Manevi İlaç

Geyveli Emekli İmam Sadettin Armağan

Aziz Dostlarım

Kâinattaki yaratılmışların en şereflisi olan insandır. Yüce Rabbimizin meleklerine: ‘’ Yeryüzünde bir halife yaratacağım.’’ (Süre-i Bakara 30) dediği ve halife olarak yarattığı yine insandır.

Her canlı gibi et ve kemikten yaratıldık. İnsanın iki yönü vardır. Et ve kemikten meydana gelen ve çeşitli iç ve dış azalarla süslenen yönümüzdür ki buna maddi yön diyoruz. Birde akıl, irade, vicdan dediğimiz görünmeyen fakat var olan bir yönümüz var ki buna da manevi yön diyoruz. Esas olanda bu yönümüz. Bizi diğer yaratılmışlardan ayıran yönümüzdür.

Nasıl ki maddi yönümüz ve onu meydana getiren azalarımız hastalanırsa manevi yönümüz de böyle arızalar meydana gelir. Elbette ki her derdin bir devası, şifası ilacı olduğu gibi manevi derdinde ilacı vardır. Aramak bulduğumuz ilacı kullanmak ise kişinin kendisine düşer.

Aziz Dostlarım

Vücudumuzun her hangi bir arızası meydana geldiğinde hemen bir doktora gidiyoruz. Fakat rastgele bir doktora değil. Hastalığımız hangi azamızda ise o hastalığın ilmini görmüş mütehassıs bir doktora gidiyoruz. Peki manevi yönden rahatsızlanırsak ne yapacağız? Elbette onunda doktorunu ilacını arayıp bulacağız.

Manevi hastalıklarımızın doktoru Rabbimiz Hz. ALLAH’tır. (C.C.) ilacı ise manevi ilaçlar hazinesi olan kitabımız Kuranı Kerimdir. Ne buyuruyor Rabbimiz:’’ İnananlar için Kur-anı biz bir şifa olarak indirdik.’’ (Sür-i Esra)

Günahların ilacı TEVBE demiş Rabbimiz. Peki günah bir dert midir? Elbette bir derttir. Peygamber efendimiz (S.A.V.) ‘’Günah kalbi karartır.) buyurmuş kararan kalp ışık vermez. Sahibine hakikat yolunu göstermez. İman nuru söner. Kişi iman hastalığına yakalanır. İlacı nedir. ‘’ Ey iman edenler! Dönememek üzere günahlarınızdan tövbe edin. Umulur ki ümid ediniz ki Allah (C.C.) sizin kötülüklerinizi örter size mağfiret eder.’’ Buyuruyor Rabbimiz (Süre-i Tahrime 8) işte tövbe ilacıyla günah işleme hastalığından kurtulmuş oluyoruz.

Aziz Dostlar

Kuranımız, Peygamberimiz (S.A.V.) elbette bizim için her dertten kurtulmanın baş çareleridir. Kuranımızda Rabbimiz buyuruyor: ‘’ Bilmediğinizi bir bilene ehline sorunuz.’’ (Süre-i Nahl 43)

O halde Rabbimizin has kulları vardır. Salihler, sadıklar, hak yolunun kıdemli dostları vardır. Onlarla olmak örnek almakta manevi yönden kazancımız olur. Şimdi sizlere manen hasta olanın nasıl bir yola baş vurduğunu çok dikkat çekici bir misalle anlatmak istiyorum.

Yalnız şunu baştan söylüyorum ki; Biz bütün dertlere derman için her türlü müşkülatımız için günde namaz içinde okuduğumuz Fatiha da 40 defa ancak senden yardım isteriz diye Rabbimize sesleniyoruz. Yegane kudret sahibi odur. Fakat sebeplere de sarılmayı da Rabbimiz haber veriyor. ‘’ her şey bir sebebe tabidir. Bir yol bulmaktır. ‘’ (Sürei Kehf 93) İşte bu izahtan sonra gelelim ilgine ibret dolu misale:

Yaşanmış bir olay: günlerden bir gün, Peygamberimizin ahirete irtihalinden sonra adamın biri Salih bir kul olan sahabeyi kiramdan Ebu Derda’ya (R.A.)  gelmiş ve demiş ki: Ey Allah’ın Salih kulu. Bende günah işleme hastalığı var.  Ne yapmam lazım? Ebu Derda (R.A.) demiş ki: Ölmek üzere olan bir kimsenin yanında bulun. Ona bakarken onun yerine kendini koy o anda tövbe kapısı kapalı. Ya Allah (C.C.) diyeceksin öyle öleceksin veya eyvah diyeceksin. Peygamber (S.A.V.) ‘’ o anda can, ya cennetteki yerini veya cehennemdeki yerini görmeden bedeni terk etmez. Pişman olacaksan şimdi ol oraya bırakma, cenazeyle mezarlığa bak. 2 m2 lik bir mezar oraya senin gireceğini düşün üzerini örteler ve en yakının dahi seni yalnız bırak dönerler. Seninle orada 1-) Amelin, 2-) İmanın, 3-) Kuranın kalacak. O halde kendi kendine de ki: Ey günah hastası seni terk edenlere değil seninle kalacaklara sarıl. Adam gitti ve 2-3 gün sonra geldi dedi ki: Aynen dediğiniz gibi yaptım. Elhamdülillah günah hastalığım bitti. Aynen biz de böyle yapalım.

Selam ve sevgi ile kalınız.

Yayınlama: 14.01.2017
786
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.