Seçimler ve MUhalefet

Seçimler ve MUhalefet

güven hasbaşHer seçim döneminin ardından muhalefette yeniden yapılanma harekatı başlar. Gidenler, küsenler vs vs…
30 Mart yerel seçimlerinde de durum aynı oldu. Birçok teşkilatın kapısı kilitli. Kendilerini alternatif olarak göstermeye çalışanlardan bahsediyorum. CHP ve MHP sözüm ona ülkeyi yönetmeye talip alternatif partiler.
Yerel seçimlerin ardından kabuğuna çekilip küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket eden MHP değişiklikler yapacakmış. Atama ile göreve gelen bir yönetimin eli hiçbir zaman güçlü olmayacak. Bu cümleyi hatırlatmak lazım Levent Bülbül ve arkadaşlarına…
Kendi yönetimine ve ilçelere takviyeler, değişiklikler yaparak yoluna devam edecekmiş. Yönetiminden kimleri eleyeceği belli. Kimlere görev vereceğini elbette kendisi belirleyecek. Ancak delegenin oy vermediği bir yönetimin bir tarafı hep eksik kalacaktır.
CHP’de de durum farklı değil. Hatta daha beter… Birçok ilçe başkanı yerel seçimlerden ötürü istifa etti. Meclis üyeliği için istifa edenleri de eklersek teşkilatlarda görev yapacak kimsecikler kalmadı.
Bu durum elbette böyle devam etmez. Bir süreç yaşanacaktır ama yaşanacak süreçte Oğuz Can Curoğlu’nun kendi ekibini kurmasın beklemek en hafif tabirli enayilik olur. Zira Curoğlu koltuğunu korumak için sağdan-soldan yapılacak baskı ve tavsiyelere tamam diyecektir.
Her iki muhalefet partisinin teşkilatlarına bakıldığında ilk söylenecek söz; Elleri çok zayıf…
Muhtemelen ülkenin dört bir yanında durum pek farklı değildir. 30 Mart’ta istenilen sonucu alamayan muhalefet 10 Ağustos’ta bir başka yarışa girmek durumunda. Rakip kim çok yüksek ihtimalle Recep Tayyip Erdoğan…
Güçlü, teşkilatları hazır kıta ve halk tarafından da seviliyor. Muhtemelen partisinin adayı olarak yarışa girecek. Peki, karşısında kim yarışacak Recep Tayyip Erdoğan’ın? Hangi teşkilat yapısıyla sahaya inecek? Muhalefet partilerinin genel başkanları mı? Ki Onların vatandaş üzerinde ki etkisini geride bıraktığımız seçim dönemlerinde gördük…
Şimdi yeni bir yarış için hazırlık yapılıyor. Hazırlığı yapan eli güçlü olan Recep Tayyip Erdoğan. Kenara çekilip sinik ve sessiz kalanlar ise eksileri çok olan MUHALEFET.  Hal böyle olunca 10 Ağustos’ta Recep Tayyip Erdoğan aday olması durumunda ipi göğüsleyecektir. Ak Parti’nin karşısında birleşecek muhalefet ya da birleştiğini sanacak muhalefet ise başarısız olacaktır.
Muhalefet partilerinin başka bir yol bulması lazım seçim kazanmak için.Belki de en önce kendilerinin inanması lazım kazanmaya. Kişisel olmadan partileri için hareket ederek yarışa girmeleri lazım. Kim bilir belki sonuç farklı olur…
Yılmazer seti kaldırmalı
Sapanca Belediye Başkanı Aydın Yılmazer sadece partisinin değil farklı siyasi görüşte ki insanların oyunu alarak başkan seçildi. Değişim isteyen halk Yılmazer’i önce aday sonra başkan yaptı.
Vatandaş Yılmazer’e kendi haklarını koruması için oy verdi. Belli bir zümreye ayrıcalık tanısın diye oy vermedi. Başkan Yılmazer’in kimseye ayrıcalık tanımayacağını biliyorum. Sahili halka açacağı hatta gölün tamamının yürünerek gezileceğini söyledi seçim öncesi. Ama malum otel set çekmiş yine vatandaşa. Ahşap çitler konulmuş otel ile gezinti yolu arasına…
Aydın Yılmazer başkana tavsiyem göl kıyısında gezinti yapılacak projeye otelin önünden itibaren uygulamaya başlaması. Sanırım otele arsa satışı yapılırken suya sıfır denilmemişti. Ben inanıyorum ki Aydın Yılmazer başkan iki olay arasında taraf olması gerekirse vatandaştan, halktan yana taraf olacaktır. Otelin çektiği seti kaldırtacaktır…

Yayınlama: 06.05.2014
507
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.