Sakarya’nın Bürokrat Sorunu!

AKP’nin 17 yılını değerlendirdiğim yazımda, Sakarya’nın bu süreçte iktidar nimetlerinden yeterince yararlanamadığını yazdım.

Bunun sorumlularını yazarken, bir cümleyle de olsa bürokratları da kattım işine…

Ama bürokratların sorumluluğu bir cümleye sığdırılacak nitelikte değil, çok daha büyük…

Tarım İl Müdürü örneğini yaşayarak görüyoruz.

Amasya Milletvekili olan ağabeyinin desteğiyle Müdür oluyor.

Ağabeyinin milletvekilliği bitiyor ama kendisinin müdürlüğü bitmiyor.

En son sorunlar halının altına süpürülemez hale gelince görevden alınıyor.

Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü…

Damat kontenjanıyla dolmuş durumda.

Şevki Yılmaz’ın Kocaelili damadı Sakarya Çevre ve Şehircilik İl Müdürü.

Mudurnu boyundaki fabrikalar, atıklarını arıtmadan nehre akıtıyor, balıklar ölüyor, ceza yok.

Başka illerin fabrikaların kimyasal karışık çamurları, Sakarya’nın tarım arazilerine gübre diye dökülüyor, tutanak altına alınıyor…

Ceza yok.

Bir müdür, Bakan Yardımcısının arkadaşı…

Bir Müdür, Bakan Bey’in bilmem neyi…

Bir başkası, bir başkasının dayısının oğlu…

Milli Eğitim’den örnek vereyim…

Başarısızlıkları rakamlarla tescillenmiş ilçe milli eğitim müdürlerinin görevden alınmasıyla ilgili bir çalışma başlatılmış.

Her birinin bir dayısı(!) olduğu için yerlerinden oynatılamamışlar…

Sakarya’ya bürokrat olmak, hele hele Sakaryalı değilseniz, bu iş çok kolaydır ki…

Gelir göreve başlarsınız, herkesin haberi sonradan olur.

Ne il başkanına, ne milletvekiline sorarlar…

Birçok kez bürokratın atandığını gazete haberlerinden öğrenirler.

Sakarya’nın çocuğu bir yerlere gelmek istese onun elinden kimse tutmaz.

Ankara’da onca güçlü STK’mız vardır, buna rağmen bizimkiler bir yerlere gelemez…

Gelse de kendi çabalarıyla bir yerlere ulaştılar.

17 yıllık AKP iktidarı döneminde topu, topu birkaç Valimiz, iki bakan yardımcımız, bir müsteşarımız, birkaç da genel müdürümüz oldu…

Olana da sahip çıkmadık.

Sahip çıkmayı bırak, tebrik etmeyi bile çok gördük.

Biz Sakarya’ya gelen bürokratı da, Sakaryalı bürokratı da çok önemsemedik.

Peki kaybeden kim?

Elbette Sakarya…

Ben “Sakarya sahipsiz” deyince kızıyorlar…

Sizce haksız mıyım?

Yenikent bağlantı yolu genişlemeli

Her gün kullanıyorum o yolu…

Sabah geliyorum, akşam gidiyorum…

Ve her seferinde görüyorum ki o yol yetmiyor.

Yenikent bağlantı yolu, yani Sebahattin Zaim Bulvarı’ndan söz ediyorum.

Bu yol yapılırken gelecekte artacak yoğunluk hiç hesaplanmadı.

2004 yılında 2 gidiş, 2 geliş yetiyordu.

Aradan 15 yıl geçti, şimdi yetmiyor.

O bölgeye raylı sistem veya trambüs (elektrikli otobüs) ulaşımı rahatlatacak bir çözüm gibi görünüyor.

Ancak mevcut yol, şimdi yetmiyor ki o araçlara yetsin…

Kuzey Marmara Otoyolu’nun çıkışı da önümüzdeki yıl bu yola bağlanacak.

Adapazarı’na en hızlı şekilde ulaşmak isteyen bu yolu kullanacak.

O zaman hepten karışacak trafik.

Bu durum da hesaplanarak Sebahattin Zaim Bulvarı gidiş-geliş birer şerit genişletilmeli.

Bu yeni şeritler toplu taşıma tramvay ve trambüs için kullanılabilir.

O yolun en büyük sorunlarından biri yol kenarlarındaki parklanmaya neden olan okul, düğün salonu gibi yerlere ruhsat verilmesi.

Şimdi de yeni bir otele izin verilmiş.

Okullar ve düğün salonları nedeniyle 20 metre içinde 3 yere trafik ışığı konmuş.

Bu ışıklar çok sorunlu.

İstinasız her gün bir veya birkaç trafik kazası yaşanıyor.

Işıklarda yeşilden kırmızıya geçiş çok ani olduğu için araçlar ani duruyor, sonra arkadan gelen araçlar duramıyor ve öndeki araca çarpıyor.

Bence Büyükşehir Belediyesi, Sebahattin Zaim Bulvarı’nı, genişleme başta olmak üzere bir çok yönden ele almalı ve yeniden dizayn etmelidir.

Günün sözü

Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman onların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.

Şems-i Tebrizi

Yayınlama: 18.11.2019
981
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.