Seçim’in Kazananı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu

Seçim’in Kazananı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu

Girdikleri her seçimi kaybetmelerine rağmen koltuklarından ayrılmayan genel başkanlar yine kazandı! Tebrikler Bahçeli, tebrikler Kılıçdaroğlu. Yaşasın Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu koltuklarını kimseye kaptırmadı…

Partililer değil belki ama genel başkanlar kutlamalara başlamakta geciktiler.

Seçim değerlendirmesi yapılırken, katılım azdı, Ak Parti kendi seçmeninin oyuyla Cumhurbaşkanı seçti falan demez diye bekledim ama nafile. Koltuk sevdalıları yine benzer açıklamalarda bulundu. Sadece koltuk sevdalıları değil yerelde ki temsilcilerin bir bölümü de benzer açıklamaları yaptı.

Siyasi parti yönettiğini zanneden şahsiyetler tatilcilere kızdılar. Ak Parti’ye oy verenlere sövdüler, hakaret ettiler. Yıllardır yaptıkları gibi bu seçimin ardından da kendilerini sorgulamadılar.

Oysa adam gibi oturup bu insanlarda neden heyecan uyandıramadıklarını düşünmeleri gerekirdi. Neden sandığa gitmelerinin önemli olduğu hatta sandığa gitmeleri halinde kazanacakları adayla yola çıkmadıklarını düşünen ve başaramadık diyen olmayacak mı?

Yıllardır seçim kaybeden genel başkanlar koltuklarında oturacak, onları desteklemeyen teşkilatlar görevden alınmaya devam edilecekse söyleyecek sözüm yok.

Fatura yine örgütlere kesilecek ve oturulan koltukların hava almasına bile izin verilmeyecekse konuşmaya da lüzum yok.

Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olsa bile kazanan muhalefet partilerinin liderleri oldu diyelim ve onları tebrik edelim. Gerekçede hazır. Muhalefet birleşip Recep Tayyip Erdoğan’ı Başbakanlık makamından gönderdi!

İktidar partisinde yöneticilik yapanlara kızalım. Oy verenlere makarnacı, geri kafalı diyelim. Hatta küfürler yağdıralım.

“Önemli olan ülkenin geleceğinde rol almak ülke yönetimine talip olmak değil” diyelim. “Önemli olan başarısız, heyecanları bitmiş genel başkan ve teşkilat başkanlarının koltuk sevdası” diyelim. Seçimler kaybedilsin ama kimse koltuğundan olmasın diyelim…

Sosyal medyada muhalefetin temsilcileriyle dalga geçelim ve gülelim. Onlarda bu durumdan rahatsız olmadıklarını gösteren açıklamalarda bulunsun.

Bu ülkede iktidar değil muhalefet sorunu var diyenlere ana avrat küfredelim. Ama asla başarısız muhalefetin özeleştiri yapması gerektiğinden bahsetmeyelim.

Konuyu çok uzatmaya gerek yok.

Ak Parti kurulduğu günden itibaren oyunu artırarak seçim kazanıyor. Bu durumu muhalefet dert etmiyor ve utanmadan seçimin kazananı olduklarını anlatmaya çalışıyor.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçiminin de kazananı Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur. Muhalefetin kazanmaktan anladığı sanırım istifa çağrısı yapılmaması ve koltukta kalmaları olmalı.

Yoksa birazcık yüzü olan ve realist olan biri “başarısız olduk kardeşim” der ve istifa eder.

Sakarya’nın seçimi…

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili yerelde alınan sonuç iyi okunmalı. Bir yandan teşkilatları çalışan, Ankara’dan esen rüzgârı tam olarak seçmene yansıtan bir parti var. Diğer tarafta kopuk uçurtma modunda partiler var.

MHP İl Başkanı ellerinin arasına kafasını alıp sizce bu seçimin sonuçlarını objektif değerlendirmişmidir? Ekmeleddin İhsanoğlu’nun daha fazla oy alması için üzerine düşen görevi yaptı mı? Yoksa Genel Başkanı gibi bahanelerin arakasına mı sığındı.

Bence muhalefetin temsilcileri 2015 seçimlerine sağlıklı bir yapıda gidecek kararlar almalı. Beceremedik, başarısız diyebilmeli. Özeleştirinin ardından ‘küçük olsun benim olsun’ mantığından sıyrılıp, partiye heyecan getirecek insanların önü açılmalı.

Mesela atamayla geldik, görevden ayrılmayı bilelim diyebilmeli Levent Bülbül.

CHP İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu bence daha çok özveride bulundu çatı adayı için. Sakarya’da Ekmeleddin İhsanoğlu’na çıkan oyların büyük bölümü de CHP tabanının oylarıdır.

Oğuz Can Curoğlu’na ya kendi ekibini kurup yola devam etmesi için alan bırakılmalı.Ya da partililere teşekkür edip gündelik yaşantısına dönmeli. Eğer Curoğlu kendi ekibini kuramazsa orada durmamalı.

CHP, MHP ve diğerleri nerede hata yaptıklarını görüyor ama söyleyemiyor. Hal böyle olunca Sakarya muhalefetsiz siyasete devam edecek. Kısa vadede bu durumun değişme ihtimali de yok.