Tarihte Bugün : 5 Temmuz – Başbağlar Katliamı

Fazlı Köksal’ın hazırladığı Tarihte Bugün köşesinde 5 Temmuz günü yaşanan dikkat çeken olayları aktarırken; 1993 yılında PKK’lı teröristlerce gerçekleştirilen Başbağlar katliamını anlattı..
1770 – Rus ve Osmanlı Donanmaları arasında Çeşme Muharebesi gerçekleşti. Rus Donanması, Osmanlı Donanması’nı tamamen yok etti.
1830 – Fransa, Cezayir’i işgal etti.
1845- Sahaflar Şeyhi Esad Efendi’nin 4000 civarındaki kitabı kurduğu bir vakfa bağışlayarak Esad Efendi Kütüphanesini kurması.
1921 – İtalyan Birlikleri, Antalya’dan tamamen çekildi.
1939 – Millî Piyango İdaresi kuruldu.
1950 – Kore Savaşı: Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Kore Birlikleri arasındaki ilk çarpışmalar.
1954 – BBC, ilk televizyon haber bültenini yayınladı.
1962 – Cezayir, Fransa’dan bağımsızlığını ilan etti.
1964 – Emekli Albay Talat Aydemir idam edildi. Aydemir, 22 Şubat 1962’de darbe girişimi nedeniyle emekli edilmişti. Aydemir, girişimini 20 Mayıs 1963’te tekrarlayınca, yargılandı ve idama mahkûm oldu.
1987 – Türk iktisatçı ve düşünür İdris Küçükömer vefat etti .
1993 – Başbağlar Katliamı. Sivas Katliamından 3 gün sonra, bu olaya misilleme olarak PKK tarafından yapıldığı iddia edilen, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 33 kişi Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin Başbağlar köyünde öldürüldü.
1996 – Dolly adı verilen bir koyun, bir erişkin hücreden klonlanmış ilk memeli oldu.
1998 – Japonya, Mars’a bir uzay aracı gönderdi ve uzay araştırmaları alanında, ABD ve Rusya’dan sonra üçüncü ülke oldu.
2003 – Ankara İncesu Caddesi üzerinde bulunan Petrol Ofisi İstasyonu’nda patlama meydana geldi. Faciada, 14’ün üzerinde kişi ölürken, 200’ü aşkın kişi de yaralandı. Başkent, yetkililerinin yerinde müdahalesiyle çok büyük bir facianın yaşanmasından kıl payı kurtuldu.
BAŞBAĞLAR KATLİAMI
Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler, bir köyü haritadan silen bir katliam gerçekleştirdiler. Başbağlar’lı 33 köylü teröristlerce şehit edildi. PKK’nın en büyük sivil katliamlarından olan Başbağlar Katliamı’nda Eli kanlı katiller, sadece insanları katletmekle kalmadılar, köylülerin para, altın ve değerli eşyayı alarak yağmaladıktan sonra tüm evleri içindeki insanlarla birlikte ateşe verdiler. 1’i kadın 5 kişi yanarak öldü. Köydeki 214 ev, cami ve okul, yakıldı. Nazife Baltacı ve 13 yaşındaki oğlu İbrahim Baltacı, Nurettin Aydın, Şakir Aydınlı ve Süleyman Orhan’ın naaşlarına ulaşılmadı. Olayların PKK’nın bir eylemi olduğu, terör örgütü liderinin ifadesi ile kesinlik kazandı. Abdullah Öcalan ifadesinde; olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK yetkilisi olduğunu ifade ederek, katliamı PKK’nın düzenlediğini beyan etmiştir.
Olayın Sivas Katliamından 5 gün sonra gerçekleşmesi, Sünni bir köyün hedef alınması, ilk katledilenlerin köy camisinden çıkan insanlar olması, öldürülen insan sayısının Sivas Katliamında öldürülen kişi sayısına çok yakın (Sivas Katliamında 35 kişi katledilmişti) olması, eylemin “Sivas Katliamı”nın intikamını almak için yapıldığı algısı yarattı. Hedef ülke genelinde bir Alevi-Sünni iç savaşı çıkarmaktı…
Bazı Devlet görevlilerinin tavırlarının da bu yönde olması ilginçti.
Mesela;
Başlangıçta eylemi yapanların PKK terör örgütü mensubu oldukları gerçeği hep gizlendi. DHKPC ve TİKKO gibi mensupları arasında Alevilerin yoğun olduğu terör örgütlerinin adları zikredildi.
Köy İmamı Mahmut Fidan, olay başlayınca Başpınar Köyü Jandarma Karakol Komutanlığı’nı aramasına rağmen telefona cevap verilmedi.
Ölenlerin otopsisi dahi yapılmadı.
İş makineleri, deliller toplanmadan yanan evleri dozerle dümdüz etti.
Olay yerinde 585 boş kovan bulundu, kovanlara balistik incelemesi yapılmadı. Mahkeme tutanaklarına giren, konuyla ilgili vahim bir iddiayı da aktarmak gerekiyor; Jandarma, Başbağlar’a geldikten sonra köylülere kasayla kaleşnikof teslim edilmek istiyor. Köylülerin, ‘Bu silahları ne yapacağız’ sorması üzerine Jandarma köylülere ‘Bu silahlarla kendinizi koruyun’ demesi, köylülere silah verilerek yakınında bulunan Alevi köyüne saldırtılmanın hedeflendiği şüphesini akla getiriyor. Allahtan muhtar tutanaksız bu silahları almayacağını söylüyor da Jandarma kaleşnikofları vermekten vazgeçiyor.
Sonuç ne mi oldu; Başbağlar davasında tek bir sanık bile ceza almadı..
Özetle ülkeyi bir kan gölüne çevirmek, iç savaş çıkarmak için yapılan Başbağlar Katliamı, Başbağlar köylülerinin basiretli tavırları nedeni ile hedefine ulaşmadı.
Şurası artık bilinmelidir ki Madımak da Başbağlar da bu milletin ortak acısıdır. Bu acıları senin acın- benim acım diye ayrıştıranlar kesinlikle iyi niyetli değildir.
Fazlı Köksal
Sakarya Yenihaber