Duygusal Tepki Vermeyin !

1984 yılında Sakarya/ Geyve'de doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Geyve'de tamamladım. Займы безработным без отказа на карту. Lisansımı Psikoloji üzerine KKTC Yakın Doğu Üniversitesi'nde tamamladım. Kısa bir süre Engelli Bireylerle çalışıp aynı zamanda da yüksek lisansımı ''Uygulamalı Klinik Psikoloji'' alanında Haliç Üniversitesinde tamamladım.Şu an Kocaeli'de özel bir hastanede danışan görmeye devam etmekteyim.

    Uzman Psikolog Emre Aytekin, Adapostası Haber Müdürü Zemine Yılmaz İşçi’ye yaptığı açıklamada cinsel saldırıya uğramış olan bir çocuğa yaklaşımın çok önemli olduğunu belirtti.

    Son günlerde çocuklara karşı işlenen suçların artması herkesi tedirgin etti. Belki bu suçlar sessizce daha fazla yaşanıyordu ve basında fazla yer almıyordu. Fakat son birkaç senedir özellikle bu sene cinsel istismar vakaları ile ilgili haberler çok artı. Anne babalar çocuklarını nasıl koruyacağı konusunda endişeliler ve bu nedenle çocuklarını dışarıda arkadaşlarıyla oynamaya bile göndermekten korkuyorlar.

    Öncelikle ‘CİNSEL TACİZ (İSTİSMAR)’ nedir?

    Çocuğun bir yetişkin ile ya da kendinden yaşça büyük biriyle, içine çekildiği her türlü cinsel aktiviteyi kapsayan durumlara diyoruz. Söz konusu durumlar; çocuğa, cinsel organını gösterme, cinsellikle ilgili materyallerin gösterilmesi ve ya sıklıkla çocuğun ‘model’ olarak kullanılması, çocuğun cinsel organına dokunmayı ya da kendi cinsel organına dokundurtmayı, ağız (oral) yolla temas veya çocuğun vajina-anüs ’üne teması (sokulması) gibi birçok eylemi içermesi durumudur.

    KİM’ dir çocuğa CİNSEL TACİZde bulunan bu insanlar??

    Çocuğa yönelik cinsel istismar sıklıkla, üvey anne-baba (nadiren öz anne-baba), kardeş veya yakın akraba gibi aile içi-etrafı bireylerden, genellikle de aileye veya bulunulan konuma yakın; öğretmeni, arkadaşı, komşu ve civar çevredeki yabancılar gibi ev ortamı dışındaki insanlar tarafından çocuk istismar edilebiliyor. Bakın çocuğa cinsel istismarda bulunanların çoğu, çocuğun tanıdığı ve kendi otoritelerine boyun eğeceklerini bilen kişiler olarak karşımıza çıkıyor. Bu insanlar çocukla cinsel anlamda ilişkiye girmek veya cinsel aktivitelerine çocuğu da katabilmek için;

    ·        Çocuğu ikna edebilir(bir kerden bir şey olmaz, hoşuna gidecek)

    ·        Çocuğu kandırabilir(babanın-annenin yanına gideceğiz-götüreceğim)

    ·        Çocuğa rüşvet verebilir(para, şeker, oyuncak)

    ·        Zorlayabilir-tehdit edebilir(babanı ararım-annene söylerim-arkadaşlarına söylerim).

    CİNSEL TACİZ yaşantısının bir çocuğun ruh sağlığı üzerindeki etkileri;

    Bu durumda en yıkıcı olan faktör, taciz olayını gerçekleştirenin, çocuğun kendi ailesi içinden birinin olmasıdır, *(bakın burada iki kez düşünmekte fayda var. Böylesine bedbaht bir olay yaşıyorsunuz ve olayı gerçekleştiren aileniz içinden biri! Bunu empati kurabilme, az da olsa mağdur çocuğun gözünden görebilmemiz adına söylüyorum). Belirttiğimiz durum, aile içinden biri tarafından yaşatılıyorsa şayet, taciz olayı yineleyebilir, şiddet ve zor kullanımına sebep olabilir (çocuğa karşı) ve çocuğa tehditler şeklinde devam edebilir, bu da zaten zor durumda ve ağır ruhsal sorunlarla boğuşan çocuk için katlanılması daha zor bir durum haline gelebilir.

    Şunları unutmayalım ki; çocuk içine kapanıp yetişkinlere karşı güvenini kaybedebilir. Düşük özsaygı(kendine gösterdiği saygı), değersizlik hissi, cinselliğe yönelik bozuk bir bakış açısı geliştirebilir yani neticede intihara kadar varabilen bir süreçtir bu.

    Önemli bir diğer husus; bu eylemlere maruz kalan çocukların bazıları toplumdaki insanlar ile cinsellik harici konularda iletişim kurmakta zorlanabilirken, bazıları da yetişkin olduklarında; yaşadıklarının aynısını başkalarına yaşatmaya veya normal ötesi cinsel yaşama yönelebilirler.

    Gelin bir de (sosyal, sosyo-ekonomik, psikolojik, ruhsal) anlamda hangi özelliklere sahip çocukların RİSK altında olduklarına değinelim;

    Öncelikle zihinsel ve fiziksel engelli çocukların cinsel tacizlere daha açık olduğu bilinmekte o da durumlarından ve kendini savunamamalarından ötürü. Anne-baba boşanmış, herhangi başka aile yakınlarının yanında kalmak zorunda olan ve aile bağları, sevgi, saygı, ilgi konusunda ihtiyaçları tamamlanmamış ve ailedeki yetişkinlerle, kardeşleri ve arkadaşları ile iletişim-diyalog anlamında bağları zayıf olan çocuklar; çevreden ve diğerlerinden soyutlanmış çocukların bu konuda yüksek risk altında oldukları görülmektedir.

    Çocuğun böyle bir olaya(cinsel taciz) maruz kaldığını anlayabilir miyiz, öyleyse nasıl?

    Eğer ki çocukta şu belirtileri görmüşsek bir an evvel harekete geçmeliyiz;

    ·      Bir kişiye ya da bir mekana karşı tedirginlik-korku belirtisi gösteriyorsa,

    ·      Doktora gitmekten, her hangi bir muayeneden kaçınıyorsa (eskiden korkmuyor ama artık korkmaya başladıysa),

    ·      Uykuları problemli bir hale gelip kabuslar görmeye başladıysa,

    ·      Aileden ve arkadaşlarından artık uzaklaşmaya başladıysa,

    ·      Sana biri dokundu mu-dokunuyor mu gibi sorulara, olağandan daha fazla veya farklı tepki veriyorsa,

    ·      Başka çocuklara karşı cinsel eğilimler gösteriyorsa,

    ·      Okula gitmekten kaçınma gibi davranışlar sergiliyorsa,

    ·      Suça yönelik davranışlara başvuruyorsa,

    ·      Daha önce olmadığı kadar saldırganlık davranışında bulunuyorsa,

    gerekli tedbirler alınıp, acil müdahalede bulunulmalıdır.

    Bir çocuk cinsel istismara maruz kaldığını ANLATABİLİR Mİ?

    Bunun ne kadar güç olduğunu biz yetişkinler bile söyleyebiliriz, çocuk açısından baktığımızda; bir çocuğun, bir yetişkinin kontrolüne itaat etmesi ve bir yetişkinin her şeyi kendisinden daha iyi bildiği düşüncesi bile onun her hangi bir şey söylememesi veya herhangi birine anlatmaması için bile yeterli bir sebep olarak görülmektedir çocuk açısından.

    Evet çocuk taciz olayını anlatmayı ve bu durumun artık bir son bulmasını ister fakat işte burası çok önemli; kendisine inanılmayacağından ve bunun üzerine bir de suçlanabilecekleri gibi kaygılar zincirinden ötürü anlatamazlar. Söyleyememe-anlatamama durumunun boyutları da var elbette; taciz eden kişinin aile içinden biri olması, olayın açığa çıkmasını daha da zorlaştırmaktadır. Aynı kişi tarafından tacize uğrayan biriyle konuşması veya taciz hakkında suçlamadan, ima etmeden sorulan sorular ya da yapılan konuşmalar, bir nebze de olsa çocuğun olayı anlatmasında bir basamak olabilir.

    Çözük taciz olayını anlatabilir mi noktasındaki en önemli şey; bir çocuğun (iftira atma boyutunda) kendisine biri tarafından cinsel tacizde bulunulduğunu ya da bir yetişkinin davranışlarını farklı yorumlayıp bu türde bir suçlama yaptığı vakalar çok nadirdir, böyle vakalarda dahi kesinlikle bir yetişkin tarafından yönlendirilmiştir.

    Çünkü tacizci herhangi birine anlatmaması konusunda bir şekilde tehdit etmiştir. Zaten cinsellik konusunda ayıplarla, olmazlarla ve keskin çizgilerle bloke edilmiş ve cinsellik kavramının farkında olmayan, böyle bir algısı daha oturmamış bir canlıdan, insandan bahsediyoruz.

    Anne-Baba olası bir cinsel taciz olayı karşısında neler yapmalı?

    ·      Saygı kavramını o kadar güzel ve net işlemeliler ki, bunu çocuğa öğretirken kendileri de bir kez daha üzerinden geçmiş olmalı ve tekrarlamış olsunlar, saygıyı öğretmen derken; her hangi bir yetişkine SAYGI kavramının kayıtsız-şartsız bir itaat olmadığını anlatmak, öğretmek. (o senden büyük saygısızlık etme, ne diyorsa onu yap demek, bir takım tehlikelere de kapıyı açmaktır aslında),

    ·      Bir kişinin kendisine-kendine bedenine dokunmaya çalıştığında HAYIR demesini öğretmek (bağırmak, birine seslenmek veya çığlık atmak),

    ·      Çocuğa, yaşına uygun cinsel bilgiler verilip (ayıp deyip hiç konuşmamak, ya da gerekli deyip her şeyi olduğu gibi anlatmak değil buradaki amaç) çocuğa bu doğrultuda rahatlıkla konuşup, sorular sorabileceği ve kendini rahat hissedebileceği samimi ortamı hazırlamak,

    ·      Hatta ve hatta azimle, çabayla okul yönetimine, öğretmenlerine, okuldaki personele önleyici tedbirler konusunda fikirler sunmak, yardımcı olabilmek.

    ·      Özellikle anne-baba kesinlikle; konum, ev, okul gibi çocuğun yaşam alanı olan yerleri sosyal medya hesaplarında paylaşmamalı, hem çocuklarının hem kendilerinin yaşayabilecekleri olası olumsuzluklara kapı aralamamalılardır. Çünkü son zamanlarda sosyal medyada, beğeni uğruna insanlar; evlerini, çocuklarının, eşleri ve ailece olan, mutfak-yemek, banyo-tuvalet, yatak odası gibi en mahrem fotoğrafları paylaşmaktalar. Bu da en beklenmedik, umulmadık tehlikeleri, sıkıntıları beraberinde getirmekte ve yetişkinler olarak son derece hassas olmak zorundayız!

    Çocuk cinsel istismara maruz kaldığını anlatmaya çalıştı veya anlattı. Bu durumda Anne-Baba ne yapacak?

    Çocuğun anlattıklarını, her kelimesini ciddiye alıp, sakin bir şekilde dinlesinler. Çünkü cinsel tacize uğrayan bir çocuk zaten söylediklerine ya inanılmazsa korkusuyla savaşmakta, bunun yanı sıra kendini, başından geçenleri tekrar anlatma konusunda ciddi korku duymaktadır.

    Çocuğa tacizin ne olduğu, anlayabileceği bir dille söylenip, bunun kesinlikle kendi hatası olmadığı ve anne-babasının her zamanda yanında oldukları konusunda güven verilmelidir.

    Gerekenler yapıldıktan sonra en kısa zamanda; olay adli birimlere iletilmeli, çocuğun tıbbi ve psikolojik-pedagojik yardım almasına olanak sağlanmalıdır.

    Yayınlama: 28.02.2018
    Düzenleme: 28.05.2019 12:54
    1.299
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.