Siz Benim Kim Olduğumu Biliyormusunuz ?
SİZ BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUNUZ?
Bazı insanlar vardır onları anlatmak ve anlamak için aynı ruhu ve aynı yüreği taşımak gerekir diye düşünüyorum.
NapoIeon Bonaparte’nin
“Savaşırken ölenleri kahraman yapan, ölümleri değil, ölümlerinin sebepleridir.”
Sözü geldi aklıma.
Dün akşam hain emellerini gerçekleştirmek için, ülkenin huzur ve güvenini sarsmak, halkın arasına korku salmak için şer ve necis ruhlu yaratıkların, insan ayrımı yapmadan hedefsiz bir şekilde can alma gayretleri, bir o kadar kahraman, bir o kadar yiğit ve göğsünde taşıdığı polis armasının her zerresinin sonuna kadar hakkını veren aslan parçası Fethi SEKİN tarafından bertaraf edilmiştir.
Tüm şehitlerimizde içimiz yanıp kavruluyor.
Ancak bu aslan parçası arkadaşımız için içimiz hem yandı hem de POLİS olduğum için ve böyle yiğitlerin arasında olduğum için bir kez daha beni gururlandırdı.
Sen evlatlarını ardında bırakıp giderken, başkalarının evlatları anasız babasız kalmasın diye canını hiçe sayarak eşitlik ilkesine aykırı olarak, orantısız güç kullanarak ölüme yürüdün. Adın gibi fethettin gönülleri ve adın gibi fethettin inşallah yedi kat cennetleri. Allah (cc) Fetih Suresi Birinci Ayeti Kerimesinde “İnna fetahna leke fetham mübina” Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik buyuruyor. Sen fetihlerin en güzelini yaptın Fethi kardeşim.
Sen öyle bir yürürdün ki ölüme, Hz Muhammed Mustafa (SAV) Efendimizin Hz. Hamza’ya “Yavaş yürü Ey Hamza, yürüyüşün ölümü korkutuyor” derken bu nesilde senin gibi Hamza yürekli yiğitleri de kastediyordu mutlaka. Allah seni cennetinin en güzel yerine koysun.
Resulullah (SAV) şefaatine nail eylesin.
…
Sen trafik düzenleme görevi yaparken senin çektiğin sıkıntıyı görmeyenler, yanından geçerken tenezzül edip selam vermeyenler, hatasından dolayı devlet adına kestiğin para cezası için bin bir türlü hakareti, bin bir türlü çirkefi yapanlar, mevki makam koltuklarında kendini senden büyük sananlar, para ile itibarlı olduklarını düşünüp seni hor görüp küçümseyerek bakanlar, görevini ifa ettiğinden dolayı menfaatine dokunduğunda “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye anıranlar var ya iste ben onlara senin adına soruyorum aslanım.
SİZ BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUNUZ?
Ben kendi canımı, geride bıraktığım evlatlarımı, anamı, babamı düşünmeden senin canını, sen gidersen anasız babasız kalmasınlar diye senin evlatlarını, hainler emellerine eremesinler diye çok sevdiğim vatanımı, inmesin, hep göklerde dalgalansın diye bayrağımı, her karış toprağında yankılansın diye minarelerde ezanımı düşünerek Allah (cc) .Bakara, 154. Ayette buyurduğu “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız” diyerek şehitlik mertebesine ulaşan ve gönülleri fetheden Şehit Polis Memuru Fethi SEKİN.
YA SEN KİMSİN?
Sen öyle bir yiğitsin ki, senin ölüme koşuşunu, çalıştığın birimin simgesi şahinler göklerde uçmaktan kıskanır. Kanat çırpmaktan utanır. Allah mekanını cennet etsin. Gani gani rahmet etsin. Akşam senin eve gelip beraber bir tas çorba içmeyi bekleyen evlatlarına, eşine, anana babana sabırlar versin.
Allah’ım bize böyle acılar yaşatma, bizi böyle yiğitliklerle sınama. Sen her şeyi bilen ve her şeyin sahibisin. Bu hainlere fırsat verme. Planlarını başlarına geçir.
Amin Amin Amin.
BEN GİDİYORUM ANNE
Ben gidiyorum anne!
Göğsümde bıraktığın cennet kokuna sarılıp gidiyorum.
Sakın ağlama başucumda
Dökme cennet pınarından billur gözyaşlarını
Melek kanatlarıyla yıkanıp öyle gidiyorum anne.
Sakın düşünme halimi, ahvâlimi
Açıldı cennet kapıları önümde sonuna kadar
Hz. Hamza’nın mührünü göğsüme takıp öyle gidiyorum anne.
Üzülme sakın yavrum üşür diye
Ay yıldızlı bayrağa sarılıp öyle gidiyorum anne.
Kahpe pusularda vurulup öldüm sanma sakın
Ardımda bin Mehmet’le dirilip öyle gidiyorum anne.
Gidiyorum dediğime bakma sakın
Vatan namustur terkedilmez
Tertibim, devrem yanında yine çarpışıp gidiyorum anne.
Vatan borcum bitti sanma sakın
Hainlere bu toprakları dar edip öyle gidiyorum anne.
Yalnız değilim ki şimdi
Peygamber yurdunda, istiklal şehitlerine komşu olmaya gidiyorum anne.
Helal etsin herkes hakkını
Alnımda kalan birkaç damla ter, avucumda al kanımla gidiyorum anne.
Ne seni,
Ne yâri,
Ne de evladımı
Cennet vatanımı sizlere emanet edip öyle gidiyorum anne.
Davut ÇANKAYA