Geyve Yeşiline Doğasına Sahip Çıktı..

Geyveli yeşiline, doğasına sahip çıktı

2 hafta kadar önce gazetede gördüğüm ÇED ilanıyla Geyve’nin Doğancıl Köyü’ne çimento fabrikası kurulması girişiminden haberdar olduk.

O gün çok detaylı bir araştırmayla çimento fabrikası kurmak isteyen şirket ve kurulacak alanla ilgili detayla bilgi topladık.
Geyve temsilcimiz Namık Cihan köye gitti, fabrika kurulmak istenen o güzelim arazilerin fotoğraflarını çekti.

Haberin bekleyecek bir dakikası bile yoktu.

Hemen internet sitemizden Geyve’ye çimento fabrikası kurulacağını kamuoyuna duyurduk.

Ertesi gün ve sonraki günler gelişmeleri, halkın, STK’ların ve özellikle Geyve halkının çimento fabrikasına tepkisini gazetemizden yansıttık.

Dün ÇED toplantısı yapılacaktı Doğancıl Köyü’nde…

Doğrusunu söylemek gerekirse, aynı zamanda Geyve Yerel Kültür Derneği Başkanı Namık Cihan kararlı bir şekilde “Onları köye sokmayacaklar” demesine rağmen çok da umutlu değildim.

Dün şehre ve çevreye duyarlı bir grup arkadaşla köye giderken kendi aramızda köylülerin direnç gösterip göstermeyeceği konusunda tereddütlerimiz vardı.

Geyve’ye yaklaştıkça çevredeki karın arttığını görmüştük.

Ancak yukarılara çıktıkça birkaç gün önce yağan kar kalınlığının 25-30 seviyeye ulaştığını fark ettik.

Köye gittiğimizde sıcaklık sıfırın altında 3 dereceydi ama tüm köylü köyün girişini traktörlerle kapamış, kararlı bir şekilde yetkililerin gelmesini bekliyordu.

Genci yaşlısı, kadını-erkeği Doğancıl köylülerinin yanı sıra çevre köylerden vatandaşlar oradaydı.
Muhtarlar, STK temsilcileri toplanmış çimento fabrikasına karşı tepkilerini göstermek için kararlı bir şekilde bekliyordu.

Yaktıkları ateşin etrafında ısınmaya çalışan köylüler çok tepkiliydi.

Özellikle kadınlar “köyümüzü kimselere vermeyiz” diyerek köylerine, doğalarına sahip çıkıyorlardı.

Ellerindeki pankartlar kadar dillerindeki tepki sözcükleri de anlamlıydı.

“Biz çimento değil, temiz hava yutmak istiyoruz.”

“Bu yaştan sonra başımızda bacalar değil, yeşillik görelim.”

“Bu topraklar bize emanet kaldı, biz onları korumak için buradayız.”

Bizim köylü gariban…

Böyle günlerde ses düzeni lazım ama düşünmemişler.

Bir balık satıcısı minibüsüyle geçiyordu.

O da eyleme katıldı.

Minibüsteki ses düzeninden siyasetçiler ve STK başkanları, Köy Muhtarı Abdullah Eşsiz, köylüler duygularını dile getirdi.

Sonra toplantı saati geldiğinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkileri ve Bakanlık yetkilisi ortaya çıktı.

Kendilerine toplantı yaptırılmayacağı beyan edildi.

Bu tutanağın içeriğine bakanlık yetkilisi müdahale etmeye kalkınca ortalık karıştı.

Köylü kadınlar tutanağın tutulduğu aracın etrafını sarıp sert tepki gösterince orada toplantı yaptırılmadığını belirten bir tutanak imza altına alındı.

Sonra bakanlık ve müdürlük yetkileri fabrika kurulmak istenen araziyi gezmek istediler.

Köylüler buna da izin vermedi.

Bunun üzerine bakanlık ve çimento fabrikası kurmak isteyen firmanın temsilcileri köyden ayrıldılar.

Geyveliler, yeşiline ve doğasına sahip çıkmış, o güzelliklerin içine çimento fabrikası kurmak isteyenlere güzel bir ders vermişti.

Bu sürece o kadar çok insan katkı verdi ki, isimlerini yazsam köşede yer kalmaz.

Sadece koca yürekli, emekli eğitimci olan Köy Muhtarı Abdullah Eşsiz’i yazdım.

Evet muhtar ve dün orada yüreklerini ortaya koyan herkesi tebrik ediyorum…

Orada sadece Doğancıl Köyü’ne çimento fabrikası kurmak isteyenlere değil, tüm yeşil ve doğa düşmanlarına ciddi bir ders verildi

Artık Sakarya’ya kirli sanayi getirmek isteyenler, bir değil bin kere düşünecekler.