Sanat’ın ve Kültür’ün Yaşayan Efsanesi..Ahmet İşsever

Sanat’ın ve Kültür’ün Yaşayan Efsanesi..Ahmet İşsever

GELENEKSEL KÜLTÜR TAŞIYICISI: AHMET İŞSEVER

ahmet-issever-geyve-geleneksel-kultur-tasiyicisi- (37)Halk oyunlarımız ve kültürümüz konusunda  geçmişten günümüze kadar çalışmalarıyla adeta geleneksel kültür taşıyıcısı ilan edilen Ahmet İşsever hocamız gönüllerde taht kuruyor.

Geleneksel kültür taşıyıcısısı Ahmet İşsever 1960’lardan beri bizzat içinde yer alarak sürdürdüğü halk oyunları, müzikleri ve yöresel giysileri alanı üzerinde yoğun bir biçimde çalışmaya devam ediyor.

Ahmet İşsever yöre halk oyunlarını yaşatmak adına karşılıksız olarak üstlendiği öğreticiliğin yanında, yöre çalgılarının birçoğunu iyi derecede çalabilmektedir. Asıl işi öğretmenlik olan Ahmet İşsever halen faal olarak halk oyunları öğreticiliği ve müzisyenliğini yürütmekte ve bu işlevleri ile geleneksel kültür taşıyıcısı özelliğini taşımaktadır.

5 Kasım 1944 yılında Taraklı’da doğan Ahmet İşsever 1954’de Taraklı İlkokulu’nu bitirir. 1955’de başladığı Arifiye Öğretmen Okulu’ndan (ortaokul ve lise bölümlerini okuyarak) 1961-62 ders yılında mezun olur. Öğretmenliğe 1962 yılında Urfa İli, Halfeti İlçesi Durak Köyü’nde başlayan Ahmet İşsever, burada 2 yıl öğretmen olarak görev yapar. 1964’de Sivas’a askere gider. 4,5 ay yaz dönemi eğitiminden sonra 2 yıl Kars İli Arpaçay İlçesi Başgedikler Köyü’nde asker-öğretmen olarak görev alır. Daha sonra ise sırası ile 1966-1970 yılları arasında Sakarya-Geyve İlçesi Akdoğan Köyü’nde, 1970-1973 yılları arasında Pamukova İlçesi Çardak Köyü’nde ve son olarak da 1973-1992 yılları arasında Geyve İlçesi Alifuatpaşa Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda görev yapar. Öğretmen olarak başladığı son görev yerinde (Alifuatpaşa Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda) okul müdürü olarak da çalışır. 30 yıllık çalışma hayatı sonunda Mart 1992’de emekli olur. Öğretmenliği sırasında 1985 yılında Açıköğretim Fakültesi Eğitim Bölümü’nü kazanır ve eğitimini tamamlar. 1968 yılında Taraklı’da evlenen Ahmet İşsever’in bu evliliğinden 2 çocuğu dünyaya gelir. Birincisi 04 Kasım 1972 yılında doğan Murat, ikincisi ise 19 Ağustos 1983 yılında doğan Fırat’ tır.

Halk Oyunları Geçmişi

Aile fertleri ve düğünlerde oynayarak kendi başına öğrendiği halk oyunlarını, Arifiye Öğretmen Okulu lise 2’ye giderken kendi arkadaşlarına hobi olarak öğretmeye başlar. Öğretmen okulunu bitirdikten sonra 1966’da Geyve-Akdoğan’da kendi sınıf öğrencilerine “Geyve-Taraklı-Pamulova Halk Oyunlarını” öğretir. O yıllarda henüz bir kıyafet derlemesi yapılmadığı için öğrencilerine beyaz pantolon ve beyaz tişört giydirerek gösteri yaptırır.

Yine aynı okulda trampet ekibi kurar. Jimnastik grubunu hazırlar ve 23 Nisan’ da gösteriye çıkarır. 1968 yılında Akdoğan köyü İlköğretim Okulundaki jimnastik grubuyla Geyve’deki 23 Nisan kutlamalarına katılır ve büyük beğeni toplar. Daha sonra Çardak köyde aynı gösteriyi yapar.

Her zaman kendi çalışma yerini ve ortamını kendi hazırlayan Ahmet İşsever Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun yeni yapılan binasının bir sınıfını çalışma salonu olarak değerlendirmek ister. Okul projesine aykırı olduğu için kabul edilmez ve konu Valiye kadar ulaşır sonunda isteği kabul edilir. Ancak çalışma salonu bir yıl sonra yeni sınıfa ihtiyaç duyulması nedeniyle ikiye bölünerek (duvar örülerek) yeni sınıf açılmasıyla ortadan kalkar ve öğrencileri yine okul bahçesinde çalışmak zorunda kalırlar.

Sahneleme ve düzenleme anlamında ilk defa halk oyunları eğitimlerini Alifuatpaşa Ortaokulu, Geyve Lisesi ve Geyve Halk Eğitim Merkezi’nde verir. Okuma-yazmanın seferberliğinin yaygın olduğu yıllarda Sakarya Kapalı Cezaevi’nden Ahmet İşsever’in hazırladığı Geyve-Akdoğan’daki erkek halk oyunları topluluğu gösteriye çağırılır. Ahmet İşsever o yıllarda Erzurum Radyosu saz öğretmenlerinden bir kişiye rica ederek topluluğu izlemesini ister. Gösteriyi izleyen sanatçı halk oyunları topluluğunun yaptığı yanlışları ve yapılması gerekenleri not alır. Daha sonra bu eksiklikleri dikkate alarak Ahmet İşsever topluluğu yeniden düzenleyip yarışmaya katılır ve birinci olurlar.

İşsever bu başarıdan sonra derleme çalışmalarına başlar. Bu sıralarda 1975 yılında Geyve’de ilk kültür derneği kurulur ve Ahmet İşsever’e haber verilmeksizin faaliyetlerine başlar. Zamanın Alifuatpaşa Belediye Başkanı İlhan Tan topluluğun başarılarını duyar ve belediye adına yarışmaya katılmalarını ister. Bu teklifi kabul eden dernek İşsever’den habersiz topluluğu yarışmaya sokarlar ve ikinci olurlar. Kendi memleketinde kurulan dernek faaliyetlerinden haberdar edilmeyen İşsever gönül kırgınlığı yaşadığı için halk oyunlarıyla 10 yıl ilgilenmez.
1985 yılında o dönemin İstanbul Defterdarı Kadir Boy’un Abdi İpekçi Spor Salonunda düzenlenen Maliyeciler gecesine daveti üzerine 1 aylık sıkı bir çalışmayla gösteriye yeni topluluğunu çıkarak tekrar halk oyunlarına adım atmış olur. Bu gösteriden sonra Esnaf Odaları adına yarışmaya katılırlar.

1985 ve sonrasında “Geyve, Taraklı, Pamukova Halk Oyunları”nın önemi anlaşılmaya başlanır. On yıl aradan sonra 1985-1986 yıllarında Adapazarı Halk Eğitim Merkezi’nde halk oyunları çalışmalarına yeniden başlar. Hazırladığı topluluk İzmir’de yapılan Halk oyunları yarışmasında Türkiye dördüncülüğü alır. Böylece yöre oyunları yavaş yavaş tanınmaya başlar. Böylece Ahmet İşsever’in hayali gerçek olur. Yöre oyunlarına yönelik olarak Halk Eğitimden başlayan ilgi Milli Eğitimdeki okullara da yayılır. Önce liselere, liselerden ortaokullara, ortaokullardan ilkokullara kadar zamanla gelişerek büyür.

Önceleri Sakarya’da yöresel oyunla gösteri yapan ve yarışmaya çıkan topluluklar tamamıyla erkeklerden oluşmaktaydı. Çünkü o dönemde kızlarla erkeklerin beraber oynamaları yöre halkına göre uygun düşmemekteydi. Daha sonraları Ahmet İşsever’in yörenin insanı olması ve yılların verdiği güvenle Geyve halkı, kızlarını halk oyunlarına göndermeye başlarlar. Günümüzde ise halk oyunları topluluklarında o dönemin tersine erkek sayısında azalma, kız sayısında ise artma yaşanmaktadır. Ahmet İşsever’e göre bunun nedeni, taşımalı eğitimden dolayı Manav erkek çocuklarının çok fazla olmaması ve kızların daha istikrarlı çalışması etkili olmaktadır.

Günümüzde Alifuatpaşa Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun ikinci katında kendi çabalarıyla hazırladığı yöresel giysi odasını bin bir özenle her gösteriden önce ve sonra tek başına hazırlayan Ahmet İşsever, ilgilenmemesi halinde kimse giysilerle ilgilenmeyeceğini, hatta daha sonra hiçbir giysiye bile ulaşılamayacağını ifade etmektedir. Bu işin gönül işi olduğunu, karşılık beklenirse olmayacağını belirterek, her gösteriden sonra giysi parçalarını tek tek ayırmakta ve askıya asıp yerleştirmektedir. Halk oyunları çalışmalarına yönelik olarak eskiye ait yoklama listeleri, öğrencilerinin başarı tabloları, yarışma listeleri ve verdikleri notları halen arşivinde saklamaktadır.

Halk oyunları çalışması yaptığı kurumlarda güler yüzü ve yapıcı kişiliğiyle tanınan İşsever yöre halkının ve öğrencilerinin sevgisini ve saygısını kazanmıştır. Geyve İlçesi’ndeki bazı kurumların yardımcı olmaması ve zorluk çıkarması nedeniyle yaşadığı sıkıntılardan dolayı bazen küskünlük yaşasa da onu tanıyanlar “yine sen vazgeçemezsin bu işten, devam edersin” diye takılmaktadırlar.

Ahmet İşsever’e göre günümüzde Sakarya’daki okullardaki en büyük noksanlık müziklerin yanlış aktarılması ve çalıştırıcıların oyunlarda yöresel tavırdan uzak hareketler göstermeleri yöre halk oyunlarının yanlış öğrenilmesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda ise yanlış yorumlanan ve kendi metronomundan daha hızlı oynanan oyunlar ortaya çıkmaktadır. Kendi yetiştirdiği öğrencilerin de bu işi hakkını vererek yapmadığını düşünen Ahmet İşsever, yalnızca para kaygısı düşünerek oyunları yanlış öğretmelerine, yanlış müzikler aktarmalarına ve açılan her kursta usta öğreticilik belgesinin yöre hakkında yeterli olmayan herkese verilmesinin olumsuz sonuçlarından söz etmektedir. Ayrıca kendisiyle birlikte müzisyenlik yapan diğer kişilerin yaşlanması ve zamanla müziği bırakmaları nedeniyle de gün geçtikçe oyun müziklerinin de unutulacağı kaygısını taşımaktadır. .

Kısaca yöre halk oyunlarının, Sakarya’da ve Türkiye’de tanınmasında, TRT kanallarında gösterilmesinde, Sakarya Artvin Derneği ile Türkiye birinciliği kazanılmasındaki katkıları ile Türk kültürünü Moldavya, Romanya ve Fransa gibi festivallerde temsil etmesiyle tam bir kültür adamıdır. Halen Sakarya’da halk eğitim merkezi başta olmak üzere, birçok okul ve dernek bünyesinde çalışmalarına devam etmektedir.

Bugün neredeyse 75 li yaşlara yaklaşan Ahmet İşsever, ömrünün büyük bir bölümünü Sakarya yöresi halk oyunlarının tanıtımına ve yayılmasına adamış biri olarak yöre araştırmalarının vazgeçilmez kaynak kişisidir. Sözlü tarih için büyük önem taşıyan Ahmet İşsever, yayınlamamış çalışmalarıyla da unutulmaması gereken bir kişiliktir.

Ercan DEMİR-Geyvemedya.com

ahmet-issever-

Yayınlama: 12.11.2015
Düzenleme: 17.11.2015 20:53
2.214
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. AHMET HOCAM GEYVE VE SAKARYA KÜLTÜRÜNE ÖYLE BİR DAMGA VURMUŞTUR Kİ… ANLATMAK NE MÜMKÜN. SADECE SAYGIYLA ALKIŞLANIR. SAĞ OLASINIZ AHMET HOCAM, AHMET HOCAM GİBİ ELİNİ DEĞİL, BÜTÜN BEDENİNİ BU UĞURDA TAŞIN ALTINA KOYABİLENLER.

  2. Fatma Bal dedi ki:

    Ahmet Hocamı 24 Kasım Öğretmenler gününde yayınlanacak olan yazımda anlattım zaten. Ellerinizden öpüyorum Hocam. Tüm emekleriniz için sağ olun. Allah sağlık, sıhhat, afiyet versin inşallah.