Demokratik(LEŞ)me Paketi
Demokratik(LEŞ)me Paketi
Siz hiç demokrasinin pakete konacağını düşünebiliyor musunuz? Paket deyince içimizde hep şüpheler uyanmıştır. Acaba ne çıkacak? Civciv mi? Kuş mu? Ne civciv, ne de kuş çıktı. Türk Milleti’nin bağrına konan ve fünyesinin ateşlenmesi hazır bomba çıktı.
“Filanca yerde şüpheli bir paket görüldü. Gerekli tedbirler alınarak çevresi güvenlik çemberine alındı. Şüpheli paket bomba uzmanlarınca patlatıldı. Korkulan olmadı. İçinden kirli çamaşırlar çıktı.” Haber bültenlerinde sıkça dinlediğimiz haberlerdir bu sözcükler.
Bu paketten ne mi çıktı? Yine kirli çamaşırlar çıktı. Fakat öyle kirli ki; pis kokusu burnumuzun direğini kırdı. Evet bu paketten LEŞ çıktı. Demokrasi oldu, Demokratik-LEŞ- me.
Bomba,Türk Milleti’nin bağrında patladı. “Türk Kimliğine Vurulan Darbe” başlıklı üç yazım oldu. 30 Ocak 2012 tarihli yazımda “Gurur duyduğumuz, Türk olmakla şereflendiğimiz ve bunu çocuklarımıza söylettiğimiz And’ımızı kaldırma projeleri” nin olduğunu yazmıştım. İşte geldi çattı.
Şimdi de diyorum ki bunlar yarın İstiklal Marşımızı da kaldırma projelerini “Demokratikleşme Paketi” adı altında Yüce Türk Milleti’ne kabullendirmeye çalışacaklardır.
BDP Eş başkanı Gültan Kışanak’ın Demokratikleşme paketini eleştirmesi ise tamamen danışıklı dövüş,kısacası kayıkçı kavgasıdır.Birlikte, talimatla hazırlanmış paketten memnun olmamak mümkün müdür? Zaten Sayın Başbakan da bunun sözünü şimdiden vermekte, paketlerin devamının geleceği müjdesini vermektedir.
Sayın Başbakanım,bugüne kadar Başbakanımın ağzından ne zaman “Türk Milleti” sözcüğü çıkacak diye bekledik durduk. Sözde laflarla her milletten oldunuz. Ne olur bir kere de Türk Milleti’nin bir ferdi olunuz.
Ne zarar gördünüz Yüce Türk Milletinden? Ne zarar gördünüz Atatürk’ten? Gazi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımlarından bahsediyorsunuz,fakat Andımız’da geçen isminin söylenmesinden rahatsızlık duyarak mı Andımızı kaldırıyorsunuz?
Andımızı yedi yaşımda ilkokulda zevkle,gururla söylüyordum.Hep söyledim.Gönüllere işleneni silip atamazsınız ki!..
Yetmiş yaşımın ilk basamağına geldiğim şu günlerde de yine “ haykırıyorum!!!
Türküm doğruyum çalışkanım
İlkem; küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Cemalettin DİNÇER
Eğitimci-Yazar
90 sene boyunca her sabah laza,kürde,çerkese,türke türküm,doğruyum çalışkanım dedirttik.
noldu, doğru ve çalışkan olsaydık şimdi muassır medeniyetler seviyesinde olurduk.
demekki bu andımız gereksiz.
illa bi şey okutulcaksa peygamberimizin veda hutbesi okutulsun,belki o zaman doğru oluruz.
Eski Başbakanlardan Rahmetli Necmettin Erbakan Bingöl’de bir konuşma yapmıştı. Demişti ki ‘Siz her sabah çocuklara okul açılışında Türküm doğruyum çalışkanım derseniz onlarda ben Kürdüm daha doğruyum daha çalışkanım der’, ‘Dağlara Ne Mutlu Türküm diyene yazarsanız onlarda başka bir şey yazar’ demişti. Yani olay kişiselleştirmeye kadar gidecekti sonraki zamanlarda. Andımız şimdiye kadar kaç kez değiştirildi bilginiz var mı? Ben söyleyeyim. 4 kez değiştirildi. Sebep neydi? İstiklal marşının değişeceğini yazmışsınız. Öğrenci andımızdaki gibi ırkçılık var mı İstiklal marşımızda? Yok ! O yüzden istiklal marşının değişmesi ya da kaldırılması gibi bir şey söz konusu değildir. Rabbim Biz TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ne bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın…