Tarihte Bugün : 3 Temmuz

Tarihte Bugün : 3 Temmuz

Fazlı Köksal’ın hazırladığı Tarihte Bugün köşesinde 3 Temmuz’da yaşanan dikkat çeken olayları aktardı.

1243 – Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol İmparatorluğu’na yenilmesiyle ve Moğol hakimiyetine girmesiyle sonuçlanan Kösedağ Savaşı gerçekleşti.

1250 – Fransa Kralı IX. Louis, 7. Haçlı seferi sırasında Mısır’da Memluk Hükümdarı Baybars tarafından esir alındı.

1462 – Midilli, Osmanlılar tarafından alındı.

1883 – Almanca yazan Çek Yahudi’si yazar Franz Kafka doğdu.

1908 – Kolağası Resneli Niyazi Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin de onayı ile Makedonya’da Ohri yakınındaki dağlara çıkarak, II. Meşrutiyet’in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri oldu.

1918 – Osmanlı’nın 35. Padişahı V. Mehmet (Sultan Reşat) öldü.

1927 – Tataristan Halk Cumhuriyetinde Yanalif (yeni elifbâ) Kanunu’nu kabul etmiş ve Arap alfabesinin yerine Latin alfabesi kullanılmaya başlanmıştır.

1938 – Türkiye ile Fransa arasında Antakya’da Türk-Fransız Askerî Antlaşması imzalandı. Hatay’ın toprak bütünlüğünü korumak ve yapılacak olan seçimlerin sayım ve denetimini sağlamak için 2500 Türk ve 2500 Fransız askerî görevlendirildi. Türk askerî birlikleri 5 Temmuz’da Hatay’a girdi.

1969 – Türkiye’deki Amerika Birleşik Devletleri üslerinin mülkiyeti Türkiye’ye geçti.

1976 – İsrail komandoları düzenledikleri operasyonla, kaçırıldıktan sonra Uganda’nın Entebbe şehrindeki Entebbe Uluslararası Havalimanı’nda bekletilen bir uçaktaki 105 rehineyi kurtardılar.

1988 – İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı.

1988 – Amerika Birleşik Devletleri’ne ait bir savaş gemisinin açtığı ateş sonucu Iran Air’e ait bir yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düştü: 290 kişi öldü.

1991 – Çeçenistan Cumhuriyeti ilan edildi.

2000 -Sinema sanatçısı Kemal Sunal öldü.

2013 – Mısır’da darbe: Ordu yönetime el koydu.

Günün Portresi

Hürriyet Kahramanı: Resneli Niyazi Bey

Gençlik günlerimde beni en fazla etkileyen fotoğraflardan birisi; 1910’lu yılların genç subaylarının çoğunda (Mustafa Kemal Bey, Enver Bey, Kazım Bey vb.) çoğunda gördüğümüz, uçları yukarı doğru kıvrık, benim ittihatçı bıyığı dediğim, bıyıkların en muhteşemine sahip, genç bir yüzbaşının bir ceylanla çekilmiş fotoğrafıydı. Yani “Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi Bey’in fotoğrafı.

1873 yılında bugün Makedonya sınırları içerisinde kalan Manastır yakınlarındaki Resne kasabasında doğduğu için genellikle Resneli Niyazi Bey olarak anılır. Manastır Askeri İdadisi’nde öğrenim gördükten sonra Harbiye Mektebi’ni bitirdi ve teğmen rütbesi ile 1897 Osmanlı-Yunan savaşına katıldı. Savaşta gösterdiği kahramanlıklara dillere destan oldu. Bu başarıları nedeniyle üsteğmenliğe terfi etti. Kendisine “Padişah yaverliği” unvanı da verilmek istendi; ancak kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı unvanın verilmesi üzerine bu unvanı kabul etmeyip cepheye dönmeyi istedi.

Resne’de ambar memurluğu gibi pasif bir göreve atanan Niyazi Bey, 1903 yılına dek bu görevde kaldı. Daha sonra Balkanlar’da ayaklanan Sırp ve Bulgar çetecilerle mücadele görevi verildi. Bu mücadele sırasında vatanseverliği ve silahşörlüğü ile tanındı. Rütbesi kolağası (yüzbaşı) rütbesine yükseltildi. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı ve cemiyetin önde gelen kişileri arasına girdi.

Makedonya’ya bağımsızlık verilmesini önlemek ve Sultan Abdülhamid’e meşrutiyeti zorla kabul ettirmek üzere İttihat ve Terakki gizli cemiyetinin bilgi ve talimatıyla 150 kadar asker ve gönüllü ile Ohri yakınındaki dağa çıkarak bir isyan başlattı.  II. Abdülhamid’in 1878 yılında askıya aldığı meşrutiyet rejimi, 24 Temmuz 1908’de resmen ilan edildikten sonra Resneli Niyazi Bey şehre indi. Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak büyük gösterilerle karşılandı. Dağda bulunduğu sırada evcilleştirdiği geyik, bir hürriyet sembolü kabul edildi, “gazal-i hürriyet” olarak tanındı.

31 Mart Olayında yanındaki fedailerle Hareket Ordusu’na katıldı, isyan bastırılınca Resne’ye çekildi. Bir kez daha ordudan ayrılan Niyazi Bey, Resne’nin imarı ve halkın eğitim-öğretimi ile ilgilendi. Kahramanlıklarının halk tarafından abartılı bir şekilde destanlaşmasından son derece rahatsız olarak hatıralarını kaleme aldı. Doğruluğunu İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne de tasdik ettirdiği hatıralarını “Hatırat-ı Niyazi” adıyla yayımladı.

Askerlikten ayrılmış olmasına rağmen, Balkan Savaşı patlayınca, birlikleriyle birlikte orduya katıldı. Savaştan sonra 17 Nisan 1913’te Arnavutluk’un Avlonya limanında İstanbul’a gitmek üzereyken öldürüldü. Kimin öldürdüğü konusunda kaynaklarda ihtilaf var. Bazı kaynaklarda İttihat ve Terakkî’nin ona muhafızlık etmek üzere görevlendirdiği kişi tarafından öldürdüğü ifade edilirken, bazı kaynaklar balkan komitacıları, bazı kaynaklar da bir Arnavut milliyetçisi tarafından vurulduğunu belirtmektedir.

Bazıları Resneli Niyazi’yi “Arnavut Milliyetçisi” olarak tanımlasa da “Hatırat-ı Niyazi”nin  önsözünde “Günden güne genişleyen memleket hudutları içinde kalan yeni azınlıkların, Türklük vasatı içinde kaynaştırılmasının ihmal edilmesi, kuvvetin kaybedilmesinin yolunu açmıştır.” Diyerek, Osmanlı imparatorluğunun dağılmasına azınlıkların Türklük Potasında eritilmemesine bağlaması, onun bir Türk Milliyetçisi olduğunun göstergesidir.

Fazlı Köksal

Sakarya Yenihaber

Yayınlama: 03.07.2020
1.198
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.