Kardeşler Duygusu

Geyveli Emekli İmam Sadettin Armağan
Aziz Dostlarım
İki çeşit kardeşlik vardır. Birincisi nesepte kardeşlik, ikincisi ise inançta kardeşlik. Aynı ana babadan doğan kardeşler vardır. Bunlara nesepte kardeşlik denir. Aynı Allaha CC. Aynı peygambere inanmış kişiler de inançta kardeştir. Rabbimiz buyuruyor: “inananlar muhakkak kardeştir.” Hucurat süresi 10.
En sağlam, anlamlı kardeşlik, inanç kardeşliğidir. Nesep kardeşliğinde mal ve dünyalık menfaat yüzünden kasırgalar çıkıyor, ölümler oluyor. Kardeş kardeşi öldürüyor. İnanç kardeşliği böyle değildir. İnanç kardeşliğinde menfaat yoktur. Onda Allah CC. İçin birbirini sevmek vardır. Sevgi, aşk üzerine kurulan kardeşliktir. Haç ibadetini bir düşünün. O kalabalığı göz önüne getirin. Milyonlarca insan renkleri, dilleri, ülkeleri, mezhepleri ayrı ayrı bir araya gelmişler. Hedefte Allah’ın rızasını kazanmak var olan bu insanlar topluluğunda kavga göremezsiniz. İnsanların birbirine hücum ettiğini bulamazsınız. Neden? Çünkü bu topluluk inanç kardeşliğinin topluluğudur. Biz bugün sayısı 50 küsur İslam ülkesinde ve bu İslam ülkeleri arasında inanç kardeşliğini bir sağlayabilsek karşımızda dünya titrer. Eğer bugün İslam ülkelerinde kargaşa, zulüm varsa bunun sebebi biz Kur’an Müslümanı olamadık.
İdarecilerden tutunuzda her türlü muamelatta Kur’an’a göre hayat tarzı yok. Böyle olunca düşmanın işi kolaylaşıyor. Bizleri inanç kardeşleri ilan eden Rabbimizin bizlere uzattığı Kuran ipine sarılır ve birbirimizden kopmazsak ateşin içinde olan İslam ülkelerini yüce Allah CC. Düşman zulmünden kurtaracaktır.
Aziz dostlarım
Şu sözlerime lütfen çok dikkat edelim. Eskimo diye bir yer var. Burada yaşayan insanların evleri buzdan, yiyecekleri buz altındaki balıklar, giyecekleri yabani hayvanların derileri, postları. Buraya kadar tamam. Peki, şimdi Allah için düşünelim. Bu hayattan daha mı kötüyüz? Neyi paylaşamıyor İslam ülkeleri. Hepsinin eli öbürkünün boynunda onu sıkıyor, ümüğünü boğuyor. Nerede kaldı İslam kardeşliği. Yukarıda anlattığım Eskimo var ya orada yaşayan bir kişi;” La ilahe illallah Muhammedîn Resulullah ( Allahtan başka ilah yoktur Muhammed SAV. Allah’ın peygamberidir.) diyorsa o benim inanç kardeşimdir. Gönlümün onunla olması gerekir. Namazdaki saf bunun işaretidir. Omuz omuza vermek düşmana gözdağıdır.
Peygamber efendimiz SAV. Safları sıklaştırın şeytanı ( La ’ne) aranıza girmesin. Düşmanlar sizi birbirinize düşürmesin diye namaz öncesi ashabını uyarırdı. Mekke-i Mükerrem’e feth edildi. On binlerce Müslüman kebeyi tavaf yaptı. Peygamber efendimiz SAV. Ashabına omuzlarınızı dik tutun, birbirinize omuz omuza yaklaşın düşman sizi zayıf ve ayrım içinde görmesin kardeşliğinizi ispat edin. Anlamında tavaf yaptırmıştır. Demek oluyor ki biz kardeş Müslümanlar olarak bunu yaşarsak yaşantımız güzelleşir.
Aziz dostlarım
Şimdi sizlere inanç kardeşliği hakkında duymadığınız bir iki mesele anlatacağım:
a) Kardeşlikte önemli olan kardeşinin ihtiyacını kendi ihtiyacından daha mühim kabul etmendir.
b) Kendi ihtiyacını unutmadığın gibi din kardeşinin de ihtiyacını unutmamandır.
c) Kardeşinin Müracaatını beklemeden onun yardımına koşmandır.
d) Sık, sık evine hastalığına ziyaretine gitmektir.
Peygamber efendimiz SAV. Allah CC. İçin sevdiği kardeşlerinin ziyaretine giden kimseye ardından bir melek gönderir, çok güzel bir iş gördün cenneti hak ettin diye çağırır. Allah’ımız bize böyle olmayı nasip etsin. Bir gönül dostunun sözünü sizlere nakledeyim: 3 gün içinde görmediğiniz kardeşimizi araştırın. Şayet kardeşliğiniz hasta ise ziyaret edin, meşgul ise yardım edin, eğer kardeşlik sohbetini, önemini, değerini unutmuşsa ona din kardeşliğini önemini tekrar hatırlatın. Bu iş ara vermeye, ihmal etmeye gelmez. Ara verile verile iyice açılır. İşte bugünkü İslam kardeşliği bu durumdadır. Aralar açık. Aman dikkat edelim. Bir gün peygamber meclisinde Hz. Ömer RA. Sağa sola bakınıyordu. Peygamberimiz ’in SAV. Dikkatini çekti. Sordu hayrola ya Ömer? Hz. Ömer RA. Ya Resulullah: bir dostum din kardeşim vardı mecliste göremeyince onu araştırıyorum. Efendimiz dedi ki: bir adamı sevdiğin zaman adını, babasının adını bir rivayette dedesinin ve akrabasını sor ve öğren hasta olduğu zaman ziyaretine, işi olduğu zaman yardımına gidersin. Şabi isimli âlim diyor ki: bir adam ile oturan ve konuşana bu kimdir diye sorulduğunda: şahsen tanıyorum fakat adını ve kimlerden olduğunu bilmiyorum derse buna AHMAK tanışması derler demiş. Abdullah b. Abbas’a RA. En çok kimi seversin diye sorduklarında? O benimle oturan, sohbet ettiğimdir kardeşimdir diye cevap vermiştir. Yine aynı zat çok düşündürücü bir söz söylüyor. Diyor ki: 3 gün üst üste gelip benimle oturup kalktığı halde benden maddi bir istekte bulunmayan kimsenin yalnız Allah CC. Rızası için gelmiş ve benimle dost olduğunu anlarım. Böyle bir dostu din kardeşim olarak görürüm ve saygı gösteririm, konuştuğu zaman onu dinlerim. Oturacağı zaman ona yer hazırlarım.
Aziz dostlarım
Din kardeşliğimizin devamlı olması konusunda sizlere ibret dolu bir kıssa anlatacağım ve bu konuyu bitireceğim:
İki kardeş çölde yolculuk yapıyormuş. Çöl şartlarında yolculuk zordur. Bir ara bunalmışlar. Kardeşlerden birisi öbürüne bir tokat atmış. Tokadı yiyen kum üzerine bugün benim din kardeşim beni üzdü kalbimi incitti diye yazmış. Yolculuk devam etmiş. Bir ara tokat atan kişi kardeşine bir iyilik yapmış. Su vermiş. Düşmüş elinden tutmuş gibilerinden bir güzellikte bulunmuş. Bu defa bugün benim kardeşim bana iyilik yaptı, beni sevindirdi diye taşın üzerine bir yazı yazmış. Tokat atan kardeşinin bu yazı işini sormuş nedir bunun hikmeti? Şimdi lütfen dikkat cevaba bakınız. Demiş ki: tokat atarak beni üzdün, kalbimi kırdın onu kum üzerine yazdım ki rüzgâr gelsin onu silsin, kaybolsun gitsin unutulsun diye. İyiliği taş üzerine yazdım ki kaybolmasın, ebedi kalsın diye.
Rabbim cümlemize böyle din ve gönül kardeşliği nasip etsin. Değerlerimizi kaybettirmesin inşallah Âmin.
Selam ve sevgi ile kalınız.

Yayınlama: 08.07.2017
553
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.