Korucuk Kapatılsın..

Çok ciddiyim… Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Korucuk kampüsünü kapatalım. Madem orada ki yatak kapasitesini tam kullanmayacağız, doktor beylerden bazıları kimse gitmekte istemiyor. O halde kapatalım gitsin…

Korucuk’a hangi servislerin taşınacağıyla ilgili son kararı Vali Hüseyin Avni Coş verecekmiş. Vali Coş doktorlardan bazılarının gitmemek için yaptığı lobi çalışmasının etkisinde kalıp verecekse ve orada milyonlar harcanarak yapılan bina atıl kalacaksa Korucuk kampüsünü kapatalım gitsin

Taşınma işi niye bu kadar gündemde kaldı anlayamadım. Birincisi Korucuk planlanırken zaten eğitim ve Araştırma Hastanesi diye planlanmadı mı? Öyleyse orayı en aktif biçimde kullanmak lazım. Hangi servis taşınacaksa taşınmalı…

Göz, KBB ve Üroloji servisleri taşınsın denildi. Herkes olayı bir yerinden tutmaya çalışıyor. Yok, efendim merkezde şu kadar özel göz hastanesi var. Yok, vatandaşın ulaşımı zormuş. Sanki Eğitim Araştırma Hastanesi’nin merkez kampüsüne gitmek için dolmuş veya minibüs kullanılmıyor. Merkezde bu kadar trafik yoğunluğu oluşturmaması için bence daha fazla servis Korucuk’a taşınmalı diyebilirim bende. Mesele ulaşımsa şehir içi trafiği de düşünülmeli.

Kaldı ki yataklı servisleri taşınacak kliniklerin merkezde poliklinikleri olacakmış. Ameliyat veya yatış gerektiren durumlarda Korucuk kullanılacakmış. Kanımca bu duruma itiraz edemeyenler poliklinik hizmetinin merkezde devam edeceği gerçeğini gizlemeye çalışıyor. Olaya hiç o tarafından bakmak istemiyorlar…

Kliniklerin taşınması meselesinde anlaşılamayan noktalar var. Göz taşınmasın istenyenler biliyor mu; Gözden kaç hasta dışarıya sevk ediliyor. Ki mevcut haliyle merkezde hizmet veriyor. Ya da KBB veya Üroloji taşınmasın deniliyorsa alternatif klinikler belirlenip Korucuk’a taşınmalı. Herkese evinin bahçesinde sağlık hizmeti verilemeyeceğine göre mevcut tesislerin en doğru ve akılcı şekilde kullanılması gerekir.

Bir adım ileri giderek söylemek istiyorum. Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin merkez kampüsü Devlet Hastanesine dönüştürülsün. Korucuk Kampüsü eskiden olduğu gibi yeniden Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin merkezi olsun. O bölgede büyütelim hastaneyi. Tıp Fakültesi’de orada. Orada yeni bir sağlık kampüsü oluşturalım.

Konuyu çok uzatmayacağım. Bir taraftan şehir merkezinde yoğunluk azaltılsın türküsü çağırıp diğer taraftan hastaların tamamına merkezde hizmet verilsin demek garip geliyor bana…

Eğer bir iki doktorun keyfi kaçak diye merkeze tıkıştırırsak şehrin sağlığını ayıp kere ayıp bize. Doktor rahatına bakacak, arabası az yakıt yakacak diye şehri çorba haline getirmeye kimsenin gücü yetmemeli.

Büyükşehir olduğu iddia edilen Sakarya bir iki doktorun lobi çalışmasına boyun eğecekse Korucuk kapatılsın. Kapatalım ki bir iki lobici doktorun keyiflenmesine katkı sağlamış olalım. Kimse vatandaşın ulaşımını düşünüyoruz, onlar bizim için önemli gibi geyik muhabbeti yapmasın. Vatandaş kimsenin umurunda değil. Eğer bu kentte karar vericiler vatandaşı düşünüyor olsa sağlık hizmetlerini daha kaliteli alması için çaba gösterir di…

Hastanede ki güvenlik meselesi…

Sağlıkta sürekli yapılan değişikliğin eseridir yaşanan eziyet. Sadece hizmet alımında değil birçok konuda aksaklıkların çabuk giderilememesinin nedeni davul ve tokmakın kimin elinde olduğunun belli olmamasıdır.

Bizim Hüseyin Cumalı’nın Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşadığı sorunlar var. Güvenliklerin kural tanımamazlığının altında yatan gerçeğe bakmak lazım.

Birincisi bu kadar çok taşorenleşmenin sonucunda daha kaliteli hizmet beklemek olmaz. İkincisi taşeron olarak çalıştırılan insanların torpili onları kontrol etmekle yükümlü amirlerden daha büyük. Üçüncüsü maliyetine işi alan bir firmadan kaliteli hizmet beklemek nasıl bir mantık anlayamadım. Hastanenin güvenlik işini Ankara’nın ötesinden bir şirket alıyor. Çok merak ediyorum şirket sözleşmesinde yazan personelle mi hizmet veriyor? Yoksa nasıl olsa kontrol eden yok diyerek eksik mi çalışıyor?

SEAH’a taşeron hizmeti veren firmalar sözleşmede yazılı personel sayısıyla mı hizmet veriyor? Yoksa kontrol edilmiyor nasıl olsa diyerek 5-10 kişi bordro üzerinde mi çalışıyor gösteriliyor?

Bu sorunun cevabı neden hastanelerde taşeron şirket çalışanlarıyla sorun yaşandığına ışık tutacak…