Gidin Ötede Kavga Edin !

Gidin Ötede Kavga Edin !

Ak Partililere göre ortalık toz duman. Parti içinde ki kavga gün geçtikçe büyüyor. Haliyle bizlerin yazdığı yazılarda farklı taraflara çekilebiliyor. Herkes görmek istediği gibi bakıyor mevzuya. Ya da kendisinin yaptıklarını başkasının da yapabileceğini düşünüyor. “Kişi kendinden bilir işi” atasözümüz tam olarak bu durumu anlatıyor.

Birilerine o’cu bu’cu diyenlere tek tavsiyem empati yapmaları. Kişi kendinden bilir işi atasözümüzle empati yapsınlar. Sonrasında birilerine etiket, yafta yapıştırsınlar…

Mevzumuz Ak Parti içinde ki kavganın şehre yansımaları.

Ak Partili bir ağabey parti içinde yaşanan durumu çok ilginç bir şekilde tarif etti. Aynen aktarıyorum: “Parti kendi içinde birkaç gruba ayrılmış dışarıdan bakıldığında ikiye bölünmüş görünüyor. Ayhancılar sefere çıkıp Şaban’ın dişlisine çomak sokup alaşağı etmeye çalışıyor. Toçoğlu zekice hamlelerle atak yapıyor. Şaban dişlisine çomak sokmaya çalışanları Genel Merkezde ki ağırlığıyla savuşturmaya çalışıyor. Ve işin ilginç tarafı Fevzi kılıcını kavgayı bitirmek için kullanamıyor”

Ak Parti’nin dava partisi olduğunu düşünenlerden bahsettiğim Ak Partili ağabeyin, sohbetimiz ilerledikçe çok daha ilginç söylemlerine tanıklık ediyorum.

Ağzım açık dinliyorum. Resmen ayran budalasına döndürdü yaptığı tanımlamalarla beni.

İsminin bende saklı kalacağı sözünü verdiğim ağabey anlatıyor ben dinliyorum. “Parti içinde ki kavgaya bakıldığında davanın kimsenin umurunda olmadığını düşünüyorum. Kavganın aktörlerine sorarsanız hepsi Reisçi, hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sadakat ile bağlı. Oysa ellerinden gelse (Allah fırsat vermesin)  Reisi indirip kendilerince bir yapı kurmak için hamle yaparlar. Bunları söylerken istisnaların olabileceğini düşünmek istiyorum” diye ekliyor samimiyetinden zerre şüphe duymadığım ağabey.

“Parti içinde ki kavganın şehre hizmet getirme noktasında zararı oluyor” diye bir çıkış yapıyorum.

-Gülerek “Adamların derdi hizmet değil ki. Kendi koltuklarını korumak

Ağabey bana sorular yöneltmeye başlıyor.

-Bin yataklı hastane, Karapürçek yolu, tren raylarının yerin altına alınması ve daha başka projeler hayata geçirildi mi şehirde?

“Geçirilmedi, muhtemelen de geçirilemeyecek gibi görünüyor. Çünkü sizinkiler bir araya gelip şehri konuşamıyor” dedim.

-“Ak Parti’nin belki de en önemli sorunu bu” diye dalıyor mevzunun içine “Bir tık yukarı çıkanı aşağıya çekmek gibi bir durum oluştu partide. Belki insanlar sürekli aynı yüzleri görmesinden belki de etkin ve yetkin isimlerin masaya yeterince sert vuramamasından kaynaklı bir durum bu. Bakarsan herkes Recep Tayyip Erdoğan’ın Sakarya şubesi gibi olmak istiyor ama kimse onun ne yapmak istediğini anlamıyor. İlk tarifimde Fevzi Kılıç’ı anlatırken kılıcını kullanmadığını tarif ettim. Bence bu süreçte sesini yükseltmesi gerekiyor” diyerek bir adım öne çıkanların aşağıya çekilmesini örnekleriyle anlatıyor.

-“Şehre yıllar sonra Bakanlık verildi. Ayşenur İslam bence çok samimi bir şekilde şehre katkı vermek istedi. Ama sonuç ortada. Etrafındakilerin hatasını göz ardı etmemek şartıyla hemen güçsüzleştirilmek istendi. Kente neredeyse her dönem Genel Başkan Yardımcılığı verildi. Şaban Dişli, Ayhan Sefer Üstün yeterince yüceltilmedi o makamlarda. Bu dönem Şaban Dişli’nin önderliğinde çok ciddi işler başarılabilir. Ama biz yüceltmeyi bilmiyoruz. Dün Üstün’ü aşağı çekenler vardı bugün Dişli’yi… Başka kentlere bakıldığında durum öyle değil. Mesela partimize sonradan katılan Bakan Süleyman Soylu’nun Trabzon’da ki ağırlığı. Bayramda seçildiği şehre giderken havalimanında karşılandığı fotoğrafa bakan herkes bizim kentin eksik tarafını görür…”

İsmini yazmayacağıma söz verdiğim Ak Partili ağabeyin anlattıkları elbette bunlarla sınırlı değil. Kimlerin gelecekle ilgili hangi planları var, kim kiminle hareket ediyor. Tarafsızmış gibi görünüp iki tarafı da idare edenler falan epeyce konuda fikir sahibi oldum.

Parti içi kavga zerre umurumda değil. Nasıl olsa her yerde her olayda olacağı gibi güçlü olan kazanacak.

Meselenin ilgilendiğim tarafı iç çekişmeden kaynaklanan şehrin yaşadığı sorunlar. İç çekişme nedeniyle şehrin kaybettikleri. Kişisel hırs ve koltuk kavgalarında taraf olunması gibi saçma bir beklenti ve düşünce içinde olmaları.  

Sözün özü; Beyler gidip kavganızı ötede yapın. Şehrin yatırımına ve geleceğine bulaştırmayın aranızda ki kişisel meseleleri.

Bilmem anlatabildim mi?

Yayınlama: 09.12.2016
Düzenleme: 13.12.2016 09:07
629
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.