Hükümet Olmak
HÜKÜMET OLMAK
Çok değerli dostlar insanlar tarafından oluşturulan (benimsenen) bir yönetim şekli olan Demokraside malumunuz siyasi partiler vaz geçilmez unsur olarak kabul edilir.
Bir siyasi parti ülkenin yönetimi için kurulur. Ülkeyi benimsenen anayasa içerisinde nasıl yöneteceğini hazırlamış olduğu tüzük doğrultusunda dekara eder ve halka yönetim şeklini anlatır yapmak istediklerini bir program doğrultusunda planlarını projelerini seçimlerde beyan eder partiler buna seçim beyannamesi diye halka duyuruyorlar. Halklarda bunları inceler değerlendirir ve hür iradesiyle ülkeyi yönetmesi için seçer.
Ülkemizde bu işler böylemi oluyor yoksa babadan oğula bir tarafa mı devam edip gidiyor. Böyle babadan oğula görüş devam eder giderse çok isabetli olmaz ülkenin başına isabetli partiler getirilmemiş olur. Parti tercih görüşümüz aslında ekip kadro tecrübe doğrultusunda yapılmak istenen hizmetler projeler gale alınmalı tercihler her zaman değişmeli seçiminde gayesi anlamı budur. Şahsımızda oluşan benimsediğimiz hizmetleri görülen kadrolar birçok iç veya dış propagandalar sebebiyle harcanmamalı. İlahi düstur olan söz Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu gereği zaman iyi değerlendirilmeli ülkenin menfaatine işletilmelidir.
Bir siyasi parti halktan ben ülkeyi şu esaslar doğrultusunda yönetmek istiyorum derken seçimin bitmesiyle halkın kendisini seçip yetki verdiği doğrultuda görevden kaçması ne derece isabetli olur. Halkın verdiği yetki kadarıyla göreve talip olmalıdır aksi halde hem ülkeye hem de seçmene karşı görevini yapmamış olur. Böyle seçmenini görevden kaçarak aldatan partileri de halkımız cezalandırır bir daha yetkilendirmez.
Günümüz siyasetinde muhalif olmak çok kolay sadece itiraz öyle yaptın itiraz yok böyle yaptın itiraz ile siyaset yapılmış oluyor. Büyük devlet adamları proje üretir inandırıcı doneler ortaya koyar ve halkın desteğini alır seçilir ve tezlerini uygulamaya koyar. Rahmetli Necmettin ERBEKEN hocamız kurt siyasetçi Süleyman DEMİREL, ÖZAL, ECEVİT gibi liderlerin her türlü ekonomik kültürel ve siyasi görüşlerine karşı fikir üretip onlara karşı alternatif parti olup partisini iktidara taşımıştır. Ağır sanayi hamlesiyle ülkesini idaresine damgasını vurmuştur. O günde diğerleri tarafından koltuk uğruna hep eleştirilmiş rahmetli olunca badem gözlü olmuştur. Ülkemizde kurduğu Aselsan Tusaş gibi kurumlar çok büyük mesafeler kaydetmiştir. Ürettikleriyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterini güçlendirmiş ve yurt dışına teknoloji satar hale gelmiştir.
Bu günkü siyasilerden mevcut yönetime karşı hangi alternatif proje duyuyorsunuz. Bunlar Sağlık Tarım Bayındırlık Ulaştırma Sanayi hangi dalda ne projeler var bilinmez. Sadece itiraz çözüm değildir. Ülkeyi yönetme gücünü kendilerinde göremeyen siyasiler muhalefetle hayatlarını devam ettirmeyi yeğlemektedirler. Karşı taraf şunu yapıyor bunu yapıyor haydi o zaman sen yap yok demek çözümmü.
Ülke idaresinde şartlar denenmezken koalisyon çalışmaları başlamadan gemiyi kızağa almakta çok büyük bir acemilik işi bilmemezlik olarak değerlendirilmektedir. Bu sizleri seçen insanlardan hiç biri benim partim muhalefet olacak diye oy vermemiştir bu seçimin tabiyetine aykırıdır böyle bir seçim olamaz böyle düşünenleri idarede görev almaya davet ediyoruz. yoksa bu sorumluluktan kurtulamazsınız. Halk bir sonraki seçimde sizi cezalandırır. Şu anda ülkemiz idare bazında işin başında ileride neler olacak belli değil.
Her Partinin olmazsa olmazları vardır bu görüşler tek başına iktidar olunduğu zamanlarda uygulanacak görüşlerdir. Bazı siyasi partiler millet bize tek başına iktidar vermedi diye görevden kaçmak istiyorlar buda belli ki millet her partiye tek başına iktidar vermez o zaman bunlarda çok beklemekle yok olur giderler. Koalisyon iktidarlarında partiler arası ülkenin kalkınması menfaatları doğrultusunda protokol yapılır . Kırmızı çizgiler benimsenmez yoksa koalisyon yapamazsınız. İmzalanan protokol uygulanır hem ülkeler hemde partiler kazanır.
Akıllı insanlar kısır çekişmelerden beri ülkelerine faydalı olanlardır. Koalisyona katılan her siyasi parti hükümet protokolüne uyar kendi aralarında hizip değil hizmet yarışı başlar ülkeler kazanır. Kapasitesiz yeteneksiz beceriksiz olanlar hizip çıkarır bakarsınız protokolü bozar dağılmaya kadar işi götürenler olur görevler ehil adam gibi adamlara verilmeliki ülkemiz kazansın.
Dünyada günümüzde soğuk savaş metotları değişmiş artık ülkeler arası ekonomik kültürel siyasi savaşlar başlamıştır ülkemizi güçlü kılmaya mecburuz. Ülkemiz kazanırsa herkes kazanır gelecek nesillerimize yaşanabilir bir ülke teslim etmiş oluruz. Yoksa ağlarsa anamız ağlar diğer dış güçler yalan ağlar.
Kalın sağlıcakla.
Fikret IŞIK