Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeniden Ak Parti’nin Genel Başkanı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeniden Ak Parti’nin Genel Başkanı…

SAĞLAM İRADE GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN YENİDEN ERDOĞAN

Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleşen kongreye eşi Emine Erdoğan ile birlikte gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, girişte yaptığı selamlama konuşmada “Sevgili yol arkadaşlarım; sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı, ama bugün yine sizlerle beraberiz” dedi

AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.Kongre sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 998 gün sonra Ak Partinin genel başkanı oldu.

AK Parti 3. Olağanüstü kongresinde Cumhurbaşkanı Erdoğan 1414 oyla ikinci kez AK Parti Genel Başkanı seçildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanlığı’na yeniden döndü.Cumhurbaşkanı Erdoğan 3. olağanüstü büyük kongrede; eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na 27 Ağustos 2014’te teslim ettiği genel başkanlık görevini, Başbakan Binali Yıldırım’dan devraldı. Böylece, AK Parti’de 2. Erdoğan dönemi başlamış oldu.

GEYVE TAM KADRO

Cumhurbaşkanı Erdoğanın Ak Partinin yeniden genel başkanı seçildiği 3. Olağanüstü kongeresine Ak Parti Geyve teşkilatı tam kadro katıldı. Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya başta olmak üzere, Ak Parti İlçe Başkanı Muhittin Irmak, Belediye meclis üyeleri, Ak Parti Gençlik kolları Başkanı Faruk Koç ile Ak Parti ilçe teşkilatının yönetim kademesindeki tüm üyeleri olağanüstü kongreye katılarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden genel başkan seçilmesine tanıklık ettiler.

İŞTE YENİ MKYK !!! DİŞLİ YOK RECEP UNCUOĞLU MKYK’DA!

AK Parti olağanüstü 3. Kongresinde Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu 50 kişilik listede yer aldı.
Merakla beklenen AK Parti MKYK listesi belli oldu. Sakarya’dan kimin listede yer alacağı büyük merak konusu olmuştu. O Liste de Önceki dönem Sakarya il Başkanıyken 7 Haziran sonrası Sakarya Milletvekili seçilen Recep Uncuoğlu MKYK’da yer aldı. Daha önce bir çok ismin MKYK ya seçilebileceği konuşulurken Uncuoğlu’nun listeye girmesi sürpriz olarak değerlendirildi.

Öte yandan Binali Yıldırım kongresinde Merkez Disiplin Kurlu üyesi olan Ayhan Sefer Üstün de yine 3. Olağanüstü kongre de de bu görevini sürdürdü.

KABİNE REVİZYONU

Erdoğan’ın genel başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte kabine revizyonunun da hemen gündeme gelmesi bekleniyor. Parti kulislerinde, “Zaman kaybetmeden 1-2 gün içinde, hatta kongre akşamında bile kabine değişebilir” değerlendirmeleri yapılıyor. Yapılacak olası Bakanlar Kurulu değişikliğinin, kongrede revize edilecek merkez karar ve yönetim kurulu ile paralel planlandığı belirtiliyor.

AK Parti kongresinde izdiham! Mahşeri kalabalık


AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresinin yapıldığı Ankara Spor Salonu’nun önünde katılımın çok yoğun olması nedeniyle zaman zaman küçük çapta izdiham yaşandı.

AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi için delegeler ve partililer Ankara Spor Salonu’na geldi.Kongreye ilginin çok yoğun olması sebebiyle salon dışında büyük yoğunluk yaşanıyor.

Kongre için binlerce partili, sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplandı.
Ankara dışından otobüslerle gelen partililer, Atatürk Kültür Merkezi alanından tezahüratlar eşliğinde kongrenin düzenleneceği salona kadar yürüdü.

Spor salonu önünde ve çevresinde bekleyenlere kumanya ve su servisi yapılırken partililer, emniyet kontrol noktalarında yapılan aramanın ardından salona alındı. Salona giremeyen partililer için dışarıda çadır ve dev ekranlar kuruldu.

Salon içinde ve dışında AK Parti seçim şarkıları çalınırken, partililer şarkılara eşlik etti ve tezahüratlarda bulundu.
Dev Türk bayrağı asılan salonda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın posterleri yer aldı.

“Yeni Atılım Dönemi; Demokrasi, Değişim, Reform” temasını taşıyan kongrenin yapılacağı salonda, “Yürüyeceksin… Gençler yürüyecek arkandan”, “Millete efendilik için değil millete hizmet için varız”, “Hep birlikte yeni hedeflere”, “Değişimin lideri, milletin partisi”, “Kutlu dava, güçlü Türkiye”, “Sağlam irade, güçlü Türkiye” pankartları asıldı.
BİZİM PARTİMİZDE MAKAM, MEVKİ DERDİ OLMAZ

Başbakan Binali Yıldırım AK Parti 3. olağanüstü kongresinde önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım “AK Parti’de kongre demek daha da güçlenmek demektir. Bu millete hizmet için varız” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde partililere hitap etti.

“AK Parti her daim genç kalacak”

“Özlenen an geldi. Ne mutlu bizlere ki hep yanı başımızda olan bir liderle yol arkadaşlığı yaptık. Meclis başkanları, başbakanlar, bakan arkadaşlar, çok değerli milletvekilleri arkadaşlarım, partimizin bel kemiği mahalle, belde temsilciler, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, siyasete zerafet ve değer katan kadın kollarımızın çok değerli mensupları, kongremize hoş geldiniz. Partimizin enerjisine enerji katan gençlik kollarımızın sevgili başkanları, teşkilatımızın mensupları sizler sayesinde AK Parti her daim genç kalacak dinamik olacak. Sizlere de hoş geldiniz diyorum.”

“AK PARTİ’DE KONGRE DEMEK BU ÜLKEYE HİZMET DEMEKTİR”

“Teşkilatlarımızın her kademesinde görev yapmış, hakkın rahmetine kavuşmuş kardeşlerimizi de rahmetle, minnetle anıyorum. Bizim kongremiz bayramdır ama bu sefer ayrı bir bayram, şölen yaşıyoruz. Bu salonda bugün yalnızca bir kongre yapmıyoruz. Aynı zamanda değişimin lideri ile milletin partisini bir kez daha bir araya getiriyoruz. AK Parti’de kongre demek daha da güçlenmek demektir. Bu ülkeye, millete hizmet demektir.”

“BÜTÜN TEŞKİLATIMA SESLENİYORUM”

“Bu birliği oluşturan AK Partililer, değerli yol arkadaşlarım, sağolun, varolun. Mübarek 3 aylar içerisindeyiz. Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği Ramazan ayı yaklaştı. Ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Buradan siz kardeşlerimize, bütün teşkilatıma sesleniyorum. Bu ayın bereketinden feyzalarak gece gündüz vatandaşlarımızla hemhal olmanızı istiyorum.”

“BİZİM PARTİMİZDE MAKAM, MEVKİ DERDİ OLMAZ”

“İçeride ve dışarıda güçlü olmanın adalet ve kalkınma ile mümkün olacağına inanırız. Güzel ülkenin güzel insanlarına hizmet etmek bizim borcumuzdur. Bizim partimizde makam, mevki derdi olmaz. Partimiz milletin derdine derman olur. AK Partili olmak, Fatih’ten, Kanuni’den Gazi Mustafa Kemal’e varan tarih geçmişinden ilham almaktır.Biz memleket sevdasıyla yola çıktık, bu sevdayla yolumuza devam ediyoruz. Bizim partimizde makam, mevki derdi olmaz, partimiz milletin derdiyle dertlenir, milletin derdine derman olmaktır.

Başbakan terörle mücadele yöntemini açıkladı

“FETÖ, bölücü terör örgütü, DAEŞ ve tüm terör örgütleriyle mücadele bizim istiklal ve istikbal mücadelemizdir.Terörle mücadelemizi savunmayla değil tarruzla sürdüreceğiz. Türkiye olmadan masa kurulamaz, siyaset üretilemez, PKK, PYD ve YPG’nin aynı olduğunu tüm dünya biliyor.”

Abdullah Gül, katılmadı! Mesaj yolladı

Abdullah Gül, daha önce katılmayacağını açıkladığı AK Parti 3. Olağanüstü Kongresine mesaj gönderdi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha önce katılmayacağını açıkladığı AK Parti 3. Olağanüstü Kongresine mesaj gönderdi.

Mesajda “Son yıllarda içeriden ve dışarıdan kaynaklanan ekonomik, sosyal ve siyasi sıkıntılara ilaveten ülkemizin bekasını doğrudan tehdit eden güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kaldığımız olağanüstü bir dönemden geçmekteyiz. Bu yılların geride bırakılabilmesinin ve Türkiye’nin yeniden geleceğe güvenle bakabilmesinin AK Parti’nin kuruluş felsefesindeki özgürlükçü anlayış ve evrensel demokratik standartlara dayalı politika ile mümkün olacağını düşünüyorum. Bu duygularla kongremizin hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinize başarılar diliyorum” ifadeleri yer aldı.

BUGÜN YİNE SİZLERLE BERABERİZ

Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleşen kongreye eşi Emine Erdoğan ile birlikte gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, girişte yaptığı selamlama konuşmada “Sevgili yol arkadaşlarım; sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı, ama bugün yine sizlerle beraberiz” dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona gelişinde Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım, bakanlar, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri tarafından karşılandı.
Türkiye’nin dört bir yanından kongre için gelerek Ankara Arena önünde bekleyen binlerce vatandaşı, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile birlikte selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa bir selamlama konuşması da yaptı.

“Sevgili yol arkadaşlarım; sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı, ama bugün yine sizlerle beraberiz” diyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre için İzmir’den gelen partililerin yaşadığı kazanın kendisini üzdüğünü ifade etti. Kazada can kaybının yaşanmaması dolayısıyla Allah’a hamt ettiğini de söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralılara acil şifa temennisinde bulundu.

“İNŞALLAH GÜNDÜZ-GECE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

İlgili türküye atıfta bulunarak, “Uzun ince bir yoldayız dedik ya, gidiyoruz gündüz-gece dedik ya, inşallah gündüz-gece yürümeye devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘emaneti bugünlere kadar taşıyan değerli yol arkadaşım, gönüldaşım’ dediği Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım’a teşekkür etti.

2019 yılının Mart ayında mahalli seçimlerin, Kasım ayında milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için durmak yok, yola devam. Çok çalışacağız. Tevazuu elden bırakmayacağız. Ama unutmayın, bizim kapı-kapı dolaşma geleneğimiz var, kapı-kapı dolaşmaya da devam edeceğiz. Gerek hanım kardeşlerim, gerek gençler, gerek ana kademe, çok çalışacağız ve üzerimizdeki spekülasyonları sandıkta cevabını vererek yine yok edeceğiz” şeklinde konuştu.

Konuşmasının ardından kongrenin yapılacağı Ankara Arena Spor Salonu’na geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 7 ayrı bölgesinden gelen ve yöre kıyafetlerini giyen çocukların çiçek takdimi ve izleyicilerin sevgi tezahüratları ile karşılandı. Eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile birlikte salondaki platform üzerinden izleyicileri selamlayan ve karanfiller dağıtan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kendisine ayrılan yere geçti.

Ercan DEMİR-Geyvemedya.com

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KONUŞMASININ TAMAMI

“Yarınki Türkiye, Bugünkünden Çok Daha Büyük, Zengin ve Özgür Olacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresinde yaptığı konuşmada “Kardeşlerim, bugünkü Türkiye dünkü Türkiye’den çok daha güçlü, çok daha müreffeh, çok daha demokrattır. İnşallah yarınki Türkiye bugünkünden çok daha büyük, çok daha zengin, hak ve özgürlükler bakımından çok daha ileride olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) 3. Olağanüstü Büyük Kongresine katıldı.

Kongrede, AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldım ve 1370 delegenin tamamının imzasıyla Genel Başkanlığına teklif edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan delegelerin oy kullanması öncesinde bir konuşma yaptı.

“MİLLETİMİZE İHANET EDENLERE YUMRUĞUMUZU SERT TUTTUK

Millet için çalışan, ülkeye katkı sağlayan herkese kucaklarını açtıkları gibi, millete ihanet edenlere, ülkeye zarar verenlere karşı da yumruklarını sert tuttuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette mazlumun, mağdurun hakkını korumak görevimizdir. Ama bu, mazlum kılığına girmiş zalimlerin oyunlarına teslim olacağımız anlamına asla gelmiyor. Takiyeyle, yalanla-dolanla, iftirayla yıllarca milletimizin tertemiz duygularını istismar edenlerin yüzlerindeki maske düşmüştür. Milletimizin saygı duyduğu tüm değerleri kullanarak, adeta insanlarımızın kanını, iliğini sömürenlerin oyunları, önce 17-25 Aralık’ta, sonra da 15 Temmuz’da tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır” diye konuştu.

“İHANET ÇETESİYLE İLGİSİNİ KESENLER KENDİLERİNİ KURTARDI”

FETÖ’yle mücadelede bulunulan yere bir anda gelinmediğini, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminin ardından, bu yapının tüm mensuplarına çağrı yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tespit ettiğimiz alçaklıkları ifade ettikten sonra, ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet olan bu yapının gerçek yüzünü görün ve bir an önce orayı terk edin’ dedik. Bu çağrımıza kulak vererek, ihanet çetesiyle ilgisini kesenler kendilerini kurtardılar. Ama bu açık ihanete rağmen özel haberleşme programlarını kullanarak, sendikalarına, derneklerine, vakıflarına üyeliklerini sürdürerek, bankasına para yatırarak, kurumlarına destek olarak örgütü destekleyenler için yapacak bir şeyimiz kalmadı” diye ekledi.

“15 Temmuz darbe girişimi, bu alçak örgütün gözünü nasıl kan bürüdüğünü, inkâra ve tevile imkân vermeyecek şekilde ortaya koymuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’a rağmen, bu yapı içindeki kimselerde samimi bir pişmanlık alametinin olmadığına dikkat çekerek, bu eli kanlı örgütle mücadele kapsamında kamudan yapılan ihraçların, gözaltıların, tutuklamaların, soruşturmaların ve diğer tedbirlerin, bir mecburiyet olduğunu söyledi.

“FETÖ İLE MÜCADELENİN SULANDIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin ve Türk milletinin, bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülünün olmadığını ve bu örgütüne karşı verilen mücadelenin güçlü bir şekilde yürütülmediği takdirde ülkenin çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için herkesi, ucu en yakınlarımıza dokunsa bile, bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Avukatlar aracılığıyla yürütülen kirli pazarlıklarla, göz boyamaya yönelik itirafçılık oyunlarıyla bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ’yle mücadelenin, milletimizin fedakârlıklarına layık olacak ve maşerî vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle sürdürülmesi şarttır. Bu konuda, önümüzdeki dönemde çok daha hassas, çok daha dikkatli, aynı zamanda çok daha kararlı bir mücadele yürütülmesini temin edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Bu coğrafyada bin yıldır nice ihanetlerin, nice saldırıların üstesinden gelen milletin, FETÖ ihanet çetesinin kökünü de kazıyacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde, bölücü terör örgütüne karşı da kararlı bir mücadele yürütüldüğüne değinerek, “Doğu ve Güneydoğuda uzun zamandır yaşanan sıkıntıları çözmek için attığımız adımlara samimi karşılık verenlere sevgimiz ne kadar derinse, uzattığımız eli ısıranlara karşı hiddetimiz de o kadar sert olmuştur. Esasen son 3-4 yıldır yaşadığımız süreç, bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü ortaya çıkartması bakımından hayırlı olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜ VE DESTEKÇİLERİNİ ÇOK DAHA ZOR GÜNLER BEKLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “2015 yılındaki çukur eylemlerinin üstesinden bölge halkının desteğiyle gelebilmemizde, 2013 yılından itibaren yaşadığımız tecrübenin çok büyük katkısının olduğuna inanıyorum. Bölücü örgütün bin bir vaatle, binbir yalanla yanına çekmeye çalıştığı Kürt kardeşlerim, kendilerine asıl sahip çıkanın, güvenliği ve geleceği için fedakârlık yapanın, örgüt değil devleti olduğunu, bu dönemde açıkça görmüştür. Kendilerine demokratik zeminlerde her türlü imkân tanındığı hâlde, iradelerini götürüp örgüte teslim edenlerin esamisi artık hiçbir yerde okunmuyor. Son zamanlarda ağır darbeler alan terör örgütünü ve silahla aralarına mesafe koymayan destekçilerini, her bakımdan çok daha zor günler bekliyor, bu da böyle biline. Türkiye, ayağındaki bu bölücü terör prangasından kurtulma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Türkiye’de başaramadıkları ihaneti, komşu ülkelerde hayata geçirmenin çabası içinde olanların heveslerini, inşallah, oralarda da kursaklarında bırakacağız.”

“NAMERT KAÇAR, MERT DÖVÜŞÜR. BİZ HİÇBİR ZAMAN KAÇANLARDAN OLMADIK”

Türkiye’nin güney sınırları boyunca bir terör oluşumu organize etmeye çalışanların, bu milletin istiklali ve istikbali için neler yapabileceğini görmek istiyorlarsa dönüp tarihe bakmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O kadar uzağa gitmek istemiyorlarsa, 15 Temmuz gecesine baksınlar. Hâlâ meselenin ne olduğunu kabul etmek istemeyenlere ise meramımızı er meydanında anlatmaktan başka çaremiz kalmıyor demektir. Namert kaçar, mert dövüşür. Biz, hiçbir zaman kaçanlardan olmadık” dedi.

“Bölgede kiminle yol yürüyecekleri konusunda kafası karışık olanlar şu gerçeği bilsinler: Bir yanda 80 milyon vatandaşı, bu topraklardaki bin yıllık geçmişi, 2 bin 200 yıllık devlet geleneği ile Türkiye Cumhuriyeti, diğer yanda ne idüğü belirsiz, herkesin dilediği gibi kullanabildiği terör örgütleri vardır. Tercih, işte bunlar arasında yapılacaktır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’den PKK’ya ve DEAŞ’a kadar, terör örgütlerinin, ihanet çetelerinin hiçbiriyle meselesinin şahsi olmadığını, meselenin, ülkenin ve milletin istiklali, istikbali ve bekası meselesi olduğunu söyledi.

“TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEMİZİ HUKUK İÇİNDE YÜRÜTTÜK, YÜRÜTÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortada şahsi bir mesele olmadığı için, benim kimseyi affetmem veya cezalandırmam söz konusu olamaz. Her ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz, ülkemiz için yapıyoruz. Unutulmamalıdır ki Türkiye, yaşadığı tüm badirelere rağmen hukuk devleti niteliğinden taviz vermemiş, geriye adım atmamış bir ülkedir. Dolayısıyla, ne kadar ihanet içinde olurlarsa olsunlar, ne kadar alçalırlarsa alçalsınlar, tüm terör örgütleriyle mücadelemizi hukuk içinde yürüttük, yürütüyoruz. Açıkçası, dünyada Türkiye’nin yaşadıklarını yaşayıp da, hukuk devleti ilkesine bu derece bağlı kalabilecek bir başka ülke olduğunu da sanmıyorum. Özellikle Batı ülkelerinin en küçük bir tehdit karşısında, demokrasiyle, özgürlüklerle bağdaşmayacak uçlara nasıl savrulduklarını görüyoruz. Biz asla onlar gibi olmadık, olmayacağız. Bunun için de, benzer durumlarda kendilerinin uygulamadıkları standartları bizden talep edenlere kulak asmadan, yolumuzda devam etmekte kararlıyız.”

Konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulunarak, bu ilkelerden herhangi birine sataşanların doğrudan milletin namusuna, şerefine, haysiyetine el uzatmış olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önemli olan kimsenin bu değerlerimize el uzatamamasını sağlamaktır. Ama şayet bu densizliği yapan olursa da, o eli kırmak boynumuzun borcudur” sözlerine yer verdi.

3 KASIM 2002 TARİHİNDEN BUGÜNE KADAR YAPILAN HİZMETLER EN BÜYÜK GURUR KAYNAĞI”

Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlendikleri 3 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar yaptıkları hizmetlerin, kendileri için en büyük gurur kaynağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin günlük hayatının her anında yaşadığı, istifade ettiği bu hizmetleri, özellikle yeni nesillerin çok iyi bilmesi gerektiğini söyledi.

Yaşı 35’in altında olan vatandaşların eski Türkiye’yi, o günlerin yokluk, yoksulluk ve yoksunluklarını bilmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki Türkiye’nin AK Parti öncesi ile AK Parti sonrası arasında, dağlar kadar fark vardır. Bugün burada, iktidarlarımız döneminde ülkemize kazandırdığımız hizmetleri şöyle kısaca hatırlatmak istiyorum. Hem bir hafıza tazelemesi yapmak, hem de bundan sonra yapacaklarımıza ışık tutmak için bu muhasebeyi faydalı görüyorum” şeklinde konuştu.

14 YILDA ÜLKEYİ 3 KAT BÜYÜTTÜK”

Konuşmasının bu bölümünde; eğitim, sağlık, spor, sosyal yardımlar, ekonomi, toplu konut, ulaştırma, haberleşme, sanayii, ticaret, teknoloji, savunma sanayii, enerji, tarım, çalışma hayatı, alanlarında, yurtdışında yapılan hizmetlerde atılan adımlardan, gerçekleştirilen reformlardan, yapılan hizmetlerden ve yürütülmekte olan projelerden örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 14 yılda ülkeyi 3 kat büyüttüklerini, 236 milyar dolar olan gayrı safi yurtiçi hasılayı 857 milyar dolara, kişi başına düşen geliri 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara, ihracatı yılda 36 milyar dolardan, 146 milyar dolara çıkardıklarını, IMF’e olan 23,5 milyar civarındaki borcun tamamını, Mayıs 2013’te kapattıklarını hatırlattı.

Ancak ana başlıklar hâlinde ve bir kısmını sayabildiğini belirttiği hizmetlerin tamamını anlatmaya günlerin yetmeyeceğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptıklarımız çok önemli; ve her fırsatta bunları tekrar tekrar vatandaşlarımıza anlatmalıyız. Ama hayat dinamiktir, her şey hızla gelişiyor, değişiyor. Bunun için yaptıklarımızla yetinmiyor, yeni projeler, yeni yatırımlar, yeni hizmetlerle milletimizin ihtiyaçlarına, beklentilerine, taleplerine cevap vermeyi hedefliyoruz” görüşlerine yer verdi.

“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ ADALET VE KALKINMA KAVRAMLARI ÜZERİNDE İNŞA ETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Demokraside ve ekonomide ülkenin standartlarını çok daha yükseğe çıkartacak bir programı en kısa sürede milletle paylaşacaklarını ve hayata geçireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz partimizin ismini adalet ve kalkınma olarak rastgele belirlemedik. Biz Türkiye’nin geleceğini bu kavramlar üzerinde inşa etmek için yola çıktık ve işte bugünlere geldik. Bundan sonra da aynı doğrultuda, sürekli nefes tazeleyerek, sürekli güç yenileyerek, sürekli kendimizi geliştirerek devam etmekte kararlıyız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Dünü unutmadan ama yönümüz daima geleceğe dönük olarak inşa ve ihya faaliyetlerimizi, çalışmayı, mücadele etmeyi kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz. Milletimize hizmet için yola çıktığımızda hedefimiz, demokraside ve ekonomide Türkiye’yi koalisyonlar ve krizler döneminin karanlığından çıkartacak reformları hızla hayata geçirmekti. Bu konuda mesafe kat ettikçe hedefimizi büyüttük. 2023 hedeflerimizi, kalkınma alanındaki çabalarımızın rehberi olarak ortaya koyduk. Esasen, temel hak ve özgürlükler konusunda kat ettiğimiz mesafe çok önemli. Ancak bu başarı, normalde birbirleriyle husumet içinde olması gereken terör örgütlerinin ülkemizi ortak hedef olarak belirleyip saldırıya geçmeleri sebebiyle, maalesef, hak ettiği değeri görmüyor. Reformlarımızın çapası, hatta dinamosu olarak gördüğümüz Avrupa Birliği üyelik süreci, Birliğin riyakâr tutumu sebebiyle çıkmaza girmiştir.”

AVRUPA BİRLİĞİ’NE ADAY OLAN HİÇBİR ÜLKEYE KONMAYAN ŞARTLAR TÜRKİYE’YE DAYATILDI”

Avrupa Birliği’ne aday olan hiçbir ülkeye konmayan şartların Türkiye’ye dayatılmasının, hiçbir aday ülke için uygulanmayan kuralların Türkiye için getirilmesinin, asıl niyeti açıkça gösterdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu sıkıntının ilk ortaya çıktığı andan itibaren hep, hak ve özgürlüklerle ilgili reformları biz Avrupa Birliği istediği için değil, kendi vatandaşlarımız bunlara layık olduğu için yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bundan sonra da aynı şeyi söylüyoruz: Türk Milletinin her bir ferdinin, en geniş özgürlük alanı içinde hayatını sürdürmek en tabii hakkıdır. Bu ülkede bir daha kimsenin inancı, kıyafeti, meşrebi, kökeni, farklılıkları yüzünden horlanmasına, ötekileştirilmesine, zulme uğramasına, cezalandırılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” açıklamalarına yer verdi.

Gençlere, özgürlükleri konusunda en küçük bir tereddütlerinin olmaması gerektiğini, gençlerin ve çocukların, kendilerinden önceki nesillerin maruz kaldığı sıkıntıları yaşamayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için demokrasimize sahip çıkmamız gerekiyor. Demokrasi, tıpkı ekonomi gibi, lafla değil icraatla olur. Kendi ideolojik saplantılarını topluma demokrasi diye dayatanların, gücü ellerine geçirdiklerinde başka hiç kimseye hayat hakkı tanımadıklarını milletimiz çok iyi biliyor. Biz onlar gibi yapmadık, yapmayacağız. Bizim demokrasi anlayışımız, diğerlerine saygılı olmak şartıyla, herkesin düşüncesini ifade etmesine imkân sağlama esasına dayalıdır” diye ekledi.

“AVRUPA BİRLİĞİ’NİN İKİYÜZLÜ TAVRINA DAHA FAZLA TAHAMMÜL ETMEK ZORUNDA DEĞİLİZ”

“Bununla birlikte, Avrupa Birliği’nin artık ülkemizin ve milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen ikiyüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda da değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili şu değerlendirmelere yer verdi: “Avrupa Birliği ya bize verdiği sözleri tutar, serbest dolaşımı getirir, sığınmacılar için taahhüt ettiği yardımları gönderir, fasılların açılıp-kapanması önündeki engelleri kaldırır ya da herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen, yolumuza Avrupa Birliği’yle devam etmektir. Burada kararı verecek olan Avrupa Birliği’dir, birliği yön veren ülkelerdir. Sadece son 1 ayda yaptığımız seyahatler ve oralarda yaptığımız görüşmeler, Türkiye’nin önünde çok daha büyük bir dünyanın açık olduğunu gösteriyor. İşte Hindistan’a gittik, oradan Rusya’ya, Kuveyt’e gittik, 4,5 milyar dolarlık bir yatırımın orada temelini attık. Kuveyt’ten Çin’e, oradan Amerika’ya geçtik. Ve bu geniş görüşme trafiğinde ülkemizin geleceği adına gerçekten çok ümit verici gelişmelerin ufukta olduğunu gördük. Kardeşlerim, bugünkü Türkiye, dünkü Türkiye’den çok daha güçlü, çok daha müreffeh, çok daha demokrattır. İnşallah yarınki Türkiye bugünkünden çok daha büyük, çok daha zengin, hak ve özgürlükler bakımından çok daha ileride olacaktır.”

“3. Olağanüstü Kongre, AK Parti İçin Yeniden Diriliş ve Kuruluş Kongresidir”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kongremizle birlikte, milletimize 2001 yılından bu yana geçen zamanın bizi yıpratmadığını, tam tersine olgunlaştırarak daha büyük hizmetlere hazırladığını gösterme fırsatı yakaladığımıza inanıyorum. AK Parti sadece kendisine oy verenlerin değil, 80 milyon vatandaşımızın tamamının partisidir” dedi.

Kongrede, AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım ve 1370 delegenin tamamının imzasıyla AK Parti Genel Başkanlığına teklif edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, delegelerin oy kullanması öncesinde bir konuşma yaptı.

15 Temmuz darbe girişimi ile 16 Nisan halk oylamasının Türkiye’nin geleceği bakımından önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde sokaklara, meydanlara dökülerek ülkesinin istiklaline, kendisinin ve çocuklarının istikbâline sahip çıkan vatandaşlara teşekkür etii ve milleti ile iftihar ettiğini söyledi, 15 Temmuz şehitlerine Allah’tan rahmet, yaralı gazilere şifa temennisinde bulundu.

“TÜRKİYE’DE ARTIK HİÇBİR ŞEY 15 TEMMUZ ÖNCESİ GİBİ OLMAYACAK”

Bu tür hadiselerin milletlerin tarihlerindeki kritik dönüm noktaları olduğuna işarete ederek, Türkiye’de artık hiçbir şeyin 15 Temmuz öncesi gibi olmayacağının bilinmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin sınırlarımızın içindeki ve dışındaki tüm terör örgütleriyle mücadelede yeni bir dönem başlamıştır. İşte Fırat Kalkanı Harekâtı bunun en güzel örneğidir. Ve Cerablus’ta, Rai’de, Dabık’ta, Bab’da Türkiye, ordusuyla, bütün varlığıyla kendini göstermiştir. Bu ülkeye, bu millete silah doğrultan, silah doğrultanları teşvik eden hiç kimseye karşı en küçük bir müsamahamız olamaz” diye konuştu.

Sözün bittiği, sadece icraatın konuştuğu bir döneme girildiğini, kongremizin ardından güvenlikten yatırımlara kadar her alanda Türkiye’nin atacağı çok önemli adımları birlikte hayata geçireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hani Mehmet Akif, ‘Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi tarih’ diyor ya, işte biz ibret alacak ve bir asır önce başımıza gelenlerin yeniden yaşanmasına izin vermeyeceğiz. 16 Nisan’da milletimizin teveccühüyle kabul edilen anayasa değişikliği bu kararlılığımızı güçlü bir şekilde hayata geçirmemizi sağlayacak olması bakımından çok önemlidir” dedi.

AK PARTİ OLARAK ARTIK İŞİMİZ DAHA ZOR”

Yeni yönetim sistemiyle ilgili maddelerin 2019 Kasım’ındaki seçimle birlikte yürürlüğe girecek olsa da, milletin halk oylamasında ortaya koyduğu iradenin, çalışmaları konusunda kendilerine çok büyük bir güç verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bununla birlikte şu gerçeği de iyi görmemiz lazım: AK Parti olarak artık işimiz daha zor. Daha önce olduğu gibi, yüzde 34’le, yüzde 40’la, hatta yüzde 49,5’la iktidara gelme imkânımız kalmadı, artık çıta yüzde 50+1’dir. Yüzde 50’nin üzerinde oy almanın ne demek olduğunu, ne kadar zor olduğunu önce 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, en son da 16 Nisan halk oylamasında hep birlikte gördük, tecrübe ettik. Bunun için 2019 seçimlerinde netice almak istiyorsak hemen kolları sıvamalı, çalışmaya başlamalıyız; hazır mıyız buna? AK Partinin boşa geçirecek bir anı bile yoktur. Genel merkezdeki, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki, il, ilçe, belde, mahalle teşkilatlarındaki, belediyelerdeki, il genel meclislerindeki tüm arkadaşlarımızın bu bilinçle görev yapmaları gerekiyor. Çok basit hataların dahi nelere mal olabildiğini en son 16 Nisan’da bizzat yaşayarak gördük.”

AK Parti’nin, kendisinden önce görülmeyen, yok sayılan, varlığı inkâr edilen kesimlerin sesi olarak ortaya çıktığını, onları merkeze taşıması sayesinde hep güçlenerek bu günlere geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkede yıllarca dindarlar ötekileştirilmiştir. Bu ülkede yıllarca Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut, Arap, Roman denilerek kökünden, Sünni, Alevi, Bektaşi denilerek mezhebinden ve meşrebinden, köylü, taşralı denilerek örfünden, âdetinden dolayı insanlar dışlanmıştır. Eğitimin de, zenginliğin de, makamın da, mevkiin de, şan, şöhretin de babadan oğula aktarıldığı adeta monarşi rejimi kurulmuştur” şeklinde konuştu.

“ÜYE SAYISI 10 MİLYONUN ÜZERİNDE OLAN BİR PARTİ, 80 MİLYONA ULAŞMA KONUSUNDA SIKINTI ÇEKEMEZ”

Cumhuriyetin sahibi olan cumhurun değerlerinin, beklenti ve taleplerinin yok sayıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti, Cumhuriyetle cumhuru buluşturan, Cumhuriyeti asli sahibi olan cumhura teslim eden parti olduğu için, milletimiz tarafından bu kadar güçlü şekilde sahiplenilmiştir. Bizim iktidarlarımız döneminde bu ülkede geçmişte sözü dahi edilemeyen söz varsa, sorun varsa hepsi konuşulmuş, tartışılmış, hal yoluna koyulmuştur. Yine bizim dönemimizde geçmişte özlemle bakılan, hatta hayal dahi edilemeyen ne kadar hizmet varsa hepsi de ülkemize kazandırılmıştır. Önümüzde yapacağımız iş, aynı çizgide devam etmektir” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nerede yaşarsa yaşasın, hangi inanç kesiminde, sosyal gruba, kültürel tabakaya mensup olursa olsun, her bir vatandaşımızın ülkesiyle, milletiyle, devletiyle ve elbette partimizle ilişkisini güçlendirmeliyiz. Dikkat ediniz, burada partimizi son sırada sayıyorum. Çünkü ülkesini, milletini, devletini seven her vatandaşımızı biz tabi olarak partimizin muhibbi olarak da görüyoruz. Bu sevgiyi oya dönüştürme maharetini gösterecek olan teşkilatlarımızdır. İl, ilçe, belde, bütün bu teşkilatlarımız, özellikle kadın ve gençlik kollarımız çalmadık kapı, sıkmadık el, kazanmadık gönül bırakmamalıdır. Eğer bu ülkenin en ücra köşesindeki haneye, orada yaşayan erkek, kadın, genç, yaşlı vatandaşımıza ulaşamamışsak bir yelerde eksiğimiz var, hatta bir yerlerde yanlışımız var demektir. Üye sayısı 10 milyonun üzerinde olan bir parti, 80 milyona ulaşma konusunda sıkıntı çekemez, çekmemelidir. İletişim teknolojileri ne kadar gelirse gelişsin, hiçbir şey insani temasın, yüz yüzde görüşmenin yerini tutamaz. Bunun için her vatandaşımızla doğrudan irtibat kurmanın yollarını aramalı, halini, hatırını sormaktan, derdini dinlemeye ve çözümüne yardımcı olmaya kadar her yöntemle, evet, kendileriyle alakadar olmalıyız.”

“YENİ TÜRKİYE’NİN RUHUNU MİLLETİMİZ 15 TEMMUZ’DA ORTAYA KOYMUŞTUR”

2019’da önce mahalli idareler seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri olduğuna dikkat çekerek, bu seçimlere kadar vatandaşların tamamına ulaşma hedeflerini gerçekleştirmeleri gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizle birlikte artık bir inşa ve ihya dönemindeyiz. Yeni Türkiye’nin ruhunu milletimiz 15 Temmuz’da ortaya koymuştur. 16 Nisan’da da milletimiz yeni Türkiye’nin yönetim biçimi konusundaki kararını vermiştir. 3 Kasım 2002 tarihinden beri ülkeyi yönetme vazifesini üstlenmiş parti olarak yeni dönemin mimarisini belirleme sorumluluğu da bizim üzerimizdedir. Bunun için en başta kullandığımız yöntemi ihya edecek, yani iki ayaklı bir program yürüteceğiz. Bir yandan demokratik kazanımlarımızı ileriye taşırken, diğer yandan kalkınma alanında daha büyük hamleler başlatacağız” ifadelerini kullandı.

Demokratikleşme alanında hedeflerini, ‘ülkenin ve dünyanın değişen şartları ışığında her kesimden, her yaştan, her meşrepten vatandaşın hak ve özgürlükleri bakımından kendisini daha güvende hissedeceği bir Türkiye’yi inşa etmek’ olarak açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleye halel getirmeyecek şekilde vatandaşların özgürlük alanlarını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmakta kararlı olduklarını, kalkınma alanında ise milli gelirin artırılmasından büyük projelere, mimariden enerjiye kadar tüm alanlarda Türkiye’yi geleceğe hazırlayarak bu çalışmaları hayata geçireceklerini vurguladı.

“MİLLETİMİZİ HİÇ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “AK Parti olarak kurulduğumuz günden beri milletimizi hiç hayal kırıklığına uğratmadık, inşallah bundan sonra da unutmayacağız. Bu partinin milletin partisi olduğunu anlamayanların hezeyanlarına asla kulak asmayacağız. Bize düşen, bu davaya hizmet eden herkesin hakkını-hukukunu korumaktır. AK Parti’ye hiçbir karşılık beklemeden tamamen yüreğinden gelen bir sevgiyle sahiplenen her kardeşimizin başımızın üzerinde yeri vardır. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşananlar, AK Parti’siz bir Türkiye’nin nasıl hızla eski kriz günlerine dönme tehlikesiyle karşı karşıya kalabildiğini göstermiştir. Milletimizin bize itimadı, istikrar ve güven ortamını muhafaza ederek ülkemize yaptığımız hizmetlerden kaynaklanıyor. Bu parti çatısı altındaki hiç kimsenin bu itimada halel getirecek davranışlar içine girmeye hakkı yoktur. Bu anlayışla çalışmayan hiç kimseye AK Parti’nin ne teşkilatlarında, ne belediyelerinde, ne Meclis grubunda, ne Hükümet kademelerinde de yer yoktur.”

Belediyelerin önemine değinerek, AK Parti’yi belediyelerdeki çalışmalarda elde ettikleri tecrübe ve başarıların üzerinde kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de en önemli güç kaynaklarımızdan biri belediyelerimizdir. Ülkemizdeki 1379 belediyeden 879’u AK Parti kadroları tarafından yönetiliyor. Belediyelerimiz hem mahallindeki hizmetleri yürüttüğümüz organlardır, hem de milletimizin hissiyatını merkeze taşıyan sinir uçlarımızdır” görüşlerine yer verdi.

Büyükşehir belediyeleri, il özel idareler kanunlarını yenileyerek mahalli yönetimlerin hukuki altyapısını güçlendirdiklerini, bu sayede kamu yatırımlarından mahalli idarelerin payını yüzde 20’den yüzde 40’a, belediye gelirlerini 10 milyar liradan 82 milyar liraya yükselterek mahalli idarelerin yatırım bütçelerini artırdıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim temel belediye hizmetlerinde, yatırımlarda, sosyal yardımlarda ve insan ilişkilerinde AK Parti vizyonuna uygun icraat ortaya koyan belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Şehirlerine ve partimize yük olan değil, şehirlerinin ve partimizin yükünü omuzlayan belediye başkanlarıyla yolumuza devam edeceğiz” dedi.

“HİÇ KİMSE GELECEĞİNDEN UMUTSUZ OLMASIN”

Aynı şekilde Parti teşkilatlarındakilerin de benzer bir anlayışla hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekleyen ve teşkilat ve belediyeler ile Meclis’te bu kritere uygun kişilere her kademede öncelik vererek 2023 Türkiye’sinin inşasını gerçekleştirmekte kararlı olduklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet hükümet sistemi devreye girene kadar tüm bu hususlardaki hazırlıklarımızı tamamlayarak milletimizin karşısına güçlü bir şekilde çıkmalıyız; milletimizin itimadına layık olmanın gereği budur” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kongre AK Parti için bir yeniden diriliş, yeniden kuruluş kongresidir. Üçüncü Olağanüstü Kongremizle milletimize 2001 yılından bu yana geçen zamanın bizi yıpratmadığını, tam tersine olgunlaştırarak daha büyük hizmetlere hazırladığını gösterme fırsatı yakaladığımıza inanıyorum. AK Parti sadece kendisine oy verenlerin değil 80 milyon vatandaşımızın tamamının partisidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da AK Parti’nin gönlünü kazanamayacağı tek bir kişinin dahi bulunmadığını düşünüyorum. Yeter ki biz ona ulaşmasını bilelim gerisi kolay. Hiç kimse kendini ötekileştirilmiş hissetmesin. Hiç kimse özgürlük alanını tehdit altında görmesin. Hiç kimse geleceğinden umutsuz olmasın. Bu ülkedeki her birey birinci sınıf vatandaştır. Bir gerçekleştirdiğimiz her hizmeti, her yatırımı, her icraatı tüm vatandaşlarımız için yapıyoruz. Kimseden illa bizi sevmesini isteyemeyiz; ama herkesten bizi dinlemesini, anlamaya çalışmasını, mümkünse katkı vermesini beklemek hakkımızdır. Çünkü biz 80 milyonun efendisi değil 80 milyonun hizmetkârıyız; bizim farkımız budur. Türkiye olarak ne orta gelir, ne orta demokrasi tuzağına düşeceğiz. Yeni projelerle, yeni yatırımlarla, yeni reformlarla, yeni ekonomik tedbirlerle orta gelir tuzağını mutlaka bozacak, 2023 yılı için belirlediğimiz 25 bin dolar milli gelir hedefine ulaşacağız. Aynı şekilde hak ve özgürlüklerin standartlarını daha da yükselterek ileri demokrasi yolundaki yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.”

“DIŞ POLİTİKADA MİLLETİN İZZETİNDEN HİÇBİR ZAMAN TAVİZ VERMEDİK”

Türkiye’nin sadece 780 bin kilometrekare vatan topraklarından ibaret bir ülke olmadığının bugün dünyanın dört bir yanında kalbini kendilerine yöneltmiş, gözlerini kendilerine dikmiş, kulağını kendilerine vermiş yüz milyonlarca kişinin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şöyle dedi: “Kendimizle birlikte, onların da beklentilerini dikkate almak zorundayız. Bu yaklaşım bizim için bir yük, bir angarya değildir. Tam tersine, bu bizim için insani ve vicdani bir görevdir, hem de en büyük güç kaynağımızdır. Türkiye’nin dış politikası işte bu anlayışla şekillenmektedir. FETÖ ve PKK gibi, DEAŞ gibi terör örgütlerinin zehirlerini vücudumuzdan temizledikçe her alanda olduğu gibi dış politikada da daha sağlıklı bir zemine oturacağımıza inanıyorum.”

Dış politikada da milletin izzetinden hiçbir zaman taviz vermeden gayretlerinin artarak devam edeceğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partimizin 3. Olağanüstü Kongresinin başarılarla dolu olmasını diledi ve “Rabbim, kolaylaştır zorlaştırma. Rabbim, işlerimizi hayırla sonuçlandır” temennisinde bulundu.

AK Parti Genel Merkez yönetim organlarına seçileceklere başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Günümüz kutlu olsun, geleceğimiz hayırlı olsun inşallah” duasıyla tamamladı.

 

Yayınlama: 20.05.2017
Düzenleme: 23.05.2017 21:47
943
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.