Nedendir Bu Yetim Düşüklüğümüz
Gün olur çöle düşer hasretin
Sam yelinde uçuşan kum tanesi olursun
Düşerim peşine yakalayamam
Issız ve uzaksın
Gün olur avuçlarıma düşer de gurbetin
Kızıl bir nar tanesi tenin
Dokunmaya kıyamam
Kor ateşler kadar sıcaksın
Ne tam demlendik
Ne de çiğ kaldık zaman denen ateşte
Kalp kafesinde hep yarım ve yetim bellendik
Belki de çocukluğumuzdan kalma bu yetim düşüklüğümüz
Koşmalarımız yayan yapıldak
Bakışlarımızda ürkeklik
Ceberut bir iklimin içinde uçmaya çalışan iki kınalı keklik
Kanatları kırık yarım uçuşlarda
Bakışlarsa hep köşe bucak kaçışlarda
Şimdi,
Okşamak varken yıldız düşen saçını
İçmek varken gözlerinden ay ışığını
Nedendir bu yetim düşüklüğümüz
Kavuşmak isterim,
kırılır ayaklarım koşamam
Sarılmak isterim,
düşer kanatlarım sarılamam
Şizofren gömleğine sarılmışım
Dudaklarım kanar da isyanımdan
Bir kendime nefretimi,
Bir de sana olan hasretimi yazamam
Ayrı iki bulutta birer damla iken
Nedendir deryalar kadar büyüklüğümüz
Ve…
Nedendir bu yetim düşüklüğümüz.
Davut ÇANKAYA / 2017 Ocak
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum