Sonbahar; Ümit Baharı
SONBAHAR; ÜMİT BAHARI
“Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.
Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;
Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir;
Günler hazinleşir, geceler uhrevileşir…”
Her ne kadar Yahya Kemal Beyatlı, sonbaharın hüzünlü yüzünü şiirine yansıtsa da… Sonbaharın bir yüzü de var ki tam şenlik… Ruhu bayram ettiren… Görsel bir şölene tanığız bugünlerde. Yaprakların havada raksına, renk cümbüşü içerisindeki ahenkli salınışına… İbretlik bir mevsimdeyiz vesselam…
İlkbaharda tabiatın uyanışına nasıl şahitlik ediyorsak, şimdi de tekrar uyanabilmesi için verdiği molaya şahidiz. Yaprakların dökülmesine neden üzülmüyoruz! Biliyoruz ki tekrar o dallarda yerini alacaklar Allah’ın izniyle. Bunu görmek insana nasıl ümit vermez!
O yaprağın o halden o hale geldiğini gören insan, kendisinin de halden hale gelebileceğine, getirilebileceğine inanmaz mı? İspatı değil mi o yapraklar! İnsan dediğin hal üzere… Kimi zaman mutlu, sevinçli, kimi zaman hüzünlü, dertli… Hayatının bir döneminde kolu kanadı kırılmamış, yapraklarını dökmemiş, yaprakları sararmamış insan var mı? Ümidini yitirmemiş, ya da yitirmesine az kalmış…
İşte o insanlar için;Sonbahar cennetten bir nefes, ümit baharı… Bu mevsimde temizlik işçilerinin süpürdüğü, bana sorsalar “ Süpürmeseler keşke!” diyeceğim yapraklar ne çok şey anlatıyor bize. “Ümidini kaybetme!” dediklerini az biraz kulak kesilsek duyacağız. Bir devrandır dönüyor. Gözlerimiz nicedir şahit, sararmış yaprakların nasıl yeşillendiğine baharda. Demek ki az sabır… Değişim için, içinde bulunulan halden çıkmak için biraz sabır…
“ Dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün
Bir karar da kalmaz devran her zaman, üzülme!
Gelirse ömrün baharı, yine çimenler üstünde,
Başına gülden şemsiye çekersin ey bülbül, üzülme!” diyor yaSadi Şirazi… Ne de güzel diyor! Tam da bunu anlatıyor. “Allahtan ümit kesilmez”, diyor.
Hele bir ayet var ki…
“ Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır, onları Ondan başkası bilmez. O karada ve denizde ne varsa bilir. Onun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez…” En’am süresi 59.ayet
Daha üstüne ne söyleyebiliriz ki!
Foto:Gülbün Kahraman
FATMA DİŞLİ