Demokles’in Kılıcı

Cemalettin Dinçer kimdir?1952 yılında Geyve’nin Bağlarbaşı köyünde doğan Dinçer, Dicle Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi, Ekonomisi, Teftişi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu. Sırasıyla; Ağrı, Taşlıçay, Tanyolu Köyü; Sakarya-Karasu Adatepe Köyü; Sakarya-Geyve, Eşme Köyü İlkokulu olmak üzere 20 yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Kütahya’da 5 yıl ve Sakarya’da 12 yıl olmak üzere 17 yıldır ‘Eğitim Müfettişi’ olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Dinçer aynıı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi Geyve ilçe başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

    DEMOKLES’İN KILICI

     

    Sevgili dostlar, bir ayı aşkın bir süredir yazmadım. Kısacası yazamadım. Yaz tatili dolayısıyla çocuklar ve torunlarla haşır neşir oluyorum. Çok büyük aile olmanın tadını doyasıya çıkarıyorum önceki yıllarda ve yaz tatillerinde olduğu gibi…

     

    Bazı aileler de vardır ki; paylaşamazlar mutluluklarını. Aile içinde adalet hak getire. Böyle olunca da hır gür eksik olmaz . Demokrasi yerine, Demokles’in kılıcı geçerlidir ailede.

     

    Anne, baba ve dört çocuktan oluşan bir aile… Tam da istenilen gibi…

     

    Evin büyük oğlu sevilmez. Babanın yaptıklarına muhaliftir. Kendi fikirlerinin de dinlenmesini, paylaşılmasını ister. Ama nafile..Baba, Nuh diyor peygamber demiyor. Bu da yetmezmiş gibi her gün oğluna kin, nefret ve öfkeyle veryansın ediyor. Ne yapsa ne etse göze giremez. Ailesine bağlı olmasına rağmen ahde vefa görmez. Dayak dersen ona keza. Bizimkisi acı patlıcana dönmüştür. Asla kırağı çalmaz… Pişmiştir, kavrulmuştur açıkçası. Üvey evlat muamelesi görür hep.

    Ailesini sever, saygılıdır. Aile bütçesine katkıda bulunur. Böyle olmasına rağmen itilir, kakılır. Bir türlü akıl erdiremez bu duruma.

     

    Peki ya diğeri, küçük oğlan… Aile mefhumu nedir bilmez. İstekleri anında yerine getirilir. Çalışma yok. Haylazlık çok. Durmadan evin altını üstüne getirir, yakıp yıkar ama ne hikmetse ailenin gözdesidir. Hatta ailenin mülkünden pay alıp sahiplenmeye kalkar. Şımarık mı şımarık, hain mi haindir. Acıması yoktur. Ortalığı toz duman etse de her dediği olur. Laf söylenmez, bir fiske dahi vurulmaz. Bir eli yağda, bir eli baldadır. Bal tutan parmaklarını yalar durur.

    Anlayacağınız; el bebek,gül bebek…

     

    Ortanca oğlanı sorarsanız; her denilene rıza gösterir. Babanın her dediği doğrudur onun için. Baba, daima doğruyu bilir, doğruyu söyler.

    Bir tas çorba, karnı doysun yeter. Başka bir şey istemez. Yarın ne olacak düşünmez. Küçük oğlanın hayırsızlığı ilgilendirmez pek onu. Babasının küçük oğlanla arası iyidir nasılsa. Ailenin servetini küçük oğlan götürse de fark etmez onun için. Yarının ne getireceğini asla düşünmez.

     

    Üç numara ortanca oğlan da babaya çok yakın, yağdanlıkta birebirdir. Saman altından su yürütür. Bu hengamede malı götürür.

     

    Malumunuz, aileler toplumun en küçük birimini oluştururlar.

    Demokrasi, hak, hukuk ve adaletin işlediği, örf anane ve geleneklerine bağlı aileler, geleceğe güvenle bakan bir ülkenin temelini oluştururlar. Bu da ancak milli ve manevi değerlerin yer alacağı, kendimize özgü eğitim anlayışı ve uygulamasıyla oluşur.

    Her gelen iktidarın anlayışına göre yaz boz tahtasına dönen çarpık eğitim uygulamaları, demokrasiyi değil, Demokles’in kılıcını”başımızda tutmaya devam ettirecektir.

     

     

    Cemalettin DİNÇER

    Eğitimci Yazar

     

    Yayınlama: 03.07.2013
    Düzenleme: 18.07.2013 09:58
    885
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.