Kılıçdaroğlu: Yeni Türkiye değil ‘Yeniden Türkiye’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Hükümeti sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, ‘Bizim için Yeni Türkiye değil, Yeniden Türkiye diyoruz! Çivisi çıktı devletin. Adalet diyorsun, adalet yok ortada. Size söz, CHP sözü: Bu ülkeye adaleti getireceğiz’ dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

– 21 Ekim 1880 günü Gazeteciler Bayramı olarak kutlanıyor. Fakat bugün bakıyoruz, gazeteciler gününü özgür bir şekilde kutlayabiliyor mu?

– Her gazetenin içerisine bir hükümet komiseri yerleştirip, sağlık haberlerine kadar Başbakan’ın müdahale ettiğini biliyoruz.

– Manisa-Salihli’de üzüm mitingi yaptık. Geçen yıl üzüme verilen fiyat 5 lira. Bu yıl ise 2.5 ile. Şimdi sesleniyorum; ‘neyin fiyatın %50 düştü ki, üzüm fiyatı düştü’

– Oturup şapkanızı önünüze koyup düşüneceksiniz. Sizi sefalate sürükleyen iktidara 2015’te dersini vereceksiniz.

– 21 Ekim’in diğer önemi, Basın Bayramı2nda Ahmet Taner Kışlalı’nın katledilmesidir. Kışlalı büyük ve değerli bir insandı. Bilgiyi tahin süzgecinden geçirebilen insandı.

– Aydın olmak sadece bilgi sahibi olmak değildir. Bilgiyi halkın çıkarları için kullanan kişi aydındır. Türkiye için mücadele eden kişiyi aydın olarak tanımlıyoruz biz.

– Kışlalı bir aydın namusu içerisinde görevini yapan bir insandı. Bazı gazeteler onu hedef tahtasına koydu. Resimlerini basıp, üzerine çarpı koydular ve hedeflerine ulaştılar. Biz Ahmet Kışlalı’nın bir bomba ile katletildiğini unutmadık. Bütün faili meçhullerle mücadele edeceğiz.

– Bu süreçte, ortaya bir örgüt adı (Selam ve Tevhid) atıldı fakat bu dosya da AKP hükümeti tarafından kapatıldı. Tıpkı 17-25 Aralık dosyaları gibi.

– Bir süre önce 17 ve 25 Aralık için bir takipsizlik kararı verildi. Bu kararın arkasında AKP hükümeti olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Bugün grup toplantısında, Ahmet Davutoğlu 17 ve 25 Aralık için tek bir kelime etmedi.

– Eğer bu dosyada, soruşturmada bir delil yoksa. Dünyanın hiçbir yerinde delil olmaz. Oysa her yerden delil fışkırıyor. Asıl olarak 247 milyar liralık bir yolsuzluk var ama savcıya göre hiçbir şey yok. Hiç birini görmüyor.

– Bunların bir bakanı (Erdoğan Bayraktar) tv’da konuşuyor ve baskı yaptıklarını söylüyor.

– Bir yolsuzluk dosyasını kapatmaya çalışabilirler. 17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasal düzenlemelerin tek bir amacı vardır. HSYK düzenlemesinin tek amacı vardı. Davutoğlu’nun Başbakan yapılmasının tek bir amacı vardı, yolsuzluk dosyalarını kapatmak.

– Davutoğlu’nun görev alanını çizdiler ve bu dosyaları kapatacaksın dediler, ‘Başüstüne’ dedi. Bugün konuşmamasının tek bir anlamı vardı. Bir ülkede bu kadar yolsuzluk varken ülkenin Başbakan’ı tek bir söz etmiyorsa, o ülkede bir boşluk var demektir.

– İnternet yasaları ve MİT yasaları da bunla ilgilidir fakat birisi çıktı bu dosyaları kapattı. Bu dosyaları kapatamazsınız, bu dosyaların hesabını gün gelecek vereceksiniz.

– Bazı suçların zaman aşımı yoktur. Buraya bir parantez açıldı, savcı bir parantez açtı ama o parantez gün gelecek kapanacaktır. Bizim tarihimizde hırsızlığın yeri yoktur.

– Ey hırsızlar, rüşvetçiler, rantçılar, komisyoncular, kaçakçılar; sakın ‘devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık’ diye düşünmeyin. Satın aldığınız şey Türkiye değil, şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir.

– Biz Ethem Sarısülük için nasıl üzülüyorsak, Yasin Börü için de içimiz o kadar yanıyor. Bu ülkede kimse düşüncelerinden ötürü öldürülmeli, düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli.

– Savcıya da sözümüz var. Bugün kendisine savcı diyoruz, fakat reel hayatta adı Rıza Zarrab’ın avukatı. Avukat ile savcı farklıdır. Rıza Zarrab kendine savcı bulmuş.

– Ben merak ediyorum o savcı Adalet Sarayı’na nasıl gidiyor, eşinin, çocuklarının yüzüne nasıl bakıyor?

– Soyadı ‘Aydıner’ bence değiştirsin. Mesela ‘karanlık’ soyadı çok yakışır. Vicdanını, adaleti, kalemini satan adama savcı denemez kimse kusura bakmasın.

– Şimdi yeni bir yasadan bahsediyorlar. Yüz kapatmaya ceza, zaten var. Molotofa ceza, zaten var. Kimi kandırıyorsun? Yakalayabildin mi? Yakaladın da elinden mi tuttuk!

– Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürmek istiyorlar. Biz mücadelemizi yapacağız.

– Bizler molotofa, kütüphane yakılmasına, halk evlerinin yakılmasına karşıyız. Karşıyız da biz iktidarda değiliz. Sen bu ülkenin Başbakanısın, neden şikayet ediyorsun? Kütüphaneyi yakanı buldun da karşı çıkan vatandaş mı oldu?

– Türkiye’nin itibarı yerle bir arkadaşlar, bunu söylemek istiyorum. En son bunu Birleşmiş Milletler’de gördük.

– Türkiye oylamada 60 oyda kaldı. Bu tam bir diplomatik adımdır arkadaşlar. Hala Türkiye’nin itibarından bahsediyorlar? Türkiye’yi bu konuma kim getirdi?

– Suudi Arabistan, Suriye konusunda türkiye ile ilgili kulis yaptı. Oysa Kral Abdullah geldiğinde bütün protokol kuralları ihlal edilmişti.

– İkincisi İran. Hamaney’e gidip ip gibi dizildiler. İran’da aleyhimize kulis yaptı.

– Sen İran ile ilişkilerini Reza Zarrab’la götürürsün, Suudi Arabistan ile olan ilişkilerini Yasin el Kadı üzerinden görütürsen, gelirsin böyle bir sonuç olur.

– Buradan bir sonuç çıkar: Türkiye iyi yönetilmiyor. Sizden dileğim, sandığa giderken bir daha düşünün.

– Bizler Türkiye’nin sorunlarını çözmek için iktidar olmak istiyoruz. Bizler sorunlardan şikayet eden bir parti değiliz. Bizim yandaşlarımız yok, bizim için vatandaş var, biz vatandaş zengin olsun isteriz.

– Bir buçuk milyon Suriyeliyi bu ülkede kim dilenci konumuna getirdi? Yeter demeyecek misiniz? Yeter deyin artık! Bir de bu ülkeyi kul hakkı yemeyenler, vatandaşı düşünenler yönetsin. Eviniz hırsıza teslim eder misin, etmezsin. Memleketi neden teslim ediyorsun o zaman?

– İnanç üzerinden, kimlik üzerinden, yaşam tarzından dolayı siyaset bu ülkede yoktur. Benim için, ülkem ve vatandaşım vardır: buna hizmet ediyoruz.

– Bizim için Yeni Türkiye değil, Yeniden Türkiye diyoruz! Çivisi çıktı devletin. Adalet diyorsun, adalet yok ortada. Size söz, CHP sözü: Bu ülkeye adaleti getireceğiz.

– Çocuğum işsiz diyorsun; 13 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Bu soruyu kendine sormalısın. Onların çocukları işsiz mi?

– Bütün yurttaşların kimliğine saygılıyız. Yurttaşların inancına, kimliğine göre böleceksin, imam hatipler arka bahçem diyorsun, ayakkabı kutularından çıkan paralarla imam hatip yapacağım diyorsun. Bu ülkede haram para ile hiç imam hatip yapılmadı.

– Bunların sözüne inanılmaz, sözüne güvenilmez. Adı üzerinde hırsız.

– Türkiye yeni bir sürece giriyor. Ortada hükümet falan yok. Gölge bir hükümet var. Davulu boynuna asılmış, tokmağı başkasının elinde bir hükümet var. Kendisi sorun olan bir hükümet sorunları çözemez. 2015 seçimleri Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Her dönemde Türkiye’yi krizden çıkaran CHP olmuştur. Burada da Türkiye’yi aydınlığa çıkaran CHP olacaktır.