Selamın geldi Başkan…

Selamın geldi başkan!

Bayram bayram böyle yazı mı olur diyenlerden peşinen kusura bakmamalarını isteyerek yazmaya başlıyorum. Gündemimde tek konu vardı. MHP İl Başkanı Levent Bülbül’ün basın toplantısı sonrasında gönderdiği selamı aldığımı belirten bir iki kelam yazacaktım. Ama başka konularda eklenince Başkan Bülbül’ün selamını aldığımı belirten yazıyı daha kısa keseceğim…

MHP İl Başkanı Levent Bülbül’ün eleştiri sevmediğini biliyoruz. Sadece yazılı değil sözlü olarak ta eksikleri söyleseniz savunmaya geçer ve yaptığının doğru olduğuna inandırmaya çalışır sizi. Sizin haklı olabileceğinizi söylediğinde bile kendisinin yaptığının da başka bir bakış açısı ile doğru olduğunu söyler.

Levent Bülbül, Alifuatpaşa’da ülkücülerin düzenlediği iftar haberinde kendileriyle ilgili yapılan haberi beğenmemiş olacak ki basın toplantısını takip eden arkadaşıma sitem etmiş. İyi yapmış. Elbette haberimizi eleştirme hakkı var.

Ama başkanın bilmediği bir durum var. Geyve, Akyazı, Karapürçek’te yaşayan vatandaşlar yaşadıkları sıkıntılarda sadece iktidara mensup siyasilerin kendileriyle ilgilendiğini anlatıyorlar. Geyve’de yaşanan sel felaketinde çizmesini giyip bölgeyi gezemeyen Bülbül, masa başından açıklama yapmakla vatandaşın yanında olduğunu düşünmeye devam etsin. Hatta basın toplantılarının sayısını haftada ikiye çıkarsın. Neyse çok uzatmayalım.

Biz başkandan gelen selamı aldığımızı buradan duyuralım.

Selamın geldi başkan. Aleykümselâm. Aleykümselâm…

İnci hedefine ulaştı!

Aslında çok daha derinlemesine ele alınması gereken bir konu Ali İnci’nin açtığı savaş. Dün yaptıkların yanlıştı demek, doğruluğunu sorgulamak bugün suç sayılır.

Dün iskânsız yurdun açılış kurdelesini keserken, belli bir grubu güçlendirirken kimseye hesap verilmediği gibi bugün yapılanların da hesabı elbette sorulmayacak.

Devletin içinde oluşmuş bozuk yapıyı temizlemesi olayında Ali İnci kendini ülkeye tanıtmayı başardı. Aslında her şey tamda istediği gibi oldu.

Paralelci olarak adlandırılan grubun kendisini eleştirmesi Ali İnci’nin partisi tarafından daha da sahiplenmesine neden oldu. Olmaya da devam edecek. Belki de Ali İnci’ye vekilliğin kapısını bu savaş açacak.

Süreç normal olsa Ali İnci seçimde yara almış bir başkan olarak tanımlanacaktı. Hatta ilçe merkezinde seçim kaybettiği için siyasi hayatı bitme noktasına gelecekti. Ama süreç normal değil ve İnci’nin kendini savunacak bir düşmanı var.

Neyse bayram bayram konuyu çok uzatmaya gerek yok. Ali İnci seçim sonrası yeniden gündemin ilk sırasına oturmak için önüne çıkan fırsatı iyi değerlendirdi diyerek konuyu şimdilik kapatalım…

Kulisler başladı

Cumhurbaşkanlığı seçimi Ak Parti’nin bir kanadı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olduğunu göstermek için çalışıyor. Bir grup diyorum; çünkü onlar bu işi kendilerine görev edinmişler. Bir başka grup seçimi nasıl olsa rahat kazanır tavrını sürdürüyor. Geriye küçük bir grup kalıyor.

Ak Parti’nin Genel Merkez kadrolarında ciddi değişiklik bekleyen bir grup var. Şimdiye kadar bekledikleri görevlere gelemeyenlerin tek derdi Başbakan Erdoğan sonrası oluşacak yeni kadro…

Parti bir yönüyle Cumhurbaşkanlığı’na konsantre olmuşken diğer tarafta ilçe kongreleri için kulisler başladı. Şimdiden isim yazmayacağım ama birçok ilçede alternatif ilçe başkanları düşünülmüş durumda. Belediye başkanlarının başı çektiği değişimcilerin tek beklentisi Erdoğan’ın yerine geçecek isim. O belli olduğunda hamleler daha keskin ve sert olacağa benziyor.

Bu dönem “ne görev verirlerse yaparımcıların yerini artık görev sırası bizdeciler” alacak. İlçe kongrelerinde yaşanacak kavga veya çekişmenin boyutunu varın siz hesaplayın.

adına ne derseniz deyin.