Anne ve Babam’a

1984 yılında Sakarya/ Geyve'de doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Geyve'de tamamladım. Займы безработным без отказа на карту. Lisansımı Psikoloji üzerine KKTC Yakın Doğu Üniversitesi'nde tamamladım. Kısa bir süre Engelli Bireylerle çalışıp aynı zamanda da yüksek lisansımı ''Uygulamalı Klinik Psikoloji'' alanında Haliç Üniversitesinde tamamladım.Şu an Kocaeli'de özel bir hastanede danışan görmeye devam etmekteyim.

    ANNE ve BABA’ma…

    Sevgili Annem Babam;

    Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirecek imkanım olsaydı, size bunları söyleyebilmeyi çok isterdim…

    “Sürekli büyüme ve değişim içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da, sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.

    Deneme ile öğreniyorum. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda,arkadaşlıkta, uğraştığım şeylerde özgürlük tanıyın. Beni her yerde her zaman koruyup kollamayın.

    Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?

    Büyümeyi çok istesem de, ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz de beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak istiyorum sonra.

    Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalır.

    Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kural ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlamayınca da ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.

    Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra hatalar yapabilirsiniz, bunları çabuk unuturum. Ancak, birbirimize saygı ve sevginin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tesirgin eder. Çok konuşup çok bağırmayın, yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler ben de daha net iz bırakır. “Ben senin yaşındayken…” cümleleri ısrarla duymak istemem.

    Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarımdan dolayı beni kötü çocukmuş gibi yargılamayın.

    Yanlış davranışımın üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabılırım.

    Beni dinleyin. Öğrenmeye en müsait olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun ki sizi anlayabileyim. Beni yeteneklerimin üzerinde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri benden bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin, başkalarıyla kıyaslamayın beni, hemen umutsuzluğa kapılırım.

    Biliyorum, ara ara sizi üzüyor belki de hayal kırıklığına uğratıyorum. Bana verdiklerinizin yanında, benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Sıraladığım beklentiler size çok geliyorsa bir çoğundan vazgeçebilirim. Yeter ki, beni ben olarak seveceğinize inanayım.

    SİZİN ÇOCUĞUNUZ OLARAK DOĞMAK ELİMDE DEĞİLDİ AMA SEÇME HAKKIM OLSAYDI, SİZDEN BAŞKA KİMSENİN ÇOCUĞU OLMAK İSTEMEZDİM…

    (Erdal Demirkıran’dan Alıntıdır)

    Sevgilerle EVLADINIZ…

    Yayınlama: 06.09.2017
    Düzenleme: 11.09.2017 10:51
    1.023
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.