Bir Mavi Düşlemesi

1973 yılında Geyve’nin Alıplar köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Geyve’de tamamladı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğünde göreve başladı. Sırasıyla Ankara, Van ve Diyarbakır’da görev yaptı. Çankaya, halen Eskişehir’de İlçe Emniyet Amiri olarak görevine devam etmektedir.

    BİR MAVİ DÜŞLEMESİ

    bir mavi duslemesi-davut cankaya-

    Bir Mavi Düşlemesi
    Melâl bakışlı şehrin kollarından mavinin koynuna koştuk
    Masalsı bir heyecan dolmuşken içimize…
    Bir mavi düşlemesinde
    Gözlerimiz yeşile değdi önce
    Bir başka ışıltının sıcaklığı aktı içimize
    Sımsıcak gönüllere güneşten bir buse değince
    Bir elimiz yeşilde
    Bir ayağımız mavide
    Bir yanımız adamakıllı oturmuş
    Diğer yanımız çocukça uçuk
    Zaman durmuş sanki
    Saat daha altı buçuk
    Heybeler boşalsın
    Obamız kurulsun
    İpler gerilip yere vurulsun
    Misafir gelmişiz sana ey mavi bakışlı deniz
    Bir dem köpüğün durulsun
    Avucumuzda sarı sıcak hayaller
    İnatlaşmakta sonbahara
    Savurduk toz duman sarıyı denizin maviliğine
    Karışıp dönüşsün diye yemyeşil ilkbahara
    Bir demli çaydı dost gönüllerin avucunda içilen
    Her yudum muhabbette dertten tasadan geçilen
    Hey arkadaşlar! tekerlek dönüyor
    İçimizdeki heyecan biraz daha büyüyor
    Yürüdüğümüz yollarda hüzün kokan taşlar
    Kim bilir, kaç aşka aş pişirdi yarım kalmış taş ocaklar
    Oturup halini sorsam dedim
    Belki dile gelip konuşacaklar
    Taşlaşmış hatıralarını üstümüze yağmur olup akıtacaklar
    Sırtımızı dönüp gidiyoruz bizde
    Köyden kalan gri taşlara
    Aldırış etmeden ardımızdan dökülen yaşlara
    Yine zaman durmuş
    Biz maviye koşarken
    Güneş elveda batışlarında
    Biz tepeleri aşarken
    Saat yine altı buçuk
    Tatlı bir muhabbet karışmış sofralara
    Aldırış edilmez ki yorgunluk demlenmiş bakışlara
    Zaman yine tutunmuş
    Hep birlikte söylenen şarkılara
    Ilık bir meltem rüzgârı değer dudaklardaki anason kokusuna
    Sen şiirlerini oku Bendis edasında
    Mısraların mehtaba değsin
    Gecenin hüznü el pençe divan çekilsin
    Neşemizin önünde başını eğsin
    Döküldükçe mısralar gecenin dudağından
    Gönül kanadı çıktı kabuğundan
    Vakit geç değil daha gece yarısı
    Zaman durmuş
    Hayaller kâh gözümüzde
    Kimisi de avucumuzda yarı buçuk
    Saat daha altı buçuk
    Bulutlar eğilmiş üstümüze
    Kirpiğimizde bir çiğ tanesi
    Değmiş gözümüze
    Uyku vakti mîrim zaman gece yarısı
    Avuçlarımızda kalan sımsıcak sonbahar sarısı
    Kapansın haydi gözler
    Kulağımızda raks eden akşamdan kalan melodiler
    Az sonra güneş kapımızı çalacak
    Haydi kalkış zamanı
    Kızıl bir doğuşa bırakalım kendimizi
    Hepimiz sarının maviyi öpüşüne şahit olacak
    İşte yine zaman durmuş
    Bakışlar yarı buçuk
    Saat daha altı buçuk
    Her kapıdan dökülür mahmur bakışlar
    Dökülür yüzümüze
    Tatlı gülümsemelerin süslediği günaydınlar
    Hadi koşun cennet koylara
    Dokunalım gökyüzünü kıskandıran maviye
    Dökelim tüm yorgunluğu denize
    Sarılalım dostlukla kenetlenmiş Esdoge’ye
    Bakın! bakın! zaman durmuş yine
    Biraz mutluluk kaldı ardımızda
    Avucumuzda hüzün var yarı buçuk
    Saat daha altı buçuk.

    Davut ÇANKAYA
    01.10.2014 Eskişehir
    [Esdoge Fethiye Katrancı Koyu Gezisi Anısına]

    Yayınlama: 01.10.2014
    Düzenleme: 06.10.2014 13:19
    538
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.