Geyve’nin gururu Aykut Kocaman’ı yazdı..

ALTINMIZRAK’TA BAŞLADI
İlkokula Geyve’de başlar. Birçok ailede yaşanan geçim sıkıntısı Öğretmen baba Nurettin Kocaman’ın İstanbul’a tayin olmasıyla farklı bir hayata merhaba der. Aile bütçesine katkı sağlamak için annesinin de iş bulup çalışmaya başladığı Eczacıbaşı’nın Jimnastik takımına katılır. 12 yaşına kadar jimnastikte 40 madalya alır ama onun ilk aşkı futboldur. Mahalle arasında arkadaşlarına attığı kıvrak çalımların temelinde aldığı jimnastik derslerinin payı vardır. Namının yayıldığı semt sahasında kendisini seyretmeye gelenler çoğalır. Kendisini gören antrenör Gökhan Kalaba’nın tavsiyesi ve ısrarıyla İstanbul’un amatör kulüplerinden Altınmızrak’a transfer olduğunda 15 yaşındadır.

 “KİM BU ÇOCUK?” 
1984 yazında aile dostları ve dönemin kulüp yöneticisi Ercan Acar aracılığıyla Sakaryaspor’a profesyonel imza atar. Sezon başı kampı sonrası şehre dönen şöhretler karması takımında yer bulamasa da yetenekleri ve özellikle de kıvrak çalımları antrenmanları izleyenlerin şaşkın bakışlarıyla herkesin birbirine şu soruyu sormasına sebep olur; “Kim bu çocuk?”. Haftalar ilerledikçe profesyonel idman yiyerek güçlenir. Artık oynayacak duruma gelmiştir. Atatürk Stadı’nda oynanan bir Malatya maçının son 20 dakikasında sahaya adımın atar, tribünler hop oturup hop kalkar. Artık Sakaryaspor’un çok yetenekli ve çok genç bir oyuncusu var; Aykut Kocaman…

4’LÜ PAKETTE FENER’E 
Takım o sezon küme düşer. Ertesi sezon tekrar çıkar. Aykut Kocaman top cambazı misali göze hoş gelen estetik yönü yüksek bir futbol oynar. 1987-88 Sezonunda kupayı kazanırken 3 Büyüklere 4’lük 5’lik tarifeler uygulayan Sakaryaspor’da başrol oyuncularından biri olunca sezon bitmeden taliplileri artar. Beşiktaşlı babanın oğlu olarak Fenerbahçe’ye imza atarken yalnız değildir. Aykut Kocamanla birlikte Oğuz Çetin, Turhan Sofuoğlu ve Serdar Şenkaya’da sarı-lacivertli kulübe transfer olur. O dönemin yöneticileri bu transfere engel olamadıkları için yıllarca eleştirilseler de dönemin transfer yönetmeliği Sakaryaspor’un elini kolunu bağlamıştır.

İLK SEZONUNDA KRAL 
Fenerbahçe’deki ilk sezonunda siftahı Rize deplasmanında yapar. Oyuna sonradan girip tam 4 gol atar. 103 golle rekor kırarak şampiyon olurken 29 golle ilk krallığa ulaşan Aykut Kocaman sonraki yıllarda 2 defa daha olmak üzere toplamda 3 sezonda gol kralı olur. 100’ler kulübüne giren 5’inci futbolcudur. Profesyonel futbolculuk kariyerinde forma giydiği toplam 348 maçta 212 gol kaydetti.

EMPATİ VE CENTİLMENLİK DERSİ 
5 Mayıs 1996’da Trabzon deplasmanında attığı golle kazanılan şampiyonluktaki payından çok maç sonu kendisine uzatılan mikrofonlara yaptığı konuşmasıyla ezberleri bozarak tarihe geçti. Centilmenliğin şifresini verdi. Avuçlarının içinden kaçırdıkları şampiyonluğa yanan Trabzonlular şaşkın ve üzgün, şampiyon olan Fenerbahçeliler ise çılgınca sevinirken oldukça sakin kalmayı başaran futbolcu Aykut Kocaman, futbol sahalarında bir ilke imza atarak ’empati’ yaptı ve rakiplerinin üzüntüsünden şampiyonluğa sevinemediğini söyledi. Elbette en üst seviyede fanatizmin hakim olduğu bir ülkede başarı gibi bu bakış açısı da cezasız kalmadı. Şampiyonluk ve centilmenlik ödülü olarak dönemin başkanı Ali Şen tarafından Oğuz Çetin’le birlikte gönderildi.

TEKNİK ADAMLIKTA DA BAŞARI 
Futbolculuğu sonrası teknik adamlık kariyeri de başarılarla dolu Aykut Kocaman, sırasıyla İstanbulspor, Osmanlıspor, Fenerbahçe, Konyaspor, Fenerbahçe ve yine Konyaspor takımlarını çalıştırdı. Fenerbahçe’ye Süper Lig Şampiyonluğu ve 28 yıl sonra Türkiye Kupası’nı kazandırdı. Skorla başarılar kadar kendisine ait bir futbol felsefesi geliştirmesi ve yerleştirmesi teknik adamlık kariyeri için çok daha önemli görünen Aykut Kocaman, spor yazarları ve yorumcuları tarafından defansif futbol oynattığı gerekçesiyle acımasızca eleştiriliyor.

EN ÇOK GOL, DEFANSİF OYUN!
Kocaman ise bunu kabul etmiyor ve futbolun defansif veya ofansif olarak ayrılamayacak kadar beraber oynanan bir oyun olduğunu savunuyor. Önceki sezon Fenerbahçe’de ligi 2. sırada tamamlarken ligin en fazla gol atan takımı olmasını da eleştirmenlerin defansif oyun tezini çürütmek için kullanıyor. Bir gerçek var ki, Aykut Kocaman ülkenin en değerli ve karakterli futbolcularından biriydi. Teknik adamlığı da aynı yolda ilerliyor. Sakaryalılar da kendisini seviyor. Başarılarıyla gurur duyuyor.

HAKKINDA KİTAPLAR YAZILDI 
Barış Tut tarafından kaleme alınan ve Aykut Kocaman’ı konu alan “Kocaman Bir Adam Sıradışı Bir Teknik Direktörün Portresi” isimli kitap 2004 yılında yayınlanmıştır. Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı “Aykut Kocaman, bu ülkenin futbol çölünde bir vahadır” cümlesiyle başlar. Haşim Şahin 2001 yılında ilk kez yayımladığı “Kral ve İmparator” adlı kitabında Aykut Kocaman ve Oğuz Çetin’in yaşamlarını anlatmıştır. Kitabın ikinci basımı 2011 yılında yayımlanmış olup Aykut Kocaman ağırlıklıdır.

İLK VE TEK
Aykut Kocaman, Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış ilk ve tek Sakaryalı teknik direktördür. 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe’nin teknik direktörlüğünü yapan Aykut Kocaman sezonu Trabzonspor’un önünde tamamlayarak şampiyonluğa ulaşmıştır. Ayrıca bu yıl Futbol Plus’ın düzenlediği ödül töreninde ‘Türkiye’de yılın teknik adamı’ ödülüne layık görülmüştür. Bu ödüle Sakaryalı olan Bülent Uygun 2009’da (Sivasspor’daki performansı ile) 2013’te ise Yılmaz Vural layık görülmüştür.

Geyve.com