Varis Tedavi Edilmezse Kötü Sonuçlara Yol Açabilir!

Varis hastalıkları, toplumun büyük bölümünde rastlanan bir rahatsızlık olarak dikkat çekmektedir. Ciddi sağlık problemlerine ve estetik açıdan kötü bir görüntüye yol açan varis hastalıklarının mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Varis tedavi edilmezse kötü sonuçlarla karşılaşmak kaçınılmaz olmaktadır. Çok sayıda insan varis hastalıkları için risk grubundadır. Detayları Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil anlatıyor.

Varis tedavisi için farklı seçenekler bulunmaktadır. Rahatsızlığın konumuna, boyutuna ve haritasına göre tedavi seçenekleri arasından en uygunu tercih edilmektedir. Skleroterapi, varisleri ortadan kaldıran başarılı bir tedavi seçeneği olarak dikkat çekmektedir. Kalp ve Damar Cerrahisi için hizmet veren Doç. Dr. Macit Bitargil, varis tedavisi ve skleroterapi hakkında bilgilendiriyor.

Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Varis probleminin farklı boyutları bulunmaktadır. Hafif düzeydeki varis problemi ilk etapta ağrıya sebep olmadığından bireyleri rahatsız etmeyebilmektedir. Bu süreçte bireylerin tanı ve tedavi için başvurmadığı, kozmetik sorunlar için çözüm arayışında oldukları görülmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki varis hastalığının temel nedeni toplardamardaki problemlerden kaynaklanmaktadır ve son derece ciddiye alınmalıdır. Toplardamarda meydana gelen problemler sonucunda vücudun alt bölgesinde kirli kan birikmekte ve sonucunda varis oluşmaktadır. Bu nedenle varis problemi ağrıya veya kozmetik açıdan olumsuz bir görüntüye sebep olmasa dahi mutlaka tedavi edilmelidir.

• Ağrı: Varis hastalıklarının en belirgin özelliği ayaklarda ağrıya sebep olmasıdır. Varisler bulundukları bölgedeki çevre dokulara baskı uyguladıklarından bacaklarda şişme ve ağrı görülmektedir. Hasta, uzun süre oturduğunda veya ayakta kaldığında ağrıların şiddeti artmaktadır. Bu durum, hastanın birçok aktiviteyi yapamaması, hareketlerinin kısıtlanmasına yol açmaktadır.
• Uyuşma ve karıncalanma: Varis probleminin belirtileri özellikle gece saatlerinde ortaya çıkmaktadır. Gün sonunda bacaklarda karıncalanma ve uyuşma hissi görülmektedir. Bu durum ise kişinin uyku düzenini ve kalitesini etkilemektedir. Ağır düzeydeki vakalarda gece boyunca uyuyamama gibi problemler ile karşılaşılmaktadır. Bu durumlar, varis probleminin tedavisini gerekli kılmaktadır.
• Şişlik ve ödem: İleri düzeye ulaşan varisler, bacaklarda şişlik ve ödemlere neden olmaktadır. Bacaklarda ödem birikmesi sonucunda hareketler kısıtlanmakta, adeta bir ağırlıkla hareket ediyor hissi oluşmaktadır.
• Varis ülseri: Ciddi vakalarda görülen varis ülseri, bacaklarda kapanmayan yaralar olarak da açıklanabilmektedir. Damarlardaki çatlamalardan kaynaklanan bu yaralar, tedavi edilmedikçe kapanmamaktadır. Yaralar uzun süre iyileşmediğinde ise enfeksiyon için son derece ciddi bir risk ortaya çıkmaktadır.

Varis hastalıkları erkeklerin yüzde 25’inde, kadınların ise yüzde 40’ında görülmektedir. Bu oranlar, varisin son derece ciddiye alınması gerektiğini gözler önüne sermektedir. Risk grubunda bulunan kişiler, varis oluşumunu önlemek için koruyucu yöntemlere başvurmalıdır. Ayrıca tanı ve tedavi için erken dönemde başvurulur ise cerrahi olmayan yöntemler ile varisten kurtulmak mümkün olmaktadır.

Varis Tedavisi Seçenekleri

Varis problemi toplumun büyük bölümünde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Tedavi seçenekleri, rahatsızlığın konumu ve boyutu incelendikten sonra değerlendirilmektedir. Varis tedavisinde kullanılan tedavi seçenekleri şu şekildedir:

• Skleroterapi: Varis boyutunun ince ve orta kalınlıkta olduğu durumlarda kullanılan skleroterapi yönteminde kurutucu etkiye sahip ilaçlar, ince uçlu iğneler yardımıyla ilgili damarın içine enjekte edilmektedir. Bu sayede varis kurumakta ve rahatsızlık ortadan kalkmaktadır. Hasta açısından ağrısız ve konforlu bir tedavi seçeneği olan skleroterapinin ardından gündelik hayata hemen dönülebilmektedir. İşlem yaklaşık 15 – 30 dakika sürmektedir.
• Transkutanöz lazer: Lazer teknolojisinden yararlanılan bu yöntem, küçük ve orta ölçekli yüzeysel varisler için kullanılmaktadır. Varisin etkisi altında olan damar, lazer yöntemiyle ortadan kaldırılmaktadır. Ağrısız ve acısız olan bu yöntem, yaklaşık 15 dakikada tamamlanmakta ve hasta hayatına kaldığı yerden devam edebilmektedir.
• Endovenöz lazer: Varisin etkisi altında olan damarların lazer katateri ile yok edilmesi işlemidir. İleri düzey vakalarda uygulanan bu yöntem esnasında herhangi bir cerrahi kesi yapılmamaktadır.
• Yapıştırıcı polimerizasyon tedavisi: Varis problemi için geliştirilen en son tedavi seçeneklerinden olan yapıştırıcı polimerizasyon tedavisinde, varisli damarın içine tıbbi yapıştırıcı enjekte edilmektedir. Tıbbi yapıştırıcı, hızla harekete geçerek sorunlu damarın zaman içerisinde kapanmasını sağlamaktadır.
• Ambulatuar flebektomi: Orta ve büyük ölçekli varislerin cerrahi yöntem ile çıkarılması işlemidir. Lokal anestezi ile uygulanan bu işlemin ardından hastanın gözetim altında tutulmasına gerek yoktur.
• Varis cerrahisi: Varis problemlerinde yıllardır kullanılan cerrahi yöntem, daha çok ileri düzey vakalarda tercih edilmektedir. Diğer yöntemler kullanılamadığında veya başarılı sonuçlar alınamadığında varis cerrahisine başvurulmaktadır. Bu operasyonun ardından hastanın hastanede bir gün boyunca gözetim altında kalması gerekmektedir. Üçüncü günün ardından ise hastanın rutin yaşantısına dönmesinde bir engel bulunmamaktadır.

Varis her ne kadar ciddi bir problem olsa da birtakım yaşam tarzı değişiklikleri ile riskleri azaltmak mümkündür. Aşağıdaki önerileri dikkate alarak varis riskleri azaltılabilmektedir:

• Her gün en az yarım saat yürüyerek,
• Bisiklet sürme veya merdiven çıkma gibi bacak kaslarını geliştiren aktiviteler yaparak,
• Dinlenme saatlerinde ayakları gövdeden yukarıda tutarak,
• Belirli periyotlarla soğuk su uygulamaları yaparak,
• Fazla kilolardan kurtularak riskleri azaltabilirsiniz.