Türk Kimliğimize Vurulan Darbe-3

Cemalettin Dinçer kimdir?1952 yılında Geyve’nin Bağlarbaşı köyünde doğan Dinçer, Dicle Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi, Ekonomisi, Teftişi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu. Sırasıyla; Ağrı, Taşlıçay, Tanyolu Köyü; Sakarya-Karasu Adatepe Köyü; Sakarya-Geyve, Eşme Köyü İlkokulu olmak üzere 20 yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Kütahya’da 5 yıl ve Sakarya’da 12 yıl olmak üzere 17 yıldır ‘Eğitim Müfettişi’ olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Dinçer aynıı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi Geyve ilçe başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

    TÜRK KİMLİĞİMİZE VURULAN DARBE(3)

     

    30 Ocak 2012  tarihli  “Türk Kimliğimize Vurulan Darbe” başlıklı yazımda, milli bayramlarımıza yapılan saldırılar ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın millilikle uzaktan yakından ilgisinin olmadığı;

    13 Haziran 2012 tarihli “Türk Kimliğimize Vurulan Darbe(2)” başlıklı yazımda Gençliğe Hitabe’nin ve İstiklal Marşımızın önemi , Türkiyelilik , Kürtçe seçmeli ders , Arap Baharı, Büyük Ortadoğu Projesi, Eş Başkanlık , Kürt sorunu …. Ve bunun gibi  konuların üzerinde durmuştum.

    Ayrıca bu konulardaki yazılarımın seri hale gelebileceğini de ifade etmiştim.Çünkü söylemler ve uygulamalar bunu apaçık beyan ediyordu. Diğer yazılarımın başlığı aynı adı taşımasa da bunun yansımalarıydı.

                Kimliğimize vurulan darbelerin de yazılarımın da sonunun geleceği yok gibi…

    Ne yazık ki, garip bırakıldığımız ülkemizde yaşananlar kanımızı donduruyor, nefesimiz kesiliyor, boğuluyor, boğuluyoruz…

     

    20-21 Mart, güneşin KOÇ burcuna girdiği yani, baharın geldiği gündür.

    Baharın gelişi, tarihin karanlıklarından bugüne kadar tüm kıt’alar, bu topraklar ve yörelerde uygun şartlarda, masallara, destanlara uyarak kutlanmıştır, kutlanmaktadır..

    Asya’da Türkler bu bayramı Ergenekon destanıyla birleştirmişler ve ona Ergenekon Bayramı demişlerdir.

                Ama gel gör ki;Türk’ün bu bayramı Türk’ün en acı günü ve rezalet günü haline getirilmiştir.

     Satılmış yalaka basın da pişmiş kelle gibi sırıtarak; “Olaysız, tarihe geçecek, dönüm noktası niteliğinde Büyük Diyarbakır Nevruz Şöleni(!)… diye haber geçiyor.

    Başbakanımız da Hollanda’dan gönderdiği mesajda bu sözleri teyit eder nitelikte bakın ne diyor;

    “Samimi yaklaşanlar arasında olumlu tepkiler doğurmuş.Terör üzerinden beslenen marjinal guruplar, olumsuz yaklaşımlar sergileyeceklermiş.”

    Marjinal gurup, sanırım Türk Milleti oluyor.      

            

     “Ağlamayacağım, gözyaşımı akıtıp o katilleri sevindirmeyeceğim” diyen şehit anaları şimdi ağlıyor artık.

    Şehit anası, babası, bacısı, eşi, çocuğu şimdi haykırıyor: Şehitlerimizin günahı neydi?” diye.

    Onlar, esas şimdi öldüler.

    Terörle beslenmek; teröristle birlikte olmak mıdır? Yoksa; şehidimin arkasından gözyaşı dökmek midir?

     

    *********** 

    Başbakanımız Apo’nun mesajının arkasından yaptığı açıklamada;

    Uygulama çok çok önemli. Mesajlar büyük ölçüde bizim sürekli söylediklerimizle ölçüşüyor.”  Diyor.

     

    Şimdi soruyoruz;

    2007’de BDP’ li lerle tokalaşmayan Başbakanımız, şimdi ne oldu da gönül birliği ve düşünce birliği açısından Terörist başıyla aynı merkezde buluştunuz?

     

    Devletimizin dün paketleyip getirilirken; öldürmeyin diye yalvar yakar olan, annesinin Türk olduğunu ifade eden katil, nasıl oluyor da bugün talimatlar verir hale getirilmiştir???

     Başbakan ve İçişleri Bakanı sözlerini sözbirliği etmişçesine, aynı ağızdan;

    “Doğrusu orada bu çözüm süreci noktasında bayrağımızı görmek isterdik. Milletimizin arzusudur.Buradan nefretle kınıyoruz.” Diyorlar.

     

    Sayın Başbakan ve Bakanımız! Bu soruyu Yüce Türk Milleti olarak bizim sizlere sormamız gerekmez mi?

    Soruyoruz: NEDEN TÜRK BAYRAĞI YOKTU? ?? NEDEN??? NEDEN???

    Diyarbakır’da kaldığım 4 yıl süreyle Türk Bayrağını Kürt kardeşlerimle birlikte hep taşıdık ve göndere çektik. PEKİ ŞİMDİ NİÇİN YOK???

    Baldıran zehrini sizler değil, önce şehit anaları ve Yüce Türk Milleti içmektedir.

     Bir açıdan da Türk Bayrağı’nın o ortamda olmayışına hiç ama hiç üzülmedik. “Çünkü, O Bayrak kutsaldır. Kirli ellerde taşınamaz.”

    Bayrağımızı taşıyabilme gururu milli duygu ve hassasiyetlere sahip olan Kürt Kardeşlerimize yakışır. Eli kanlılara ASLA!!!

                Bayrak yok. Emniyet güçleri yok. Kısacası Devlet yok. Başbakan, her önemli gündemde olduğu gibi yine yurt dışında.İçişleri Bakanı da sanki “Biri bizi gözetliyor” oyunu oynamakta.

    Sahi bizi kim yönetiyor?

    Bebek Katili mi?

    Pardon, İmralı demeliyim. Bir zamanlar “Sayın” demek suçken, şimdi “Bebek Katili” demek suç olabilir.

     

    AKP,BDP,PKK işbirliğinin sonucunda, Kürdistan’ın oluşumu siluet olarak belirmiştir. Türk kimliğinin Anayasa’dan çıkarılması çalışmaları kesintisiz işlemektedir. BOP’ un  Eş Başkanlığı da pek yakın görülmektedir.

               

    Ey!!! TBMM’ si çatısı altında milli duygu ve hassasiyete sahip CHP, MHP ve AKP’ li parlamenterlerimiz!!! Bırakın artık parti içi kısır çekişmeleri ve ayak oyunlarını. Ok yaydan fırlamış, bu iş particilik ve siyaset olmaktan çıkmıştır. Vatan elden gidiyor. Cumhuriyetimizin temellerine dinamit konmuş ve fitili ateşlenmiştir. Kesin o fitili artık. Yarın çok geç olabilir ve bu millet size bunun hesabını fazlasıyla ödetir.

     Günlerden 22 Mart;

    ABD Başkanı Barack Obama İsrail’e gidiyor. İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşüyor ve aradan 24 saat geçmeden 3 yıl önce meydana gelen Mavi Marmara Baskını’yla ilgili özür dileniyor ve ailelere tazminat ödeneceği açıklanıyor.

    Peki bu özrün, 21 Mart Rezaleti’nin hemen akabinde olması ne büyük tesadüf değil mi? Rezaletin üstü kapatılmaya çalışılıyor. Ama, artık yemezler. Yutturamazsınız bu millete…

    Nereden nasıl yönetildiğimizi de anlamışsınızdır herhalde.

    Tüm bu karamsar tabloya rağmen, Yüce Türk Milleti, Türk açılımını yine kendisi mutlaka yapacaktır.

    Cemalettin DİNÇER

    Eğitimci Yazar

    Yayınlama: 23.03.2013
    Düzenleme: 23.03.2013 13:13
    732
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
    1. taner ölmez dedi ki:

      Bravo Sayın Dinçer gerçekten gazetecilik budur iktidar yalakalığı değil sadece gerçekleri yazan kişiler bu ülke sizlerle gurur duyuyor inş. bu yazıyı gerçekleri görmeyen Akp’li vatandaşlarımız da görür..