+18 Yaş Üzeri

Cemalettin Dinçer kimdir?1952 yılında Geyve’nin Bağlarbaşı köyünde doğan Dinçer, Dicle Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi, Ekonomisi, Teftişi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu. Sırasıyla; Ağrı, Taşlıçay, Tanyolu Köyü; Sakarya-Karasu Adatepe Köyü; Sakarya-Geyve, Eşme Köyü İlkokulu olmak üzere 20 yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Kütahya’da 5 yıl ve Sakarya’da 12 yıl olmak üzere 17 yıldır ‘Eğitim Müfettişi’ olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Dinçer aynıı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi Geyve ilçe başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

    + 18 YAŞ ÜZERİ

    cemalettin-dinçerin-köşe-yazısı+18 Yaş Üzeri

    -Hanım, televizyonu açar mısın?

    -Ne oldu? Yine mi haberler? Canın sıkılacak yine, moralin bozulacak. Tayyip’le başlayıp, Tayyip’le bitecek. Bu yetmezmiş gibi; şiddet, terör, taciz, toma, biber gazı, sürgünler…

    -Gündemden ayrı da yaşayamayız ki Hanım.

    -Ama küçük torun? Korkup ağlamaya başlıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, O’nun, kinle, hırsla bağrışı…

    -Biz de ağlıyoruz Hanım. Polisin şiddeti yetmezmiş gibi, kendileri de hem sözle, hem de fiziki olarak dövüyorlar. Muhammed Ali gibi kroşe, Ronaldo gibi vole atıyorlar.

    Bu arada, kardeş olan erkek ve kız torunum birbirlerine karşı söz düellosunda bulunuyorlar.

    Ağabeyinin baskısına karşı, kız bağırıyor:

    -Tayyipleşmeee!!!

    Hanımla göz göze geldik. Neler oluyor dercesine…

    -Çocukları dışarıya çıkarın.

    Sevgili okuyucularım, sizlerle 5 aya yakın bir süredir ayrı kaldım. Yazma gibi bir isteğim de yoktu. Ama bir yere kadar. Tahammül gücü sınırlarımız aşılıyor. Birileri beni ötekileştirecek diye yazmamazlık edemezdim. Biz büyüklerin dayanma gücünü dahi aşan gerilim politikasının, çocuklarımızın ruh halini nasıl etkilediğinin bir örneğidir sadece.

    Haber programlarına +18 yaş üzeri yazısının konması gerekir, diye düşünüyorum ve diyorum ki; siz, siz olun haber programlarını çocuklarınıza izlettirmeyin.

     

    23 Şubat 2014,Başbakan Sayın Erdoğan canhıraş bir şekilde aynen şöyle bağırıp feveran ediyor:”Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok.”

    Peki,ya sizinkiler ??? Allah, hayırlı evlat versin.

    Kendisinin;oluşumuna katkıda bulunduğu, besleyip semirttiği, yatarken paralel, kalkarken paralel ve haşhaşi diye şikâyet ettiği, belki rüyalarına bile girdiği,  fakat ne hikmetse, yoldaşı olduğu Bebek Katili’nin istekleri doğrultusunda; kaynayan, kan ağlayan, anayolların ve köy yollarının dahi ulaşıma kapatıldığı, devletin otoritesinin kalmadığı, pkk’ye teslim olunduğu,bütün bunlara rağmen; ihanet ve bozum sürecinin, çözüm süreci diye yutturulmaya çalışıldığı, bırakın dağdan inmeyi, dağa çıkışın çoğaldığı, özerkliğin fiili hale geldiği ve bunların müsebbibinin BOP’un Eş Başkanı olduğu su götürmez bir gerçektir.

    Din, vatan ve bayrak gibi değerlerimize darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Hak, hukuk, adalet ise; hak getire…

    Başbakan Erdoğan’a göre en büyük suçlu; vatanseverler ve Türklerdir. Dostları ise Apo ve yandaşlarıdır.

    Şırnak Valisi Hasan İpek de İmralı Canisi’yle Sayın Erdoğan’ı aynı kefeye koyarak takdir ettiğini Çözüm sürecini bu aşamaya getiren Başbakanımız Tayyip Erdoğan’a ve bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalan’ı takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum.’ diyesöyleyerek bu düşünceyi doğrulamaktadır.

    Ortam; insanların ayrıştırıldığı, yalanların havada uçuştuğu ‘Yalan Rüzgârı’ dizisini aratmayacak cinstendir.

    Makamlar gelip geçicidir. Makam hırsından dolayı bir ülke feda edilebilir mi? Dünyalık makamlar için ne 76 milyon ve ne de öbür âlem feda edilebilir mi?

    Bütün bunlara rağmen; nasıl ki Kurtuluş Savaşı yıllarında, o zor günlerde TBMM kürsüsünden bir milletvekilinin kürsüye çıkarak Namık Kemal’in şu iki dizesini okuması:

    “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,

    Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?”

    Dizelerine karşılık: TBMM Başkanı Mustafa Kemal şu karşılığı verir.

    “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,

    Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!”

    Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Yüce Türk Milleti bu badireleri atlatacak ve bölünmez bütünlüğümüz sağlanacaktır. Atatürk Gençliği, Ata’sının Gençliğe Hitabe’deki sözlerini kendine örnek alacak ve ülkemizin makûs talihini yenecektir.

    Cemalettin DİNÇER

    Eğitimci Yazar

    Yayınlama: 06.06.2014
    Düzenleme: 06.06.2014 12:23
    872
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.