Ecel

sadettin-armagan-geyve-Geyveli Emekli İmam Sadettin Armağan

Aziz Dostlarım,

Dilimize ölüm diye geçen olayın adına ölüm diyoruz. Her canlı doğum ile ecel arasında tayin edilen ömür (zaman) kadar kalacak, sonunda ecel denilen olay ile RABBİ’NE dönecektir. Müslüman dinini, dininin öğrettiklerini çok ama çok iyi bilecek. Mesela bir Müslümana şu aşağıdaki sözler yakışmaz. Hatta kasıtlı, bilerek söylerse imanı da tehlikeye düşer. Nedir o sözler şöyle sıralayalım:

1 ) Falan kişiye ecel gelmiş ölmüş diye duyan bir Müslüman: Olmaz öyle bir şey, o kişi gençti, ölmemesi lazımdı.

2 ) Falanca kişiye ecel gelmiş ölmüş diye duyan bir Müslüman: Olmaz öyle bir şey. Çünkü bir saat önce beraberdik. Ölmemesi lazım.

3 ) Falanca kişi kaza geçirmiş ölmüş diye duyan bir müslüman: Eğer o, şöyle, şöyle yapsaydı ölmezdi demesi.

Daha çoğaltabileceğimiz sözler bir Müslümana yakışmaz. Neden? Şimdi Kuran-ı Kerimden bir iki ayeti kerime ile bunlara cevap verelim. Dedim ya müslüman dinini, dininin kitabını iyi bilecek ki tehlikeye düşmesin.

Buyuruyor ki Rabbimiz; ‘’ Kim Allah’a kavuşmak isterse herhalde Allah’ın (C.C.) belirlediği tayin ettiği ECEL (ölüm) gelecektir. Allah (C.C.) işiten ve bilendir. Ankebut süresi 5

Yeter ki senin yönün Rabbine olsun, kalbin iman nuru ile dolsun, kavuşmak Allah’a (C.C.) olur. Nerede, ne zaman, hangi yaşta, sıhhatli veya hasta olalım ecel buyursun gelsin.

Şu sözü hiç mi hiç unutmayalım; Zamansız ecelden korkma. Genç, yaşlı, hasta, sıhhatli ne zaman gelirse gelsin korkma. Sen neden kork biliyor musun:  Zamansız ecelden değil, Namazsız, Amelsiz, İmansız ve Kuran’sız ecelden (ölümden) kork.

Aziz dostlarım

Demek ki ecel denilen olay ile bir gün Rabimize kavuşacağız. Şimdi dikkatle okuyun önemli bir izah, açıklama duyacaksınız. Ezbere konuşmak yok. İlmi ve dini konular söz konusu olunca dayanacağımız Kuran olacak. Peygamberimiz olacak önce Kuranımıza bir bakalım.: ‘’ O ki sizi çamurdan yaratmış, sonrada size bir ecel belirleyip takdir etmiştir. Belirlenip isimlendirilen bir ecel onun yanındadır.’’ Sur-i Enam 2

Dikkatle okuduk ise şu sözlere dikkat edelim : isimlendirilen bir ecel var. O ecelin zamanı gelince ecele hüküm verme var. Yani tek ecel var. Halk dilnde ilimsiz, bilgisizce şu söz söylenir.

Eceli kaza, eceli müsemma vardır. Anlaşılan şu ki bu söze göre iki çeşit ecel var. Kaza ile ölürse eceli kaza, kazasız ölürse eceli müsemma. Doğru mu? Elbette yanlış. Neden? Buradaki kaza kelimesi ilimsizlere göre trafik, yanma, bir yerden düşme ile ölmeye deniliyor. Halbuki Kur’anımıza göre ise kaza kelimesi(GADA) olarak yazılır. Manası ile hüküm vermek demektir. O halde gerçek nedir.?

“Allah (cc) bir kulunun canlının ölümüne hüküm verir. Hakkında ecel hükmü verilen kişinin herhangi bie sebeple (isimlendirilen bir olayla) ölmesi mugadderdir. Tayin edilen ölüm, ecel işte budur.

Bir misal verelim.

Bir kişiye ecel geldi ve öldü ne deriz. Trafik kazasında, su da, yangında veya yatakta, yorganda, urganda, kanserle, ayakta, hasta, sıhhatli gibi isimler veririz. Ama neticede nedir? ECEL birdir, gecikmesi veya ertelenmesi yoktur. Bize düşen hazır olmaktır. Nasıl?

Peygamber efendimize SAV kulak verelim. “ecelden önce namazı vaktinde kılmaya ve günahlarınızdan tevbe etmeye acele edin.” Buyuruyor.

Ecelimiz Allaha (cc) kavuşmamız bayramımız olsun.

Selam ve Sevgi ile kalınız.

Yayınlama: 23.11.2016
Düzenleme: 26.11.2016 15:03
1.080
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.