Geyve Etnografya Müzesine Kavuşuyor

1973 yılında Geyve ilçesinde doğan Murat Duman, Kazımpaşa İlkokulu ve Temel Eğitim Ortaokulu’nun ardından Sakarya Fatih Teknik Lisesi’nden mezun oldu.Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Orta Asya ve Balkan ülkeleri ile Kudüs’te çeşitli araştırmalarda bulundu.Halen İstanbul’da bir eğitim müessesesinde tarih derslerine giren yazar, bir yandan da tarih ve kültür kitapları telif ediyor, ayrıca Sızıntı ve Yansıma dergilerinde yazıları yayınlanıyor.Şimdiye kadar yayımlanmış kitapları şunlardır: - Cumhuriyetimizin Önsözü Çanakkale - Çanakkale Gelibolu Yarımadası Gezi Rehberi - Üniversite Yolunda Başarı Öyküleri - İki Çağın Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed - Osmanlı Kuruluş Devrinin Mimarları - Aşk Hasret ve İbadet Diyarı Hicaz - Bir Fikir ve Aksiyon İnsanı Bediüzzaman Said Nursi - Bosna Gezi Rehberi - Hakanın Hatırası - Bilinmeyenleriyle Sultan 2.Abdulhamit

    Geyve Etnografya Müzesine Kavuşuyor

     
    murat duman köşe yazısı550Geyve’mizle alâkalı müjdeli bir haberi sitemizde okuyunca doğrusu çok sevindim. Gerçi bu mesele daha evvel de gündeme gelmişti ama bir şeyler yazmak bugüne nasip oldu.

    Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere, uzun zamandır ilçemizde Halk Kütüphanesi olarak kullanılan ve pek çoğumuzun eğitim hayatında yeri ve hatırası olan, ortaokul ya da lise yıllarımızda dönem ödevlerimizi hazırlamak için gittiğimiz tarihi Elvan Bey Zaviyesi müze olarak yeniden düzenlenecek.

    Bursa Uludağ Üniversitesinden Doç Dr. Hasan Basri Öcalan ve Bursa Vakıflar Genel Müdürü Mürsel Sarı’nın, değerli araştırmacı Namık Cihan’ın da katkılarıyla yapacakları çalışmalar umarım en kısa zamanda tamamlanır. Tabi bu arada projenin gerçekleşmesi için büyük emek sarf eden Belediye Başkanımız Murat Kaya’ya da gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

    Günümüzde kent müzeleri ve etnografya müzeleri bulundukları şehirlerin ve ilçelerin marka değerlerini yükselten bir unsur olarak görülmektedir. Türkiye’de pek çok şehir kent müzesine ya da bilhassa kültürel değerlerin sergilendiği etnografya müzesine kavuşmuştur. Yapılacak çalışmanın ilçemize değer katacağı da şüphe götürmez bir gerçektir. Bu noktada ilgililer tarafından değerlendirileceğine inandığım birkaç hususa dikkat çekmek istiyorum.

    Öncelikle Elvan Bey Zaviyesi’nin bahçesindeki mezarların kimlik tespitleri ve dönemleri ile ilgili çalışmalar tamamlandığında bunlar hakkında hem bulundukları mekânın bir köşesine hem de müzenin içerisinde bilgilendirici panolar konulabilir.

    Restorasyon sırasında müzenin iç duvarları ve tavanları sıvalardan arındırılmalı ve orijinal zeminler, duvarlar ortaya çıkarılmalıdır. Türkiye’de geçmiş yıllarda yapılan restorasyonlar pek çoğu itibariyle özenli çalışmalar değildir. Bu durumdan nasibi alan Elvan Bey Zaviyesi de inşallah orijinal hâline döndürülmelidir.

    Müzenin ilçe kimliğimizi ve kültürümüzü ortaya koyacak, dünü bugünle bağlayacak eserlerle zenginleştirilmesi için destek olabilecek herkesin şimdiden kollarını sıvamasında fayda var. İlçemizin simgesi olan zaviye, zengin eserlerle donatıldığı takdirde geniş bir yelpazede cazibe merkezi olabilir.

    İlçe merkezimizde ve köylerimizde sergilenmeye değer eserler, ister bağış yoğuyla ister ilgili kurumların desteğiyle burada bir araya getirilmelidir. Meselâ bizim köyümüz Saray’da, gidip görenlerin hatırlayacağı üzere, caminin avlusunda şimdilerde musalla taşı olarak kullanılan, üzerinde Grekçe yazıların bulunduğu bir lahit bulunmakta. Bu taşın ve diğer köylerde bulunan benzerlerinin yerinde kalması önemli görülebilir; ama sergilenmeye ve korunmaya değer bu tarz eserlerimizin İl Kültür Müdürlüğü ile işbirliği çerçevesinde müze içinde veya avlusunda toplanması faydalı olacaktır. Pek çok insan ve ziyaretçi bu sayede ortak bir mekânda toplanan eserleri görme imkânına kavuşacaktır.

    Avlu demişken çalışmalar sırasında zaviyenin daha doğrusu müzemizin önünden çaya kadar uzanan belediyeye ait yeşillik alan da müze ile aynı kod seviyesine indirilerek açık bir sergi alanı olarak değerlendirilebilir.

    Geyve’de yerel kültüre ait hâlâ yaşayan ve unutulmaya yüz tutan güzelliklerin derlenip toparlanması için şimdiden gönüllü bir heyet teşekkül ettirilerek çalışmaya başlamak gerekir. Geçmişteki dini, kültürel ve sosyal hayatımıza ait değerlerin ve objelerin tespit edilerek müzenin zenginleşmesi adına kullanılması önemlidir.

    Son zamanlarda İstanbul’dan Taraklı ve Göynük’e kadar uzanan günübirlik turlar oldukça popüler hale gelmiştir. Bu turları organize eden firmaların bazıları Alifuatpaşa beldemizi de tur programlarına dâhil ediyorlar. Müze çalışmaları belli bir safhaya geldikten sonra firmalar nezdinde ve basın-yayın yoluyla tanıtımlar yaparak Geyve’mizi ve Etnografya Müzesi’ni tur programlarına eklemek hem ilçemizin hem de insanımızın tanıtımı adına yarar sağlayacaktır.

    Söyleyecek daha çok şey var ama şimdilik bunlarla iktifa etmek istiyorum. Belki bazılarımız, “Geyve’nin sorunları bitti de iş bunlara mı kaldı.” diyebilir. Böyle düşünenlerimizin de elbette kendi açılarından haklı yanları bulunmaktadır ve onlara saygı duyulmalıdır. Yalnız bir insanın bir toplumun bir milletin gelişimi maddi ve manevi değerlerin bir arada olmasına bağlıdır. Yerel kültür unsurları günümüzde dünyanın her yerinde önemsenmekte ve sahiplenilmektedir. Geyve’deki süreç de bu çerçevede cereyan etmektedir. Eğitime, okumaya değer veren bir ilçe olduğumuz gibi; kültüre, sanata ve geçmişten bugüne uzanan zengin tarihimize de sahip çıkan bir ilçe olacağız inşallah… Çalışmaların bir an önce meyve vermeye başlaması ümidiyle kalın sağlıcakla…

     

    Murat Duman

    [email protected]

    facebook.com/muratduman1973

    Yayınlama: 21.08.2013
    Düzenleme: 23.08.2013 12:11
    818
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
    1. namık cihan dedi ki:

      Değerli meslekdaşım, saygıdeğer kardeşim Murat Duman’a güzel sözleri ve yorumları için teşekkür ederek başlamak istiyorum yazıma.

      Değer verdiğim isimlerden olan Sayın Sunay Akın’ın bir sözü vardır: “Bir kentin yüz akları; o kentin meydanı ve müzesidir.” der.

      Marmara Ü. Öğr. Üyelerinden Sayın Doç.Dr. Hüseyin Sami Öztürk ile 2 yaz tatili döneminde İlçemizin ve Taraklı İlçesinin köylerini taradık. 1983 yılında yörede incelemeler yapan Prof. Sencer Şahin’in yazdığığı kitabında belittiği köyleri tek tek dolaşarak tescilini yaptığı eserleri aradık ve yerlerinde olduğunu gördük ve çok sevindik. Eylül.2013 te de aynı turu devam ettireceğiz.
      Bulduklarımız; 1800 – 2000 yıl öncesine ait mezar stelleri, oda giriş bezemeleri v.s… bütün bu bulunanlar öztürk hocamın da yardımları ile müzemize taşınacak.

      üzerinde yaşadığımız topraklarının değerini öğrenmek ve bunları gelecek nesillere aktarmak bir tarihsel görevdir diye düşünüyorum.
      İlçemizin altında TOTTOUEME adında bir bizans kentinin olduğu iddia ediliyor. Yapılan ev temel kazılarında bulunanlar da bunu doğruluyor. Desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanımız ve Kurum yöneticilerine sonsuz saygılar. Müze tamamlanıp ta gezildiğinde bizlere inananlar sevinecektir, inanmayanlar ise mahcup olacaklardır diye düşünüyorum. Her yenilikçi hareket önceleri kabul görmez, bizler bunu bilerek yola çıktık.
      Selam olsun bu güzel topraklarda yaşayanlara…
      saygılarımla efendim.