SADAKA-İ FITR (Ramazanda verilen fitre)

SADAKA-İ FITR (Ramazanda verilen fitre)

Aziz Dostlarım

Mübarek ramazan ayının güzelliklerinden biride fitredir. Zekât verebilecek, Hacca gidebilecek kadar mala, paraya sahip olanın vermesi vacip olan bir ibadettir. Yani vacip Allah’ın CC. Emridir. O halde yapılmasında sevap vardır. Vermeyen Allah CC. Katında mesuldür. Bazılarının dediği gibi : “Fakir benimle mi kazandı” sözü haramdır. Bu sadaka-ı fıtır fakirin sende ki hakkıdır. Bu hakkı ödeme emri rabbimizindir. Müslümanım diyen herkes bunu böyle bilecek ve gönülden verecek. Esasında bizim dilimize fitre diye geçen bu kelimenin aslı FITRA’dır. Fıtra demek yaratılış anlamına gelir. O halde fıtra veren sevap için yaratılışının ikramını vermiş oluyor. Fitrenin vacip olması orucun vacip olmasıyla aynı zamandadır. Bu bir yardımlaşmadır. Orucun kabulüne yol açar. Yoksulun ihtiyacının giderilmesine bayram gününün sevincine katılmasına bir yardımdır. İnsanlık için bir hayır ve görevdir. Zengin olan bir müminin hem kendisi hem çocukları, hem ailesi hem de hizmetinde çalışanların fitresini vermesi üzerine vaciptir. Vereceğiniz fitreleri bulunduğunuz yerlerdeki fakirlere vereceksiniz. Başka yerlere gönderilmesi verilmesi mekruhtur. Herkes kendi etrafını yeşertecek sosyal adalet meydana gelecek. Fitre bir ibadet olduğuna göre buna da niyet etmek gerekir. Fakat fakire verirken bunun fitre olduğunu söylemek gerekmez. Niyet yeter. Sağ elin verdiğini sol el görmesin. Fakiri rencide etmeden sessiz, gösterişsiz, yavaşça fakire fitreni ver. Hasta olan oruç tutamadığı için eğer fitre verebilecek servete, mala sahipse her tutamadığı bir gün oruç için bir fitre verecek. Verecek gücü yok da Rabbim inşallah af edecek.

Aziz dostlarım

Biz sadakalarımızı yemekle esasında kendimize vermiş oluyoruz. Fakir buna sebep oluyor. Fakire bizi böyle bir sevaba kavuşturduğu için teşekkür etmemiz gerekir. Bakın Rabbimiz ne buyuruyor: “ Mallarınızdan hayır, iyilik adına ne harcarsanız, hep kendi menfaatiniz içindir. Allah’ın rızasını gözeterek verirseniz, onun tam olarak ecri (sevabı) size ödenir. Hakkınız yenmez. Size zulüm edilmez.” Süre-i bakara 272 kimsenin sevabı kaybolmaz. Zira peygamberimiz SAV. “ İlahi!.. İnfak edene Allah CC. Yolunda verene karşılığını ver. Cimriyi, fakire vermeyeni ise telef et.” Diye Rabbine niyazda bulunuyor. Yine bir hadisi şerifte “ Ateşten (cehennemden) sakının, velev ki bir hurma tanesi olsun verin. Diye haber veriliyor.

Anlaşılan şu dur ki: Sadakayı küçük görmemek lazım. Zira Allah CC. Yolunda verilen azda olsa çoktur. Hz. Aişe annemiz (Allah ondan razı olsun.) bir gün Peygamberimize SAV. Dedi ki: Ya Resulüllah ban bir koyun keseceğim ve fakirler dağıtacağım. Ne dersiniz müsaadeniz var mı? Peygamber efendimiz SAV. De uygundur. Dedi. Aişe validemiz dediği gibi koyun kesti fakirlere dağıttı. Bir pişirimlik eti kendine aldı. Peygamberimiz sordu? Aişe ne yaptın? Anamız dedi ki bütün eti fakirlere dağıttım. Yalnız bir pişirimlik et bize kaldı. Gerisi fakirlere gitti. Dikkat edin aziz okuyucularım. Bakım peygamberimiz SAV. Ne cevap verdi: Ya Aişe bize kaldı dediğin eti yiyeceğiz, 3-4 saat sonra af buyurun ön ve arkadan dışarı necis olarak atacağız. Başkasına gitti dediğin ise tamı bize kaldı. O halde cebindeki, bankadaki, kasadaki senin değil. Senin olan Allah yolunda fakirler verdiklerindir.

Bu sene ki fitre 16tl. dir. Bundan aşağısı olmaz. Fazla veren sevabını artırmış olur. Sadakanın kabulü için bazı şartlar lazımdır.

1-) gösterişten uzak ol.

2-) sadakanı en çok sevdiğin maldan ver.

3-) sadakanı helal maldan ver. Peygamberimiz SAV. “Allah CC. Temizdir, temizi kabul eder.” Buyuruyor. Haram maldan, kazançtan sadaka verip sevap istemek küfürdür. Hatta dinden çıkarır diyen âlimler vardır.

4-) sadakayı başa kakma. Ben sana şunu verdim, sen benim bir işimi görmedin gibi sözler sadakayı verdiğin kişiyi rencide etme.

5-) sadakayı gizli ver. Zira Rabbimiz: “Eğer sadakaları aşikâr verirseniz ne güzel, onları gizli verirseniz işte bu sizin için daha hayırlıdır.” Buyuruyor. Bakara 271

Oruç, teravih, fitreleriniz kabul olsun.

Selam ve sevgi ile kalınız.

Yayınlama: 12.06.2017
900
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.