Bin yataklıya acil ihtiyaç var!

Sakarya Türkiye’nin batısında iktidara en büyük desteği vermesine rağmen sağlık yatırımları açısından sonuncu sırada olan bir il.
Çünkü bu şehrin siyasetçileri arasında bir anlayış birliği yok.
Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin yer tartışmaları tam 6 yıl sürdü.
Her siyasetçi küçük düşünüp, hastanenin kendi istediği yere yapılmasını istedi.
Bu yüzden 2009’da söz verilen hastaneye 2015 yılında başlanabildi.
Bu yıl biterse çok sevineceğiz.
Bin yataklı şehir hastanesinde de durum farklı değil.
Bundan tam 4 yıl önce dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu söz verdi.
Sonraki ve son Başbakan Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu sözü defalarca yeniledi.
Ancak 4 yıldır hastaneye başlanamadı…
Neden çünkü yine siyasiler hastaneyi kendi istedikleri yere yapılmasını istiyor…
Alancuma çöplüğüne yapmak isteyen de var, Kırantepe zirvesine de…
Kimse “Hastane, nerede tüm Sakarya’ya ve bölgeye hitap eder?”  kafa yormuyor…
“Ulaşımı uygun mudur, zemini sağlam mıdır, çevresi gelişime müsait midir, diğer hastanelerle ve Tıp Fakültesiyle entegre bir şekilde çalışabilir mi? “ gibi sorular soran da yok…
Herkes “Bizim orada olsun” derdinde…
Alandüzü ile ilgili bir karar verildi.
Fizibilite çalışmaları tamamlandı, taslak projeler hazırlandı.
İhale aşamasına gelindi.
Şimdi, farklı yer arayışlarından söz ediliyor…
Beyler, bu hastane için kaybedecek bir dakikamız bile yok…
Eğitim ve Araştırma Hastanesi tam dolulukla çalışıyor.
Bırakın yoğun bakım yatağını hasta yatağı bulunduğunda şükrediyorsunuz.
Ameliyathane ve servislerde sıra bulunamadığı için bazı ameliyatlar için 4-5 ay sonraya gün veriliyor.
Bu noktada yeni yer arayışı varsa zaman geçirmeden bir araya gelinmeli ve Alandüzü’nden daha mantıklı bir yer varsa, ortak akılla bir karara varılmalı ve yeni hastane için hemen harekete geçilmeli.
…………

Merkezi ezan sisteminden vazgeçmek!

Türkiye’de ilk merkezi ezan sisteminin uygulandığı şehirlerden biriydi Sakarya..
Ahmet Şark’ın müftü olduğu 2005 yılıydı.
Biz karşı çıktık.
Bunun doğru olmadığını düşünüyorduk.
Biz gazetede düşüncemizi yazıyorduk. .
O merkezi sistemden yayınlanan vaazında(!) bizi dinsiz olmakla suçluyordu.
İş öyle bir noktaya geldi ki, o dönem gazetemizde muhabir olarak çalışan Uğur Kaya’yı kaçıran şehir eşkıyaları kafasına silah dayayıp “ Sezai Matur Ahmet Şark’la uğraşmasın” diye mesaj verdiler.
Şark dönemin Emniyet Müdürü ile kankaydı.
Uğur’un kaçırılması olayından önce de, gazetenin basılması ve benim kafamın kırılması talimatı verilmişti… 
Böylesi bir dönemde başlayan merkezi sistem, şehirde hep eleştiri konusuydu.
Ama bizden başka bunu yazıya döken, açık konuşan da yoktu.
Geçen Cuma günü yeni Müftü İhsan Açık sabah kahvaltıda buluştuğu basın mensuplarına merkezi sistemden vazgeçme kararı aldıklarını ve süreç içinde tüm camilerde ezan okunmaya başlanacağını söyledi.
Müftü Açık Sakarya’ya atanalı 5-6 ay kadar oldu.
Bu kısa süre içinde kibirden uzak mütevazi duruşuyla kendini sevdirdi.
Bizim gazetede Cuma yazıları yayınlanan Müftü Açık’ı dinlerken 2005-2007 yılları arası yaşadıklarımız gözümün önünden film şeridi gibi geçti.
O Ramazanla ilgili yaptıkları hazırlıkları anlatıyordu…
Ben geçmişi düşünüyordum…
Külliye inatlaşmasından, Katolik misyonerlik kuruluşu Caritas’tan külliye için istenen 5 milyona kadar… O kadar çok şey yaşadık ki…
Evet, Sakarya, görevini zorunlu bir şekilde bırakmak durumunda kalan Ahmet Şark sonrasında değerli müftüler gördü.
Sinan Cihan, İlyas Serenli…
Şimdi ise İhsan Açık…
Genç, çalışkan ve de soyadı gibi açık sözlü…
Başarılar Müftü Bey ve hayırlı Ramazanlar sevgili Sakaryalılar…

Yayınlama: 06.05.2019
Düzenleme: 06.05.2019 15:30
894
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.