Ak Parti’nin 7-0’lık hedefi ve muhalefet

Siyasette birini eleştirmek en kolayı olsa gerek. Çünkü siyasilerin en çok kullandıkları argüman bu. Sen şunu yapamadın, şunda başarısızsın, mahvettin, yok ettin…

İyide birader sen göreve gelirken neler yapacaksın? Veya başa geçmek için ne kadar inandırıcı olabiliyorsun? Bunlardan bahsetsene…

Birini eleştirirken o şunları şunları yapamadı ama ben bunları şu şekilde yapabilirim diyenine rastlayamadım. Diyen olmuşsa da sayısı çok az olduğundan dikkatimden kaçmıştır…

Siyaseti sadece eleştiri yapmak olarak görenlerin başarılı olamadığını muhalefet bize uzun yıllardır gösteriyor. İktidarda ki bir partinin güçlenerek yoluna devam etmesinin en büyük sebebi, muhalefetin güven verici bir çıkışının olmamasına bağlıyorum…

Siyasetin yerel aktörlerine takıldım son dönemde. İktidar aday adayları başvuru sürecinde 7-0’lık skoru kendine hedef olarak seçti. Dayanak olarak ta sürekli artan oy oranını ve 17-0’lık yerel seçimleri gösteriyor.

Sağdan hesaplansa da soldan hesaplansa da bunun olabilirliği yok. Ama hedef bu…

Muhalefetin temsilcileri bu hedefi eleştirmek ve oyları kendilerine dönüştürmek için “7-0 hayal” dedi. Bir başkası ”en az üç vekil çıkaracağız” dedi. Ama hiçbiri bu seçimde “Sakarya’dan en çok oyu alarak birinci olacağız, şehri iktidarın kalesi olmaktan çıkaracağız” diyemedi..

Ak Parti’nin 7-0’lık hedefini eleştirmeye önce Levent Bülbül başladı ardından Erdoğan Isır. Başka isimlerde 7-0’lık iktidar hedefini eleştirdi. Ancak farkında olmadan iktidarın değirmenine su taşıdıklarının farkına varmadılar.

Yerel seçimler öncesi de benzer durum yaşanmış ve muhalefet yine 3-5 belediye vaadiyle ortalıkta dolaşmıştı. Anlayamadılar Sakaryalı’nın küçük hedefleri olanlara destek vermediğini.

MHP İl Başkanı Levent Bülbül’den 7-0 eleştirisi yerine kendileriyle ilgili büyük hedefler açıklamasını beklerdim. Erdoğan Isır’dan aynı kervana takılmamasını beklerdim.

İktidarı eleştirirken yüzeysel “ne verdiniz ki ne istiyorsunuz demek” kendi kalenize gol atmaktan başka bir işe yaramayacak farkında değimlisiniz? İktidarın temsilcileri ısrarla 12 yılda yaptıklarına vurgu yapıyorlar. Sizin temsil ettiğiniz partinin iktidar ortağıyken yapamadıklarını sıralayıp ardından rakamlarla şehirde yapılanları anlatıyor.

Bu kentin çok eksiği var. Hemde çok… İki kere ikinin dört ettiğini anlatmak yerine süslü cümlelerle iktidarı eleştirmek hatta tamda onların istediği 7-0 meselesini gündemde tutmak, iktidarın değirmenine su taşımaktan başka bir anlam ifade etmiyor.

Çok merak ediyorum muhalefet ne zaman diline dolayacak bir yerlere gelecek isimlerin hep aynı ailelerin kontrolünde olmasını.

Ama pardon buradan yüklenemez MHP değil mi? Orada da durum farklı değil. Bacı-kardeş-baba-oğul, karı-koca partide söz sahibi durumunda.

Siyaseti küçük olsun benim olsun diye yaparsanız eleştiremezsiniz tabi ki; Ak Parti’de bir ilçe başkanının eşinin milletvekili aday adayı oluşunu. Partilileri o konuda kışkırtamazsınız, onlardan oy çalamazsınız. Çünkü sizin durumunuz da aynı…

Muhalefet partileri iktidarın hedefini eleştirmeye devam ederlerse, yerel seçimlerde yaşananlar tekrarlanır. Bence yeni söylemlerle 7 Haziran’a gitmeli. Sakarya için söyleyecek sözü olan isimler aday gösterilmeli. MHP’de CHP’de aday sıralamasında aynı isimler olacak endişesi yaşamamalı partililer.

Kişisel hesap yapanlar var mıdır?

Ak Partiden bu kadar çok aday adayı çıkmasının birinci sebebi çok güçlü olması. Sebepleri sıralayabiliriz..

Ancak iktidar partisinden aday adayı olanların bir bölümü kişisel hesaplar sebebiyle aday adayı oldular. Kimisi bürokrasi de yükselmek. Kimisi işlerini büyütmek, kimisi olmayacak işler için ayrıcalık kazanmak, kimisi de tavşan aday olarak yarışa dahil oldu.

Mesela Ahmet Orhan neden Sakarya’dan aday olmuştur? Neden Bolu’dan değil de Sakarya’dan başvuru yapmıştır?

Abdullah Mert’ten başlayıp, Ziya Cevherli’ye kadar uzanan 73 kişilik listede öyle isimler var ki niye aday adayı olduğunu açıklayamaz. Bilgehan Doğru, Ramazan Sezer, Selda Kenar….O kadar çok isim var ki kafaları karıştıran.

İster istemez insanın kafasında soru işaretleri beliriyor. Beklentileri ne? Hangisi çıkmaz işinin hallolması, hangisi terfi almak için aday oldu.