Başkan! Bizim Suçumuz Ne?

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu geniş katılımlı bir basın toplantısı düzenledi. Birçok konuda bilgi verdi, soruları yanıtladı.

Toplantıda elbette birbirinden önemli konular konuşuldu ancak iki konuya takılıp kaldım…

İlki “TCDD’ye rayları yerin altına aldıramayıp garı taşıma fikri…”

İkincisi “Atatürk İlköğretim Okulu’nun yerine yapılacak otopark”

Rayların yer altı meselesini açalım isterim. Hiçbirimizin aklında yoktu raylar. Hatta unutmaya başlamıştık Adapazarı Ekspresi’ni..

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun şehre verdiği iki vaatten biriydi raylar… Rayları yerin altına almak maliyetli olduğu için gar taşınıyor. Tam Türk işi…

Treni GAR’a getiremiyoruz ama GAR’ı trene götürüyoruz. Komik…

İktidara bu kadar oy verirsek olacağı bu. İzmir’de, Ankara’da belediyelerin başlatıp bitiremediği raylı ulaşım bakanlık kaynaklarıyla yapılırken bizim şehirde tren gara değil gar trene götürülüyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu toplantıda TCDD yetkililerinin tekliflerini kendilerinin yaptıkları teklifleri aktardı. Hatta mevcut gar binasıyla ilgili düşündükleri projeyi dillendirdi…

Modern kentlerde tren şehir merkezine gelir. Başkan Toçoğlu’da aynı görüşte. Şimdi sormak istiyorum; Dünyanın birçok yerinde tren şehir merkezine kadar gelirken bizde niye tren gara değil de gar trene götürülmek isteniyor? Biz şehir değil miyiz? Ya da Başbakanın Sakarya’ya verdiği sözün hiç kıymeti yok mu?

Sorulara devam edelim. Seçim anına kadar yapılan zemin etütleri, fotoğrafları paylaşılan sarı kamyon bizi kandırmak için miydi? Ülkenin birçok yerinde şehir içi raylı sisteme TCDD ya da Ulaştırma Bakanlığı milyonlarca lira aktarırken, yıllardır şehir merkezine kadar gelen trenin şimdi gelemiyor olmasının suçlusu kim?

Gelelim ikinci meselemize. Atatürk İlköğretim Okulu’nun yerine yapılacak otopark meselesine. Başkan Toçoğlu Demokrasi Meydanı’nda yapılacak düzenleme için geniş bir kitlenin görüşürünü aldıklarını söyledi. Ortak akılla projeye hayat verilmesi sevindirici. Demokrasi Meydanı için uygulanan yöntemin neden Atatürk İlköğretim Okulu’nun yerine yapılacak otopark için de uygulanmadığını merak ediyorum.

Okulun yerine yapılacak otoparkın yolu yok. Giriş ve çıkışıyla şehir içi trafiği olumsuz etkileyeceği ortada olan projenin de geniş tabanlı bir sorgulamayı hak ettiğini düşünüyorum…

Trenin gara gelmemesine en önemli gerekçe olarak trafikte oluşacak sıkışıklık dile getirilirken yolu olmayan otoparkın hayata geçirilme çabası hem de geniş katılımlı istişareye gerek duyulmadan yapılması garip değil mi?

Mevzuyu çok uzatmaya gerek yok. Treni gara getirmeyi beceremeyen bir şehrin yöneticileri TCDD’yi veya başka kurumları suçlayabilir. Peki halk olarak biz kimi suçlayacağız? Biz kimseyi suçlamayıp kendi kendimize mi kızalım.

Tren raylarının yer altına alınamamasında en büyük suç bizlerin. “Dereyi görmeden paçaları sıvadığımız” hatta “derede ki balığa evde tava kurduğumuz” için.

Sizce de öyle değil mi Sayın Toçoğlu… Eğer vatandaş bu kadar çabuk inanmasaydı Başbakanın verdiği söze, teslim olmasaydı çabucak, bugün rayların yer altına alınmasının maliyetli oluşu falan konuşulmazdık. İzmir’de, Ankara’da, Erzurum’da, İzmit’te devlet vatandaşına hizmet götürürken maliyet hesabı yapmıyor…

Sayın başkan, değerli vekiller gerçekten merak ediyorum. Sakarya’nın Sakaryalı’nın suçu ne? Mensubu olduğunuz partiye sorgusuz sualsiz destek vermenin dışında ne yaptı bu kent. Ne yaptı ki bizim kente hizmet yapılacağı zaman neden maliyet hesabı yapılıyor?