Dicle’nin Sesi

Cemalettin Dinçer kimdir?1952 yılında Geyve’nin Bağlarbaşı köyünde doğan Dinçer, Dicle Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi, Ekonomisi, Teftişi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu. Sırasıyla; Ağrı, Taşlıçay, Tanyolu Köyü; Sakarya-Karasu Adatepe Köyü; Sakarya-Geyve, Eşme Köyü İlkokulu olmak üzere 20 yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Kütahya’da 5 yıl ve Sakarya’da 12 yıl olmak üzere 17 yıldır ‘Eğitim Müfettişi’ olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Dinçer aynıı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi Geyve ilçe başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

    DİCLE’NİN SESİ

     

    cemalettin-dinçerSevgili dostlar,sevgili okuyucularım,

    Bu yazımla sizlerle geçmişe doğru bir yolculuk yapalım ve kıssadan hisse çıkaralım istedim. Böylece, dünün eğitim anlayışıyla bugünün eğitim anlayışını mukayese etmeye ne dersiniz?

     

    Yıl 1972, Diyarbakır Dicle İlköğretmen Okulumuzun çok değerli Edebiyat Öğretmeni Nevin Oral Hanım’ın gözetiminde yürüttüğüm Kültür ve Edebiyat Kolu Başkanlığınca çıkardığımız ve tüm öğretmen okullarına gönderdiğimiz “Dicle’nin Sesi” adlı okul bültenimizi 1999 Marmara Depremi’nde kaybetmiştim.

     

    Yine çok sevgili ve çok değerli, hem benim ve hem de kızımın öğretmeni olan Rukiye İzci Hanımefendi’ye konuyu açtığımda bu derginin kendisinde bulunduğunu söyleyince dünyalar benim oldu. Hemen fotokopisini aldım.Kendisine buradan teşekkür etmeyi borç addediyorum.

     

    Kültür Edebiyat Kolu odamızda gece yarılarına kadar, kolla çevirerek çoğalttığımız mürekkepli teksir makinesiyle büyük emekler harcayarak çıkarmıştık o bülteni…

     

    Okulumuzun vefakar, cefakar, babacan Müdürü Rahmetli Mehmet Duman Bey, “mekanı Cennet olsun” ilk sayfa yazısında o günlerin öğretmen yetiştirme politikasını ve eğitim anlayışını gözler önüne seriyor…

     

    Hiçbir noktasına ve virgülüne dahi dokunmadan aynen aktarıyorum.

     

    Mesleklerin en yücesi, en kutsalı, Tanrı mesleği öğretmenliğe, her yıl yüzlerce yarınına güvenle, ümitle bakan,Türk’ün köklü ve soylu kültürü ile yoğrulmuş, ilimle donanmış, genç ve dinamik nesilleri, Türk toplumunun temel taşı olan köylerimize, birer ülkü ağacı olarak göndermekteyiz.

     

    Geleceğin güçlü Türkiye’sinde bu yapıcı, yaratıcı, girdiği topluma güç veren, kuvvet veren, birlik götüren, dağarcığında bulunan bilgileri, her gün yeni bir öğrenme aşkıyla yanan genç, körpe dimağları aydınlatarak yarına bir doktor, bir öğretmen, bir mühendis, bir subay, daha doğrusu ilim ve irfan  ordusunu hazırlayan bu ülkü ağaçlarını yetiştirmenin gururunu taşıyor, zevkini tadıyoruz.

     

    Daha ziyade sıcak bir aile yuvasını andıran okulumuzda öğretmeniyle, öğrencisiyle, memuruyla, işçisiyle el ele, omuz omuza verip en büyük öğretmen Aziz Atatürk’ün izinde Türk Milli Eğitimi içersinde üzerimize düşen görevi yapmaya çalışıyoruz. Çalışacağız, çünkü bir milletin yarınına güvenle bakabilmesinde Milli Eğitimin rolünün çok büyük olduğuna inanıyoruz. Arzumuz, amacımız bu vatanı kalkındırmak, bu asil milleti dünya milletleri arasında layık olduğu seviyeye getirmektir. Bütün öğretmen arkadaşlarımdan ve kıymetli öğrencilerimden isteğim; taşıyla,toprağıyla, bizim olan bu vatanda her türlü art niyet taşıyan ve temelinde Devletimizi yıkmaya yönelmiş fikir ve ideolojilere yaşama hakkı tanımadan, milletimize hizmet için fikir, ideal ve ülkü birliği yaparak, Ulu Önder Atatürk’ün izinde azimle ilerleyelim.

    NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE !…”

     

    Okulumuzun bulunduğu il Diyarbakır, ilçe Ergani.

    Kürt ve Zaza kardeşlerimizle birlikte Türk olmaktan gurur duyduğumuz, Türklüğün ayaklar altına alınmadığı, hak ettiği şekilde yüceltildiği yıllar…

    Türklüğün suç, milliyetsizliğin rağbet görmediği yıllar…

    Bugünün idealist öğretmenlerinin yetiştiği yıllar…

    Kürdistan çığırtkanlığının yapılmadığı yıllar…

    Türk Bayrağı’nın gönderde, İstiklal Marşı’nın gururla söylendiği yıllar…

    Atatürk’ün hakarete uğramadığı yıllar…

    Vatan hainlerinin sus pus olduğu yıllar…

     

    Ahhh özlem duyduğumuz o yıllar!!!

     

    Rahmetli olmuş idealist değerli eğitimcilerimiz, yerinizde huzurla yatın.

    Hayatta olan idealist öğretmenlerimiz, sağlıklı uzun ömürler sizlere…

    Sizler; hem ana baba ve hem de arkadaş oldunuz bizlere.

    Sevgi ve saygıyı, paylaşmayı, çalışmayı hem de çok çalışmayı öğrettiniz.

    İyi ki sizler yetiştirdiniz bizleri… Hakkınızı helal ediniz.

     

    Çünkü; sizlerin ve sizler gibi idealist öğretmenlerin yetiştirdiği öğretmenlerimiz hala bulunmakta ve sizin yolunuzu takip etmektedirler. Sayenizde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dünya durdukça baki kalacağına olan inancımız tamdır.

     

    Her türlü baskı ve zorluğa rağmen Atatürk’ün gösterdiği yolda, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için bilgi dağarcıklarıyla ışık saçarak gençlerimizi aydınlatan, tüm öğretmenlerimize en içten sevgi dolu saygılar sunuyorum.

     

     

     

                                                                                                  Cemalettin DİNÇER

                                                                                                  Eğitimci Yazar

     

     

     

    Yayınlama: 30.05.2013
    Düzenleme: 30.05.2013 08:19
    519
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.