Atama yapılacak delege onaylayacak

Ülkeye ileri demokrasi getirdiğini iddia eden Ak Parti’de kongre süreci başlıyor. Aslında kongre denilmesi ne kadar doğru tartışılır.

Partinin ağaları kimin hangi göreve geleceğine karar verecek, delege atamaları resmileştirecek. Ak Parti’de yaşanacak sürecin özeti tam olarak böyle…

Önceki yazılarımda vekillerin pazarlığından çıkacak isim başkan olacak diye belirtmiştim. Partide üst düzey görev yapmış bir ağabey ‘Ak Parti’de pazarlık olmaz. Karar verici karar verir ve uygulanır’ diyerek benim ifademin yaşananlara hafif kaldığını hatırlattı.

İsmini burada yazmayacağım ağabeyle kongre sürecini konuştuk uzun uzun. Ülkeye birçok alanda farkındalıklar yaşatan bir partinin neden kongreleri demokratik yapmadığını konuştuk.

Konuşmalarımızdan çıkardığım özeti kendisine de aktardığım için sizlerle paylaşmakta sorun görmüyorum.

Partide üst düzey görevler alan ağabeye göre ilçe başkanlarını delegeler seçecek olursa mevcut delege yapısından daha beter bir yapı ortaya çıkarmış. İkincisi erk sahipleri tabanın çok güçlü olmasını istemezmiş.

Üyeler delegeleri, delegelerde teşkilat başkanlarını seçerse şehirde ve partide ağırlığı olmayan vekil durumu sona erer. Vekil kendi tabanına ve şehre hizmet etmek için mücadeleye girerse Ankara çok etkili olmaz.Dolayısıyla düzen bozulur.

Ne Ankara kendi istediği gibi vekillerin meclise gelme riskini göze alabilir nede vekiller sözünden dışarı çıkacak, hizmet isteyecek teşkilat başkanları ister.

Ankara’nın istediği sözünden çıkmayacak vekiller, vekillerin istediği ise sorun çıkarmayacak teşkilat başkanları.

İşte bu denklem doğrultusunda kongreler yapılır. Bu sorun sadece Ak Parti’nin sorunu değil aslında. MHP Genel Başkanın yanlışlarını uyaran ve söyleneni emir terakki etmeyen teşkilatları kapatıp yenilerini kurdu. CHP’de de durum aynı.

Hep belirttiğim gibi siyasette bir adım ileri gitmek için muhalefetten beklenti içine girmek hayal ürünü. Dilinden ileri demokrasi kavramını düşürmeyen bir partinin diğerlerinden farklı bir yol izlemesini bekledim. Olmadı… Sanırım kısa vadede de olması mümkün değil.

Sandıktan korkan vekiller, delege “sandık konsun ve teşkilat başkanlarımızı biz seçelim” çağrısı yaptı. Vekiller bu isteği bile Genel Merkeze iletemedi. Hatta iktidarın bazı vekilleri aba altından sopa göstererek ‘canı isteyen herkes aday olamaz’ bile dedi. Teşkilat başkanlığı için aday olanları at yarışına benzetti. Benzetmeyi yapan vekil hukukçu. Sorarsanız demokrasinin en büyük savunucusu…

Lafı çok uzatmaya gerek yok. Ak Parti’de karar verici ağalar teşkilat başkanlarını belirleyecek. Delegeler de oy vererek hem kongreyi resmileştirecek hemde atanan başkanı seçilmiş yapacak.

Bakalım hangi taraf kazanacak?

Siyasete demokrasinin gelmeyeceğini gördük. Şimdi moda olan Ak Parti’de il başkanı kim olacak? Hangi ilçelerin başkanları değişecek tahmini yapmak. Modaya uyacak halimiz yok elbette.

Ben kimin il başkanı olacak sorusundan ziyade hangi tarafın kazanacağını düşünüyorum. Ak Parti’de iki grup oluşmuş durumda. Bir grup birçok ismi gündeme taşıyarak birini il başkanı yapmaya çalışıyor. Diğer grup ise bir isim üzerinde yoğunlaşmış durumda. Herkesin dilinde aynı terane Bakan kimi desteklerse o kazanır. Zeki Toçoğlu rengini belli etmedi. Toçoğlu’nun gücü hafife alınmamalı.

Bir grup ilçe başkanı olmasın diye uğraş verirken diğer grup o ilçe başkanını yüceltmeye çalışıyor.

Bütün bunları niye mi yazdım. Hemde isimleri belirtmeden. Sözüm ona uzlaşı ile teşkilat başkanları belli olacak ya… Aslında uzlaşı falan olmayacak. Kim daha baskın çıkarsa desteklediği isim teşkilat başkanı veya il başkanı olacak. Olayın özeti bu.